'OHAL yüzünden sokakta rahatlıkla dolaşamıyoruz'

Serpil  BERK
Fırat TOPAL
Diyarbakır

15 Temmuz darbe girişimi sonrası getirilen OHAL’in 20 Temmuz’da 1. yılı doluyor. İhraçlar, gözaltı ve tutuklamalar ve hak ihlalleriyle süreci en yoğun şekilde yaşayan Diyarbakırlılar, bu süreçte kendilerinin potansiyel suçlu gibi görülüp, sokağa dahi çıkamadıklarını, sürekli baskı altında olduklarını belirterek, OHAL’in kaldırılmasını istedi. 

OHAL’in 1 yılı doluyor. Peki, OHAL ilan edildiği günden beri insanların yaşamlarında neler değişti? ‘Vatandaşı etkilemeyecek’ denilen OHAL söylendiği gibi mi oldu? OHAL insanların yaşamlarını nasıl etkiledi? Bu soruların yanıtını Diyarbakırlı yurttaşlara sorduk. 

‘HERKESE SUÇLU MUAMELESİ YAPILIYOR’

Konuştuğumuz yurttaşlardan Aziz Çakır, bölge genelinde sokağa çıkmanın, gezmenin eziyet haline dönüştüğünü ifade ederek “Sokağa çıkıyoruz, her yerde polis var. İnsanlar hep tedirgin, bir şey mi olacak diye... Bir misafir geliyor, gezdiremiyoruz. Herkes potansiyel suçlu sanki. Akşam saat 21.00- 22.00 gibi sokakta kimse kalmıyor. Esnaf iş yapamıyor. Memlekette ne tat kaldı ne de tuz. OHAL’in kimseye normal vatandaşa faydası yok zararı var, Faydası olsa OHAL olmazdı” dedi.

‘KORKUDAN MİSAFİR GELMİYOR’

Gülan Kaylav, yaklaşık 1 yıldır çalıştığı belediyeden atanan kayyımla birlikte ayrılmış. Yapmaya çalıştığı başka işlerde ise bu süreçten dolayı engellerle karşılaştığını dile getiriyor.

Yer aldığı bir projeden dolayı geçtiğimiz günlerde Ermenistan’a gittiğini söyleyen Kaylav, “ 2 hafta kaldım ve inanın 2 yılın getirdiği o psikolojik travmayı atlattım. Sokaklarda elinde silah olan güvenlik görevlileri yok. Panzerler, zırhlılar yok ve rahatça gezdim. Diyarbakır’da maalesef durum böyle değil. Yaşadığınız kentte istediğiniz yere gidemiyorsunuz. Adliye binasına girmek için bile bir sürü kimlik aramasından geçmeniz gerek. Akşam 8’den sonra yaşam bitiyor kimseyi sokakta bulamıyorsunuz. İstanbul’dan bir misafiriniz dahi gelmiyor korkudan”diye ifade etti. Kardeşinin gelecek kaygısı taşıdığını da dile getiren Kaylav, “ Üniversite okumak sorun artık. Çünkü okuduktan sonra atanamayacaksın. Mülakat uygulamaları bunun en önemli kanıtı. Küçük kardeşim sınava hazırlanıyor ama bu aralar ‘Abla okuyup ne yapacağım’ diyor. Okumalısın diyemiyorum. Ailemizde bir çok kişi ihraç edilmiş hal böyle olunca bunların sana yansıması da böyle oluyor” diye anlattı.

‘BU NORMAL VATANDAŞLAR KİM?’

Yollarda başına gelecekler konusunda tedirgin olduğunu belirterek ismini vermek istemeyen gıda dağıtımı yapan bir servis şoförü, “Servise çıkıyorum, bu yol kapalı, diğer yoldan geçemezsin diyorlar. Her çift şeridin bir şeridi kontrol noktası. Trafik sıkışıyor. Hava sıcak, işi olan zamanında işini bitiremiyor ama kimin umurunda, ben bu yüzden çoğu zaman  1-2 saat fazla çalışmak zorunda kalıyorum. Yalnız ben değil herkes şikayetçi bu durumdan. Huzur yok, iş yok, memlekette insan kalmadı. Günahı olan olmayan herkesi aldılar. Çünkü OHAL var. 3 ay daha uzatacaklar şimdi. 2019 seçimlerine kadar OHAL kalkmayacak biliyoruz. OHAL’ in normal vatandaşa zararı yok diyorlar. Bu normal vatandaşlar kim bilmek istiyoruz diye konuştu.

‘OHAL HALKIN AĞZINA BANT VURDU’

• Cavit Satıcı

Sur’da 33 yıllık kilimci Cavit Satıcı, vatandaşın özgürlük alanının kısıtlandığını anlatıyor.  “OHAL’i getirdi halkın ağzına bant vurdu. Yıllarca bu koşulları yaşadık. Eskiden OHAL varken bir turist bu sokaklarda gezemiyordu. Şimdi de böyle. İnsanların özgürlük hakkını kısıtlıyor. 7 Haziran’dan sonra işlerimiz tamamen durdu. Siftah etmeden hafta sonu geliyor. Bölgeye turist gelmiyor, ekonomik olarak berbat durumdayız. Herhangi bir talepte bulunamıyoruz, çünkü eylem yasağı var. Kimse bir şey diyemiyor. OHAL’ in getirdiği hiçbir şeyin vatandaşa faydası yok. OHAL sadece patron lobisidir. ’80’lerde 90’larda da böyleydi. Bu gün de böyle” diye konuştu.

OHAL'i 3 ay daha uzatan tezkere kabul edildi