06 Temmuz 2017 16:07

‘Bayrak olayından emniyet ve başsavcının haberi vardı’

Hrant Dink davasında konuşan sanık jandarmalar Bayrak olayında emniyetin ve başsavcının haberinin olduğunu öne sürdü.

Paylaş

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan Jandarma görevlilerinin iddianamesi ile birleştirilen kamu görevlilerinin yargılandığı ana davanın duruşmasında, tutuklu sanıklardan Atilla Güçlüoğlu, "Bayrak olayından hem İl Emniyet Müdürünün hem de Başsavcının haberi var" dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan Jandarma görevlilerinin iddianamesi ile birleştirilen kamu görevlilerinin yargılandığı ana davanın 51'inci duruşmasına Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. İki dosyanın birleştirilmesi ile sanık sayısının 86’ya yükseldiği davada, 30 sanık tutuklu yargılanıyor. Duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla tarafların avukatları katıldı. 

Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, iki günlük aradan sonra duruşmaya katıldı.

TALEPLER ALINDI

Duruşma tutuklu sanıkların ve avukatlarının taleplerinin alınması ile devam edildi. 

Savcı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı yeni iddianameyle dosyaya eklenen, Samsun, İstanbul ve Trabzon Jandarma istihbarat görevlileri sanıklardan talepleri alınanlar, iddianamede somut deliller olmadığını ve mağdur olduklarını iddia ederek tahliyelerini talep etti. 

Dönemin Trabzon Jandarma İl Alay Komutanı Ali Öz, tahliye talebinde bulunarak, “Sadece bir sabah toplantısında söylendiği beyan edilen bir olaydan dolayı yıllardır yargılanmaktayım. İki delil bulunmadığı için dosyamız geri gönderildi. Mağdur edildim" dedi.

Ogün Samast’ın Samsun Emniyetinde bayrakla fotoğrafının çekilmesi ve basına sızdırılmasıyla ilgili olarak yargılanan, dönemin Samsun Jandarma görevlileri Atilla Güçlüoğlu ve Birol Ustaoğlu da suçlamaları kabul etmediklerini belirterek tahliye talebinde bulundu. 

'EMNİYET VE BAŞSAVCININ HABERİ VARDI'

Atilla Güçlüoğlu, "Birol Ustaoğlu, Samast’ın bize 'bayrak açarak fotoğraf çekilirse her şeyi anlatırım' dediğini aktardı. Biz de konuşması için fotoğrafını çektik. Ben zaten başından beri bütün ifade sürecinin ve bunların kameraya alınması gerektiğini söyledim. Yaşı 18’den küçüktü. Yarın öbür gün ‘Ben bunları söylemedim. İşkence yaptılar zorla söylettiler’ demesin diye görüntü alınmasını istedim. Görüntülere ulaşma yetkim de yoktu. Basına sızdırmak için çekmedim. Bayrak olayından hem İl Emniyet Müdürünün hem de Başsavcının haberi var" diye konuştu. 

'BAŞSAVCI TALİMATI İLE BAYRAĞI ALMADIK' 

Samast'ın ilk yakalandığında "Bayrağımı alırsanız konuşmam" dediğini söyleyen Birol Ustaoğlu, "Bunun üzerine başsavcının talimatıyla üzerindeki bayrağı almadık. Bayrak zaten onun cebindeydi. Biz sorgu sırasında konuşmasını kolaylaştırmak için, bilgi alabilmek için samimi davrandık. Sorguda görüntüsü çekilince konuşmayı sonlandırdı. Bunu üzerine yumuşatmak için bayrağı çıkart dedik. Samimi davranmaya çalıştık. Karşılığını aldık, ifade verdi" diye kaydetti.”

'GÖRÜNTÜLER BAŞKA YERLERDE DE YAYINLANDI' 

Tutuklu sanıklardan Ali Barış Sevindik, Emre Cingöz, Bekir Yokuş ve Ecevit Demir de cinayet günü olay yerinde olmadıklarını, fotoğraf teşhis tutanaklarında görünen kişilerin kendileri olmadığını ileri sürdüler. 

Gazeteci Ercan Gün ise iddianamenin çelişkilerde dolu olduğunu belirterek, tahliyesini talep etti. Ekrem Dumanlı ve Faruk Mercan’la yaptığı telefon görüşmelerinin iş ilişkisi olduğunu söyleyen Gün, “Zaman gazetesinde işten ayrıldığımda tazminat sorunu çıktı. Beni hesapladığımda daha az bir para yatırdılar. Yapılan görüşmelerden sonra kalan para mı da yatırdılar” diyerek yayınlanan görüntülerin kendisinden önce başka yerlerde de yayınlandığını söyledi. 

Duruşma yarına ertelendi. (DİHABER)

ÖNCEKİ HABER

Gülmen ve Özakça için yürüyenlere saldırı

SONRAKİ HABER

Bandırma'da 18 öğrenci gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...