Emek Partisi: Suç yağmurun değil AKP belediyeciliğinindir!
Emek Partisi'nin yaptığı açıklamada 'Dış güçler tarafından kıskanıldığı iddia edilen ülkede yaşananların suçlusu AKP belediyeciliğidir' denildi.
Emek Partisi tarafından yapılan açıklamada dış güçler tarafından kıskanıldığı iddia edilen ülkede yaşananların suçlusunun AKP belediyeciliğinin olduğu belirtildi.
Bugün İstanbul’u teslim alan sağanak yağışla ilgili açıklama yapan Emek Partisi İl Başkanı Güven Gerçek bütün bu yaşananların ülkenin ‘dış güçler tarafından kıskınıldığı’ iddia edilen dönemde yaşanmasının manidar olduğunu belirterek: “Bu korkunç manzara, tüccar belediyeciliğin ve beceriksizliğin resmidir. Suçlu yağmur değil AKP belediyeciliğidir” dedi.
Emek Partisi İl Başkanı Güven Gerçek’in yaptığı açıklama şöyle:
“Sağanak yağmur bugün İstanbul’u esir aldı: Metroyu su bastı, seferler durdu, Avrasya Tüneli tek taraflı olarak trafiğe kapatıldı. Yollar, işyerleri sular altında kaldı. İnsanlar kilitlenen trafik nedeniyle yağmur altında kilometrelerce yürümek zorunda kaldı. Hava muhalefetinde kurtarıcı olması beklenen metro, metrobüs, tramvay gibi toplu taşıma araçlarının tamamının kullanılamaz hale gelmesi ise dünyanın ender örneklerinden birisi olarak tarihe geçti. Sıkışan trafikten kurtulmak için metrobüse binen vatandaş ilerlemeyen metrobüste kaldı, oradan metroya geçince metronun çalışmadığını gördü; son bir çare için tramvaya koştuğunda ise bozuk olduğunu öğrendi. Altyapının ne halde olduğunu, İstanbul halkı yaşayarak bir kez daha gördü.
RANT BÜYÜYOR, SORUNLAR ÇÖZÜLMÜYOR!
Bütün bunların; “ülkenin büyüdüğü”, “geliştiği”, “dış güçler tarafından kıskanıldığı”nın iddia edildiği bir süreçte yaşanması manidardır.
Bu korkunç manzara, tüccar belediyeciliğin ve beceriksizliğin resmidir. “Fazla okumayın” diye nasihat verenlerin cesaret bulduğu ortamda “bilim”, “mühendislik” ve bunlara dayalı belediyecilik sular altında kalmıştır.
Bu belediyecilik anlayışı ile asfalt dökülür, yol yapmak için ağaçlar sökülür ama olası bir yağış durumunda suyun birikmemesi için nasıl bir eğim gereklidir, ne gibi önlemler alınmalıdır; nasıl bir altyapı kurulmalıdır; bunlar önemsenmez, becerilemez.
Bu sadece elinden gelmeme, becerememe hali değildir. Emekçiye, insanca bir yaşamı, modern bir altyapıyı layık görmeyerek masraf düşürme hesabıyla bunları külfet hanesine yazarak, işi taşerona havale ederek her şeyi ucuza, düşük maliyetle halletmeyi öngören liberal/tüccar belediyecilik anlayışıdır.
Küresel ısınma ve değişen iklim koşullarında bu tür hava olaylarının beklenebileceğini uzmanlar defalarca söylemiştir. Dolayısıyla sürpriz değildir. Buna uygun bir önlem alınmalı, altyapı en kötü koşulları karşılayacak şekilde hazırlanmalıdır. Sadece kurtarma ekibi oluşturarak doğal afetlere hazır olunamaz.
Suç, bir doğa olayı olarak yağan yağmurda değildir. Neredeyse 25 yıldır İstanbul’da tek başına iktidar olan, kenti betona boğan ama altyapı sorununu çözmeye yaklaşmayan AKP belediyeciliği, bu rezaletin sorumlusudur.”