25 Temmuz 2017 05:26

'Alakır'da HES'lerin yapımı hukuksuzca devam ediyor'

Alakır Vadisi’nde Alakır Nehri üzerinde yapılmak istenen HES’ler hakkında yargı durdurma kararı vermesine rağmen, 5’inci HES’in yapımına başlandı. 

Paylaş

Antalya'nın Kumluca ilçesinde bulunan Alakır Vadisi Birinci Derece Doğal SİT alanı olarak ilan edilmesine rağmen Alakır Nehri üzerine inşa edilen 4 Hidroelektrik Santrali’nin (HES) ardından 5'inci HES inşaatı da başlatıldı. REİS şirketi tarafından başlatılan Dereköy HES projesine 2010 yılında verilen "ÇED gerekli değildir" kararına çevreciler itiraz etmiş, Danıştay'ın aldığı 2016-1078 nolu karar ile Alakır Vadisi 1’inci derece SİT alanı olarak koruma altına alınmıştı. 

Alakır Nehir Kardeşliği gönüllüsü Tuğba Günal, vadi üzerinde 8 HES projesinden 4’ünün faaliyette olduğunu bir tanesinin inşaatının devam ettiğini, 3 tanesinin de proje aşamasında olduğunu kaydetti. Alakır Nehri üzerinde yapılmak istenen 8 adet HES projesinden bir tanesinin ÇED’ten muaf tutulduğunu, 3 tanesi için yapılamaz ÇED raporu alındığını hatırlatan Günal, tüm bunlara rağmen Alakır Nehri üzerindeki projelerin bir bir hayata geçirilmek istendiğini belirterek, buna karşı kendilerinin ve vadi sakinlerinin mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. 

'YARGI ŞİRKETLER LEHİNE KARAR ALIYOR'

Alakır Vadisi üzerinde bir çok hukuksuzluğun yaşandığını ve bu hukuksuzluklara son verilmesi için hukuk yollarına başvurduklarını kaydeden Günal, yapılan başvuruların sonuca ulaştırılmadığı gibi takipsizlikle sonuçlandığını dile getirerek, şirketlerin sonuçları kendi istediği kılıfa soktuğunu ve HES yapımlarının devam ettiğini ifade etti. HES’lerdeki inşaat sürecinin hukuksuz bir şekilde devam ettiğinin altını çizen Günal, OHAL sürecinde yargının daha çok şirketlerin lehine sonuçlar çıkardığından kaynaklı diken üzerinde olduklarını söyledi.

‘OHAL'LE DAHA ÇOK DOĞAYA YÖNELEBİLİRLER’

OHAL ile birlikte doğaya karşı bir yönelimin olmamasını umut ettiklerini söyleyen Günal, "OHAL yokken bile olağanüstü durumlar yaşıyorduk, OHAL varken neler olacağını hesaplayamıyoruz. Yine de herkesin hakkı olan bu suyu kimse borulara hapsedemez diyoruz" dedi. Alakır Vadisi’ndeki canlıların yaşam hakkını sürdürmeleri için mücadeleyi her alanda devam ettireceklerini vurgulan Günal, “Açılan tüm davalar takip edilmekte. Sürece göre yeni davalar açılmakta. Halkı süreç ile ilgili bilgilendirmek ve kamuoyunun dikkatini çekmek için gerçekleştirdiğimiz eylemler sürmekte. Vadinin biyolojik zenginliğini ortaya çıkarmaya yönelik bilimsel araştırmaları da devam ettirmekteyiz” şeklinde yaptıkları mücadele aşamalarından bahsetti. 

'HES’LER ENERJİ İÇİN DEĞİL RANT İÇİN '

HES’lerin amacının enerji üretimi olmadığını daha çok rant odaklı ölü yatırımlar olduğunu aktaran Günal, Antalya'nın da diğer iller gibi bu rant odaklı HES’lerin yıkımından kendi payına düşeni fazlasıyla aldığını belirterek, “Güneşi bol suyu zaten az olan sıcak ve kurak iklimdeki bu HES yatırımları işlevsizdir. Alakır Vadisi'nde hali hazırda çalışan HES’lerin toplamı ancak bir AVM'nin elektriğini sağlamaktadır” diyerek HES’lerin istenilen enerjiyi üretmeyeceğini ifade etti. 

ALAKIR VADİSİNDEKİ CANLILAR İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

HES ile birlikte doğal yaşamın ve koca vadinin içindeki tüm canlılarının yok olmakla yüz yüze olduğunu aktaran Günal, "Zaten yapılan 4 HES ile birlikte vadinin yarısı bitmiş, kurumuş durumda. Bir nehir içinde bulunduğu vadinin can damarıdır. O can damarını keserseniz o vadi içindeki tüm canlılar da zamanla ölür. HES'ler ile birlikte vadinin içinde yaşayan canlılardan farksız olarak bu etkilerden orada yaşayan yerel halk da etkilenmektedir” dedi. HES’lerden kaynaklı Kurşunlu Şelalesi’nin kuruduğunu anlatan Günal, Alakır Vadisi’ndeki Alakır Nehri'nin de Kurşunlu Şelalesi gibi olmaması için gereken tüm mücadeleyi vereceklerini belirtti. (DİHABER)
 

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Rojhat Doğru gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

Kent-Yol AŞ. işçileri ihalenin iptal edilmesini istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...