03 Temmuz 2017 02:02

90’ları yaşamamak için Adalet Yürüyüşü Edirne’ye uzanmalı

Beyar Özalp, Orhan Doğan dostları, Gülten Kaya, Cuma Çiçek, Ayşe Erzen ile Doğan'ı ve adalet yürüyüşünü konuştu.

Paylaş

Beyar ÖZALP
Şırnak

Orhan Doğan dostları, Gülten Kaya, Cuma Çiçek, Ayşe Erzen Cizre’den Orhan Doğan’ı anarken, Adalet Yürüyüşü ve demokrasi kurumlarına da çağrıda bulundular. Aydın ve akademisyenler, Orhan Doğan’lardan bugüne durumun değişmediğini, bu durumun değişmesinin yolunun birleşik bir mücadeleden geçtiğini ve bu nedenle devam eden Adalet Yürüyüşü’nün de Edirne’ye kadar uzanması gerektiğini söylediler. 

Orhan Doğan Barış ödülü Jüri üyesi Ayşe Erzen, Orhan Doğan Barış Ödülü Jüri Üyesi, Gülten Kaya, Barış Vakfı Kurucusu ve Akademisyen Cuma Çiçek, DEP Milletvekili Orhan Doğan’ın ölüm yıldönümü vesilesiyle Cizre’ye geldi. Burada gazetemize konuşan aydın ve akademisyenler, 90’lardan bugüne parlamentoda ve barış, demokrasi alanında tarihin tekerrür ettiğini belirterek değiştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. 

‘ARTIK KİMSENİN ‘BANA NE’ DEME LÜKSÜ YOK’

Orhan Doğan Barış ödülü Jüri üyesi Ayşe Erzen ile yaptığımız sohbette Doğan’ın parlamenter düzeyde bir çözüm süreci arama ve  kalıcı barışı inşa etme sürecinde çok önemli adımlar atmış bu konuda liderlik yapmış milletvekilli olarak parlamentoda gösterdiği varlıkla  bir söylemin  temel taşlarını koymakta önemli rol oynamış  bir politikacı olduğunu anlattı. Erzen, “Orhan Doğan’ı genç yaşında üstelik on sene zindanlarda  süründükten sonra kaybettik. Burada Cizre’de çok büyük bir mirası var” dedi. Bu memlekete sahiden  bir çözüm ve barış kurulacaksa Orhan Doğan gibi insanları çoğaltmak ve onların anısına sahip çıkmak gerektiğini vurgulayan Erzen “Bu zorbalık ve zulüm ortamından çıkmak için aklı başında, vicdan sahibi insanların buluşup, birleşerek seslerini yükseltmeleri gerekiyor. Artık hiç kimsenin ‘bana ne’ deme lüksüne sahip olmadığı bir dönemeçteyiz” dedi. 

DOĞAN’DAN BUGÜNE TARİH TEKERRÜR EDİYOR

Orhan Doğan Barış Ödülü Jüri Üyesi Gülten Kaya,  Orhan Doğan’ın en önemli özelliklerinden bir tanesinin hep barışı savunmuş olduğunu ifade ederek, bir siyasetçi olarak halkların nezdinde simgeleştiğini vurguladı. 90’lardan bugüne kadar ülke yakın tarihine bakıldığı zaman aslında ülkede değişen bir şey olmadığının görüldüğünü söyleyen Kaya “Halkların varlığı, kültürünün kabulü ve Orhan Doğan’ın savunduğu barış konusunda ileriye doğru hiçbir adım atılmadığını görüyoruz.Yine bir tekerrür gibi Kürt siyasetçiler parlamentoda alınarak tutsak duruma geçirildiler” şeklinde konuştu. 

Orhan Doğan’ın TBMM bahçesinde gözaltına alınma görüntülerini hatırlatan Kaya, o günkü fotoğrafların hiçbir zaman silinemeyeceğini yine bugün yine başta HDP eş başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ olmak üzere Kürt siyasetçilerinin tutuklanmasıyla  simgesel görüntüler ve durumlar oluşturulduğunu ifade etti. OHAL gerekçe gösterilerek tekrardan çatışmalı süreç ve güvenlik politikalarına dönüldüğünü belirten Kaya, bu durumun sonsuz süresiz bir durum olmadığını, hiçbir ülkenin,halkın ve toplumsal birikimin bu süreci süresiz olarak kaldıramayacağını söyledi. Bir an önce sağduyuya geri dönülmesi gerektiğini vurgulayan Kaya halkların bir arada yaşayabileceği bir coğrafyayı yakıp yıkmadan tam tersine var ederek kültürlerini ve dillerini kabul ederek onlarla bir arada yaşamının yollarına bakılması gerektiğini ifade etti. 

‘EDİRNE’YE KADAR KOL KOLA OLUNMALI’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nün önemli olduğunu ancak geç kalındığını ifade eden Kaya, yürüyüşün sadece bir siyasetçinin değil birçok siyasetçinin tutuklandığı sırada başlatılması gerektiğini vurguladı. Kaya “Yani bu şimdi bu slogana tekrarlamak istemiyorum ‘Sustukça sıra sana gelecek’ maalesef susuldu ve sıra geldi. Geç atılmış adımlardır ancak kuşkusuz önemli adımlardır eğer bu adımlar Kandıra ve Edirne duraklarına da uğrarsa  amacına çok daha güç ve değer katacaktır. Benim gönlüm yürüyüşün duraklarından birisinin Edirne olmasından yanadır” dedi. Yürüyüşün Edirne’ye kadar uzatılmasının ülkeye çok şey katacağını düşündüğünü ifade eden Kaya Referandum sonrası kol kola giren güçler için önemli bir moral olacaktır. Hem de doğru duruş adına ve yakın geleceği de doğru inşa etmek adına halkların kol kola girmesi adına doğru bir adım olacaktır” şeklinde konuştu.

‘CHP EDİRNE’YE UZANIRSA DEĞİŞİM BEKLENEBİLİR’

Barış Vakfı kurucularından Akademisyen Cuma Çicek ise Orhan Doğan’ın Kürt siyasi geleneği içerisinde çatışmaların sonlanması ve Kürt meselesinin siyasi bir çözüm için sarf eden sembol kişilerden birisi olduğunu ifade etti. Çicek “Buradan baktığımızda  27 yıllık bir süreçte açıkça bir başarısızlık var. 27 yıllık bir çabaya rağmen  aynı yerdeyiz. Çatışmalı sürecin en yoğun olduğu doksanlarla kıyaslanmayacak ölçüde çatışmalar yaşadık binlerle ifade edilen can kayıpları yaşandı. Bu bakımdan baktığımızda Türkiye’de açıkçası onca yıla rağmen barış mücadelesinin çokta mesafe alamadığımızı söyleyebiliriz” diye konuştu.

Demokratik muhalefetin  kendi içerisinde çok daha fazla konuşacakları bir döneme girildiğini belirten Çicek, “ Genç kalınmış bir eylem  içeriği ve başka aktörlerin konuşma becerisi sınırlı da olsa  bence Türkiye’deki ana muhalefetin Ankara’dan İstanbul’a yürümesi önemli bir gelişmedir. Daha öncesinden başlaması gereken bir yürüyüş. Türkiye’deki OHAL koşullarının hak, hukuk tanınmaz bir seviye gelmesinin  bir sebebi Türkiye’de güçlü bir muhalefet hareketinin olmamasından kaynaklıdır. Böyle bir muhalefet olmadığı için demokrasi bu kadar zayıf. Bu muhalefet hareketinin iki odağı var biri CHP diğeri HDP  dolayısıyla Türkiye’de demokrasinin nereye gideceği bu iki aktörün alacağı pozisyona bağlı CHP üzerinden baktığımızda CHP iktidar olmak istiyorsa iki alanda dönüşüm yapmak zorunda  bunun birİ meselesi Kürt meselesidir. Kürt meselesinde AKP’den öteye giden söz söyleyen önerisi olan bir CHP olamazsa CHP’nin iktidar olması mümkün değil. İkincisi muhafazakar kesim içerisinde var olan bir korku var; ‘AKP giderse tüm gücümüzü kaybederiz’ diye... Muhafazakar kesimin kendi inancını yaşamını yaşabileceği bir Türkiye ufku yaratması lazım. Benim görebildiğim CHP muhafazakar kesime hitap etmeye çalışıyor ama Kürtler konusunda tutuk, konuşamayan konuşmaktan kaçınan bir CHP var eğer yürüyüş Edirne’ye uzarsa bir değişim bekleyebiliriz” diye konuştu. 

ÖNCEKİ HABER

Hükümetin politikaları uyuşturucu sorununu çözmüyor

SONRAKİ HABER

90’larda boşaltılan köy yeniden boşaltılmak isteniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa