01 Temmuz 2017 00:39

'Eşim çalışmasa ek iş yapmak zorunda kalırım'

Fırat Turgut, dünyada 220 farklı ülkede dünya standartlarında hizmet vermekle övünen MNG Kargo'nun 1600 TL ücret alan işçisiyle konuştu.

Paylaş

Fırat TURGUT
İstanbul

“5 sene çalışana ödül töreni düzenleyip plaket veriyorlar. Müdür törende konuşma yapıyor. Yok şu kadar büyüdük, şu kadar kârı artırdık, daha güçlü alkış yok mu diyor. Olmaz ki... İşçi bu haldeyken olmaz. MNG Kargo’da kazandığı para yetmeyince ek iş yapıp günde 6 saat uyuyan işçi istese de alkışlayamaz, gücü yetmez...”

800’den fazla şubesi, 8 bini aşkın çalışanı, 2 bin 200’den fazla kara taşıma aracı ve 6 uçağı bulunan, dünyada 220 farklı ülkede dünya standartlarında hizmet vermekle övünen MNG Kargo’da çalışan işçilerin birinden duyuyoruz bu sözleri...

AÇLIK SINIRI 1500, İŞÇİNİN ALDIĞI 1600

Buluştuğumuz işçiler günde 8 saat (sözde) çalıştıklarını, 1 ay sonra ise ellerine geçen ücretin 1600 lira olduğunu söylüyor. “O da asgari ücretin 1300 lira olmasıyla oldu ha” diyor 2012’de MNG’ye giren bir işçi: “İlk girdiğimde 1200 lira alıyordum. Asgari ücret 1300 lira olmasaydı 1600’ü zor görürdük.”

Sadece “sağlıklı beslenme” koşuluyla elde edilen 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 1500 lira olduğu bir memlekette 1600 lirayla kaba bir hesap yapılabilir mi? 1600 lira kazanan bir işçi ne yapabilir ki? “Hiçbir şey yapamaz” diyor bir işçi: “Acından ölür. Hem kendisi hem ailesi ölür. Onun için ek iş yapıyor millet. Mesela benim 4 çocuğum var. Çocuklar küçük, onların bakımı var. Ben ek iş yapmıyorum ama eşimin sayesinde. Eşim bir taraftan çocuklara bakarken, diğer taraftan evlere verilen parça başı iş alıyor. Haftalık 200 ya da 300 lira. Başka bir gelir yok. O her hafta olmuyor.”

‘BİRLİĞİMİZİN FARKINA VARABİLSEK...’

Eşleri çalışmayan işçilerin ise ek iş yapmak zorunda kaldığını anlatıyor başka bir işçi: “Valla elinden gelen fırında ekmek yapıyor. Elinden gelen kahvede çay taşıyor. Bizim gibi elinden bir iş gelmeyenler de hamallık yapıyor, eşya taşıyor. Mesela 16.00-00.00 vardiyası. 00.00’da işten çıkıyor, eve gidip yatıyor, 5-6 saat sonra diğer işe gidiyor. O işten çıkıp MNG’ye geliyor.” Yaşayabilmek için buna mecbur olduklarını söylüyor işçi. “MNG’nin bana verdiği 1600 lira. Fazla kaldığımız saatleri mesaiden de saymıyor. Ramazan ayında 20 kiloluk kumanya veriyor. Başka da bir şey yok. Çocuklar okuyor, sağ olsunlar eğitim de paralı. Mutfak masrafı, faturalar, konut kredisi, borç harç... 1600 lirayla hangi birine yetişelim?”

Başka bir işçi “Allah için ücretler yerli ve milli” diyerek söze giriyor ve şöyle devam ediyor: “Bu kadar sıkıntı yaşıyoruz ama bir türlü birleşemiyoruz. Ah bir birleşsek, birliğimizin farkına varsak. Onların parası var, bizim birliğimiz. Ben evden mutlu ayrılıyorum ama işe gidince mutsuz oluyorum. Bir birliğimizi sağlayıp hakkımız olanı alsak evden çıktığım gibi olacağım çalışırken de. Biz çalışmaktan gocunmuyoruz. Ama 1 kişi de 2 iş yapmasın istiyoruz.”

TAZMİNAT OYUNU

BİR taraftan geçim sıkıntısı yaşayan MNG Kargo işçileri diğer taraftan patronun oyunlarıyla boğuşuyor. 2012’de MNG’de çalışmaya başladığını ifade eden bir işçi şunları anlattı: “O zaman Yay Endüstri Taşımacılık Şirketi diye MNG’nin alt firmasına girişimiz yapılmış. Daha sonra 2015’te MNG bünyesine aldılar. Daha sonra bu şirket iflas etti, kapattık dediler. Bizim şirketin kapandığından haberimiz yoktu. Tazminatlarımızı yatırdılar.” 5 bin lira civarında tazminat aldığını ifade eden işçi, “Bu bizim zararımıza oldu. Şimdi haklarımız gitti başa döndük. Ben 5 senedir çalışıyorum ama 1,5 senelik eleman gibi oldum. Daha yüklü bir tazminat almamı engellediler. Her koşulda işçiden nasıl çalabilirim, bunu planlıyorlar” dedi.

KIDEM TAZMİNATINDA NET BİLGİ YOK

KIDEM tazminatının fona devredilmesi de işçilerin gündeminde ancak bununla ilgili net bir açıklama yapılmadığından yakınıyorlar. Bir işçi, “Bir kere işverenle işçi arasındaki bağı kesiyor bu patrona yarıyor. Bağı kestikten sonra kıdem tazminatımı birden mi vereceksin, hemen mi vereceksin, devletten alınca işler zorlaşacak mı, bunların hiçbirini bilmiyoruz. Ama bildiğimiz şey yine biz kaybedeceğiz” diyor.

RESMİ TATİLLERDE İZİN YOK

“ULUSLARARASI bir firmada çalışıyorsun, ilk girdiğinde buna seviniyorsun ama sonra kendini esir gibi hissediyorsun” diyor bir işçi. Yoğun bir tempo ve “Acele et” baskısının sürdüğünü ifade eden işçi şunları anlatıyor: “Patronun kurduğu Karsan-İş’e üye olma baskısı devam ediyor. Üye olmayan eski işçilere çok bir şey demiyorlar ama işe yeni işçi alımlarında müdürler e-devlet şifresini istiyor işçiden. İşe alır almaz Karsan-İş’e de üye yapıyorlar. Sözde sendikalı oluyor işçi ama bir hak kazanmıyor ki. Resmi tatillerde bile çalışıyor. 29 Ekim, 1 Mayıs, yıl başı fark etmiyor. Resmi tatil MNG işçisi için bir şey ifade etmiyor. Yıllık izinleri de şefler belirliyor. Mesela ramazan ayında izin kullandırıyor. Yahu ben oruç tutuyorum, izni mi oruç tutarak mı geçireyim. Ama karşı çıkamıyorsun, karşı çıkınca kapıyı gösteriyorlar.”

ÖNCEKİ HABER

Göbekli Tepe'de yeni keşif: Çakmaktaşıyla oyulmuş kafatası

SONRAKİ HABER

Patronun yükümlü olmadığı sistem ölümleri engellemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...