Doç. Dr. Kavaklı'yla Suriyelilere saldırıları konuştuk

Fatih Polat’ın hazırlayıp sunduğu 5 Dakikada'nın bugünkü konuğu Mültecilerin Türkiye’deki koşullarına ilişkin araştırmalar yapan Doç. Dr. Banu Kavaklı'ydı. Özellikle Ankara Demetevler, İstanbul Üsküdar’da Suriyelilere yönelik linç girişimleri mülteci hakları konusunu yeniden gündeme getirmesiyle beraber Kavaklı ile ırkçı saldırıları konuştuk.

Kavaklı'nın da koordinatörleri arasında bulunan ve 1 Aralık'ta paylaşılan 'Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı Ve Tutumlar' araştırmasına göre; 1224 kişiyle yapılan anket çalışmasının sonuçlarına göre; mülteciler yüzünden iş bulmakta zorlandığını ifade edenlerin oranı yüzde 91, ev kiralarının mülteciler yüzünden arttığını düşünenlerin oranı yüzde 94, mültecilerin salgın hastalıkları artırıcı etkisi olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 83. Fatih Polat'ın "Bütün kötülüklerin anası gibi gösteriliyor. Bu imaj nereden kaynaklanıyor?" sorusuna Kavaklı şöyle cevap verdi:

"Biz o veriyi İstanbul'dan topladık, Türkiye geneli bir çalışma değil. Ama İstanbul'daki mülteci sayısının 600 bini bulmuş olduğunu düşündüğümüzde bir temsil kabiliyeti olduğunu düşünüyoruz. Bu kanıya varmış olan insanların doğrudan bu sorunu yaşamış olması gerekmiyor. Biz burada algı ve tutumlardan bahsediyoruz. İşini kaybetmemiş ama yine de Suriyeliler sebebiyle işsizlik yaşandığını düşünüyor. Kendisi mahallesinde bire bir bunu gözlemlememiş ama yine Suriyelilerin kiraları artırdığını düşünüyor. Salgın hastalıkların yayıldığını düşünüyor. Hatta başka veriler eklemek gerekirse, Suriyeli kadınlar sebebiyle Türkiye'de evliliklerin erozyona uğradığını düşünüyor. Okullarda Suriyeli çocukların bulunması sebebiyle eğitim kalitesinin düştüğünü, yaygın hastalıkların artmakta olduğunu, hastanelerde bulunan sağlık hizmetlerinin, okullarda verilen eğitim kalitesinin düştüğünü düşünüyor."

YANLI, YANLIŞ VE EKSİK BİLGİ

Bütün bunların arkasında yatanları da açıklayan Kavaklı "İlk etapta yanlı, yanlış ve eksik bilgi var. Bizim genel olarak söyleyelim; savaş öncesi Suriye'ye dair de, Suriyelilerin de yaşadıklarına dair de neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Savaş öncesi Suriye nasıl bir yerdi, insanlar nasıl yaşıyorlardı, buraya hangi koşullarda geldiler ve burada ne koşullarda varolma mücadelesi veriyorlar? Buna dair hiçbir anlayış ve bilgi yok" dedi.  

MÜLTECİLERİN HAKLARI

Açık kapı politikasının doğru olduğunu, ülkesinde savaş olan insanların alınması gerektiğini belirten Kavaklı "Ama mülteciler olarak uluslararası hukukun da tanıdığı hakları verilerek. Yani Türkiye devletinin himmet gösterip aldığı ve karşılığında minnet beklediği bir pozisyon yaratıldı. Geçici koruma statüsü altında olmalarıyla bu daha da arttı. Öncelikli olarak hukuki statülerinin netleşmesi haklarını almaları gerekiyor. Sonra da bilgilenme" diye konuştu.

GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ

Fatih Polat'ın sosyal medyada çıkan ve daha sonra fake olduğu anlaşılan haberlerin linç girişimlerini tetiklemesi durumunu sorması üzerine Banu Kavaklı "Yanlış bilgi dolaşıyor ortada. Bir yandan da öylesine kutuplaşmış, o kadar kolay ötekisine saldıran, en ufak bir kıvılcımla ateşlenebilecek bir toplumsal hava hakim ki, şu anda da o toplumsal tabaların en alt seviyesinde olan Suriyeliler en kolay hedefler oluyor. Ve o geçici koruma o kadar net gözüküyor ki burada. Polis de devlet de korumuyor. Bunlar nefret suçları aslında. Bunların müsebbiplerinin başına bir şey de gelmiyor. Bir yaptırımları da yok"

ÖNYARGILARI KIRMAK İÇİN

Önyargıları kırmak için ne yapılmalı sorusuna Kavaklı "Öncelikle savaştan kaçma mevhumunu bir anlamak lazım. Kimse kendi isteğiyle şu içinde bulunduğumuz koşullarda yaşamaya gelmez. Türklerin Avrupa'daki göçmenlik tecrübesi söz konusu olduğunda, bambaşka kurulan ilişkiler, beklentiler, talepler burada Suriyeliler söz konusu olduğunda verilmiyor. Bunlar insanlar, hakları var, varlık gösteriyorlar ama varlık değil minnet isteniyor burada" (EVRENSEL WEB TV)