‘Afrin’e operasyon, Rakka denkleminden bağımısız değil

Meltem AKYOL
İstanbul

Hükümetin Afrin’e yönelik saldırı hazırlığında olduğu iddialarına ilişkin gazetemize konuşan Yrd. Doç. Fatih Yaşlı, Afrin’e operasyon tartışmalarının Rakka denklemiyle birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade etti. 

AKP Hükümeti’nin ‘ülke güvenliği’ gerekçesini öne sürerek Kürt kantonu Afrin’e operasyon hazırlığı yaptığı birkaç haftadır tartışılıyor. 

Operasyon iddialarının tartışıldığı günlerde sınırın iki yanına yapılan yığınaklar dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşme de bu konuda uluslararası düzeyde bir eğilim yoklaması ve yeni bir pazarlık süreci olarak değerlendiriliyor.

OPERASYON İHTİMAL DIŞI DEĞİL

Gazetemize değerlendirmelerde bulunan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Fatih Yaşlı, operasyonun ihtimal dahilinde olduğu görüşünde:  “Devlet aklı, “Kürt koridoru”nu Türkiye için jeopolitik bir tehdit olarak görüyor ve Suriye’deki adımlarını ona göre atıyor. Uzunca bir süre ABD’ye Rakka operasyonu için “YPG’yi değil, beni al” denildi ama bunda başarılı olunamadı. Dahası, son yapılan açıklamalarda ABD Rakka sonrasında da YPG’yi silahlandırmaya devam edeceğini söyledi. TSK, El Bab’la birlikte kantonların birleşmesini engelledi ama bunun şu an için kendisine Suriye’de ekstra bir getirisi yok, süreç PYD/YPG lehine işliyor. Bu nedenle, Suriye’deki güç denkleminden de faydalanarak Afrin’e, belki Afrin merkeze değil ama Tel Rifat civarına, Minaghava üssü civarına yönelik bir operasyona girişilebilir.” 

PAZARLIKLARIN NE İLE SONUÇLANDIĞINI GÖRECEĞİZ

Yaşlı, devamında şöyle konuştu: “Güç denklemi ile kastettiğim şey ise şu ABD-PYD işbirliğinin derinleşmesinin bu ikilinin Rusya, Suriye ve müttefikleri ile karşı karşıya gelişlerini hızlandırdığı bir dönemde, Rusya ve Suriye böylesi bir operasyona kısmi olarak razı olabilirler. Bu bir görüş, ancak öte yandan Moskova ve Şam, Halep’e gidiş açısından kritik önemde olan Afrin ve Tel Rifat’ta TSK’yı ister mi, bunun üzerine de düşünmek gerekiyor. Önümüzdeki günlerde tüm bu güç dengelerinin ve elbette ki buna bağlı olarak yürütülen pazarlıkların bir operasyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağını göreceğiz ki, ben bunun hayli yüksek bir ihtimal olduğunu düşünüyorum.”  

AFRİN’E OPERASYON RAKKA’YI ETKİLER

Olası bir operasyonun Rakka operasyonunu etkileyeceğini söyleyen Yaşlı, “Böylesi bir operasyon, ABD’nin Rakka operasyonunu etkileyeceği için, çünkü YPG buraya güç kaydırmak zorunda kalabilir ya da ABD’ye “bizi korumazsan operasyon durur” mesajı verebilir, ABD cenahında pek hoş karşılanmayacaktır. Ancak, yine de, Türkiye’nin Suriye bataklığına daha da çok çekilmesine dair ABD’nin kafasında bir plan varsa, buna göz de yumabilirler. Öte yandan Rusya, ABD ile Türkiye’nin arasını bozmak için böyle bir operasyonu teşvik edebilir. İktidarın NATO ile arasının iyi olmadığı, Rusya ile S-300 füzeleri üzerinden bir pazarlığın halen devam ettiği şu konjonktürde, böylesi bir operasyon Rusya’nın işine gelebilir. Suriye ise bir yandan Halep nedeniyle bu operasyondan endişe duyacaktır ama eğer önceliği başka bölgelerde ordunun YPG’den daha hızlı ilerlemesi olur ise, YPG’yi yavaşlatacak bu operasyona sesini çıkarmayabilir” değerlendirmesinde bulundu. 

TÜRKİYE KÜRTLERİ NE YAPACAK?

Operasyonun iç politikadaya yansımasının ise “milli birlik beraberlik siyaseti” şeklinde tezahür edeceğini belirten Yaşlı, “Yani iktidar her meselede yaptığı gibi kendi çıkarlarını milli çıkarlar gibi gösterecek ve bir yandan milliyetçi-İslamcı tabanı konsolide ederken öte yandan muhalefeti etkisizleştirmeyi bir kez de bunun üzerinden deneyerek her türlü eleştiriyi vatana ihanet olarak kodlayacaktır. Son olarak, Afrin’e yönelik olası bir operasyona Türkiye Kürtleri tarafından nasıl bir tepki verileceği de denkleme dâhil edilmelidir, zamanında Kobane’ye verilen tepkinin bir benzerinin söz konusu olup olmayacağını yaşanan gelişmeler gösterecektir” ifadelerini kullandı.