29 Temmuz 2017 00:24

Kirazpınar halkı tedirgin ve öfkeli

Kentsel dönüşüm kapsamında olan ve 26 evin yıkılmasıyla gündeme gelen Gebze’nin Kirazpınar Mahallesi’ndeki yurttaşlar, yıkımların başlamasına öfkeli.

Paylaş

Damla ULUDAĞ 
Kocaeli

Gebze’nin Kirazpınar Mahallesi’nde yaşayanlar günlerdir korku içersinde. 

Kentsel dönüşüm kapsamında olan mahalle, 18 Temmuz’da 26 evin yıkılmasıyla gündeme gelmişti. Toplu konut yapımı gerekçesiyle yaşanan yıkım sırasında mahalleli yıkıma direnmiş, camiden sala okunmuştu. 

Uzun süredir oy verdikleri AKP’li belediyeden çözüm bekleyen, imar sorunları bir türlü çözülmeyen mahalleli, Emlak Konut GYO ve TOKİ projesinin ardından yıkımların başlamasına öfkeli. 

TOKİ ve Emlak Konut Projesi kapsamında Kirazpınar’ın tamamı kentsel dönüşüm kapsamında. Şuana kadar 2 etabı gerçekleşen projenin 3. etabı için çalışmalar sürüyor ve yıkımlar da bu etap için gerçekleşti. Diğer etaplar da hayata geçirilirse mahallelinin tamamı yıkılacak. 
Yıkımdan sonra neler yaşandığını öğrenmek için Kirazpınar’a gidip vatandaşlarla görüştük. Mahalle kahvesinde görüştüğümüz vatandaşlar hâlâ öfkeliler.  

40 hanenin bulunduğu caddede 26 evin yıkım kararı 14 Temmuz’da alınmış. 18 Temmuz sabahı saat 07.00’de karşılarında jandarmayı, polisi, TOMA’yı  zabıtayı ve yıkım ekiplerini bulmuşlar. Yıkım kararı alınan evler arasında tapusu olmayan, arazi tabusu olan, tüm tapuları tam olan da var. Tebligatı alır almaz dava açmışlar ve yıkımdan bir gün önce 10’dan fazla ev için yürütmeyi durdurma kararı çıkmış. 

18 Temmuz’da yıkıma karşı çıkan 17 kişi gözaltına alınmıştı.

‘KİME DİŞ GEÇİRİYORLARSA…’

Evi henüz yıkılmayan bir vatandaş tapusunu göstererek anlatmaya başlıyor: “Bizim tapumuz var, yıllardır burada oturuyoruz ama tapularımız arsa üzeriden. Evler ruhsata açık değildi. Yıllarca ruhsat alamadık ama bir anda karşımıza TOKİ, belediye ve Emlak Konut geldi. Muhatabımız kimdi başından beri anlayamadık. İşin açıkçası biz bu sürecin bu kadar hızlı ilerleyeceğine de bize bunu yapacaklarına da ihtimal vermedik.”

‘MAHALLENİN SALASINI OKUDUM’

Daha sonra yıkım günü sala okuyarak mahalleliyi direnişe çağıran mahalleli sözü alıyor: “Ben başından beri süreci takip ediyorum. Defalarca adım atmaya çalıştık. Çünkü arsalarımızın tapuları bizde. Bir sürü yol ve yöntem denedik ama olmadı. Cuma tebligat ulaştı. Pazartesi dava açtık. Salı sabahı bir uyandık ki TOMA’lar kepçeler kapımızda. Vatandaşın haber alması ve hızlı toplanması adına camiye gittim. Mahallelinin salasını okudum aslında, evlerimizin salasını okudum. Tabi vatandaş toplanmaya başlayınca zabıta geldi elektriği kesti. Ben gittim jeneratör buldum yine devam ettim” 

‘DENEMEDİĞİMİZ BİR YOL KALMADI’

Sohbet uzadıkça gelen mahalleliler de artıyor. Aslında mahalleliler yıkım olmasın demiyor. Sadece bu yıkımda metrekare hesabında adil bir emsal fiyat olmasını istiyor. Bazı yerler için metrekare başına 800 lira verilirken, bazıları için 2 bin lira verilmesine tepkililer.
Mahalleli mağdur edilmeyecekleri bir çözüm bulunmasını istiyor. Bir mahalleli bu süreci şöyle anlatıyor: “Kat karşılığı daire alalım dedik. Verilen para nasıl düşükse kat hesabı da aynıydı. 800 lira ile birlikte enkaz bedeli de eklendiğinde 1100-1200 civarı bir fiyat biçtiler. Sonra öğrendik ki 140 metrekare olan bir arsa için 280 bin lira ödenmiş. Bu fiyatlar neye göre belirleniyor? Yok mu bunun ortalaması veya ne kadar yasal. Biz burada metrekaremizi 1000 liradan verip 280 metrekarelik arsa için para alacağız ama sonra onlar bir daireyi bile 450 bin liradan aşağı satmayacaklar. Bu nasıl adalet?​”

BELEDİYE BAŞKANINA TEPKİLİLER

Kirazpınar Mahallesi’nde 1 Kasım 2016 seçiminde AKP yüzde 62 oy almış. 16 Nisan Referandumunda ise yüzde 63 ‘evet’ oyu çıkmış. Bir mahalleli AKP’li belediyeyle yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ben AKP’den sandık görevlisi oldum referandumda. Bu zamana kadar hep AKP’ye oy verdim. Ama en son geldiğimiz nokta bana kendi hatamı gösterdi. Bunu da o TOMA’ları mahallemde görünce anladım. Yıkım öncesinde belediyeye görüşmek için gittik. 4 saat bekletildik. Gazeteci yanımızda alınmadı. Sadece 2 arkadaş görüşmeye girdi. Hem aşağılandık hem hakarete uğradık. Kabul edilebilir değildi. Bize dönüp ‘orası yıkılacak, yakın yıkın birbirinizi’ bile dediler.  Bir başka mahalleli de rayiç bedelinin belirlenmesi hususunda görüşmek için belediyeye gittiklerini kendileriyle dalga geçildiğini şöyle anlattı: “Başta zaten toplu bir görüşme olmadı. Emsal teşkil eden yerler olup olmadığını sorduk. Yıkım kararının neye göre verildiğini bile söylemiyorlar. Belediyi Başkanı Adnan Köşker’in yanına çıkıp derdimizi anlattık. Bize; ‘TOKİ benden makam aracımı istese veririm, hatta o makam aracıyla hafriyat taşımalarına bile izin veririm’ diyerek zaten tarafım belli demiş oldu.”

BUNLARI UNUTMAMAMIZ LAZIM

Başka bir mahalleli söz alıyor ve kendilerinde de suç olduğunu anlatıyor: “Oy istemek için buraya geldiklerinde her yerde olduğu gibi burada da bir sürü vaatler verildi. Mesela muhtarımız Recep Tayyip Erdoğan’ın düzenlediği 3 Muhtarlar toplantısına katıldı. O zaman bu toplantılar niye düzenleniyor? Biz yıllarca bu mahallenin içinde yaşadık, sorunlara çözüm bulmaya çalıştık bulamadığımız yerlerde işte çöp kokusuyla, atık kokularıyla birlikte yaşadık ama şimdi değerlenmeye başladı ya tek tek sorunlar çözülüyor. Yıllarca para ödedik, hâlâ da ödüyoruz. Biz organize sanayi karşısında kurulmuş bir mahalleyiz. Gelen faturalar bile belimizi büktürüyor. Şimdi 4 gün içinde yerimizden yurdumuzdan edildik. Nerede yaşayacağız? Ne olursa olsun bizim bunları unutmamamız lazım.”

YEMİN OLSUN BİR DAHAKİ SEFERE AKP’YE OY VERMEYECEĞİM

Sohbet ilerledikçe şuan için yıkım tehlikesi olmayan yerlerdeki mahalleliler de söz almaya başlıyor. Kendilerine bilgi verilmediğini ve hiçbir muhatap bulamadıklarını anlatan mahalleliler ne yapacakları konusunda oldukça kararsız. Bir mahalleli içinde bulundukları durumu şöyle anlatıyor: “Yıkıma kadar işin ciddiyetini anlayamadık, geç kaldığımızın farkındayız. Ama bu süreçte bir sürü yol da denedik. Ben yıllardır AKP’ye oy veren biriyim. Yerel seçimlerde bile açıkçası belediyecilik için değil Recep Tayyip Erdoğan için oy verdim. Yemin olsun ki bir sonraki seçimde oy vermeyeceğim çünkü artık takatimiz kalmadı. Bu mahallede 8 yıl elektriksiz, susuz oturdum. Tapumu aldım, burada bir sürü dert sıkıntı yaşadık. Yıkımın ardından arsa tapusunun peşinden gittim kimse hiçbir şey anlatmıyor. TOKİ’ye gidiyorum, belediyeye git diyor. Belediyeye gidiyorum, Emlak Konut ile görüş diyor.” 

ÖNCEKİ HABER

Cumhuriyet davasında 7 kişi özgürlüklerine kavuştu

SONRAKİ HABER

'Tüm engelleri müvekkillerimizle birlikte aşıyoruz'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...