11 Temmuz 2012 13:57

Günler işkence altında geçiyordu

Bitlis E Tipi Cezaevinden Şakran Cezaevine sürgün edilen 13 kadın tutuklu arasında yer alan ve pazartesi günü tahliye edilen Hatice Çetin, cezaevindeki her günlerinin işkence altında geçtiğini belirtti.Geçtiğimiz cumartesi günü Bitlis E Tipi Cezaevinden İzmir’in Aliağa İlçesinde bulunan Şakran Cezaevine sü

Günler işkence altında geçiyordu
Paylaş

Geçtiğimiz cumartesi günü Bitlis E Tipi Cezaevinden İzmir’in Aliağa İlçesinde bulunan Şakran Cezaevine sürgün edilen 13 kadın tutuklu arasında bulunan Semra Ayvaz, Naime Özer ve Hatice Çetin tahliye edildi. Kadın tutukluların Şakran Cezaevinde yaşadıklarına ilişkin açıklamalarda bulunan Hatice Çetin, TCK 220. maddesi ile ilgili cezaları düzenleyen 3. Yargı Paketi’nin yasalaşmasıyla birlikte pazartesi (9 Temmuz) akşamı iki arkadaşıyla birlikte Şakran Cezaevinden tahliye edildiklerini söyledi.

ÇIPLAK ARAMAYI KABUL ETMEYİNCE İŞKENCE

Dört yıldır Bitlis E Tipi Cezaevinde olduklarını aktaran Çetin, geçen cuma günü Bitlis Cezaevinde bulunan odalarına baskın yapılarak, cezaevinde bulunan bütün hükümlü kadınların Adalet Bakanlığının emriyle Şakran Cezaevine sürgün edildiğini söyledi. Ringle yaptıkları 28 saatlik yolculuğun ardından Şakran Cezaevine geldiklerini aktaran Çetin, ayağında platin olan, sırtından ve midesinden sürekli rahatsızlığı olan ağır hasta Behiye Bor isimli kadın tutuklunun hasta haliyle ring aracına konulduğunu, 28 saat boyunca yaptığı yolculukta defalarca hastaneye kaldırıldığını ifade etti. Şakran Cezaevine kabul sırasında 3.5 buçuk saat boyunca içi çok sıcak olan ring aracında bekletildiklerini, cezaevine tek tek kabul edildiklerini belirten Çetin, kabul sırasında insanlık onurunu zedeleyen, onur kırıcı muamelelere maruz kaldıklarını, zorla üstlerinde elbiselerinin çıkarılarak, arama yapılmak istendiğini ve bu uygulamayı kabul etmedikleri için işkenceye maruz kaldıklarını aktardı. Dört gardiyanın kolunu bükerek, kendisine işkence ettiğini, bunun izlerinin kollarında ve vücudunda mevcut olduğunu ifade eden Çetin, gördükleri işkenceyle ilgili rapor almak için gittikleri cezaevi revirine vücutlarındaki yaraları gösterdiklerinde ise, “Sizin bir şeyiniz yok” denilerek, rapor verilmediğini dile getirdi.

‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNANLARA DAVA AÇILIYOR’

Aramadan sonra içinde bir şey olmayan bomboş bir koğuşa yerleştirildiklerini söyleyen Çetin, Bitlis Cezaevinden gelen kadın tutukluların hiçbir ihtiyacı ve talebinin karşılanmadığını kaydetti. 6 gündür cezaevinde olan tutukluların kişisel eşyaları ve elbiselerinin verilmediğini, buna karşı çıktıkları için haklarında tutanak tutulup, soruşturma açıldığını ve kendilerine “Siz devletinize itaat edeceksiniz. Devlet size bu kadar şey verdi nasıl bunlarla yetinmiyorsunuz” denildiğini aktaran Çetin, kendilerine verilen plastik kaşık, bardak ve tabakla yetinmek zorunda bırakıldıklarını, yüzlerce defa cezaevi idaresine başvurmalarına rağmen kantinden ihtiyaçlarının karşılanmadığını aktardı. “İşkenceyi, şiddeti gören bizler olduk, ancak hakkında soruşturma açılan da bizler olduk” ifadesini kullanan Çetin, cezaevinin keyfi uygulamalarla ilgili savcılığa suç duyurularında bulunan tutuklular hakkında dava açıldığını, bununla tutukluların sindirilmek istendiğini dile getirdi.

“Şakran Cezaevinde Diyarbakır Cezaevinden daha kötü bir sistem uygulanıyor” diyen Çetin, “Bu uygulamalardan Adalet Bakanının haberi var. Bunlar onların bilgisi dahilinde yapılıyor. Cezaevi Müdürü, Esat Oktay Yıldıran, daha çok devlet politikasını siyasi tutuklular üzerinde uyguluyor. Arkadaşlarımız üzerinde baskı ve zulüm uyguluyor. İçme suyu olarak sıcak su veriliyor. Orada yediğin yemeğin ne olduğunu bilmiyorsun” diye anlatıyor. Çetin, “Bizim arkadaşlarımızın cezaevindeki her günü işkence altında geçiyor. 2 gün orada kaldık ama psikolojimiz bozuldu. Taleplerini ve isteklerini karşılayacak imkanları yok. Her şeye soruşturma disiplin cezası ya da hakaretle karşılık veriyorlar. Orada arkadaşlarımız üzerinde faşizan bir uygulama var” dedi.

‘HASTALIKLA ALAKASI OLMAYAN İLAÇLAR VERİLİYOR’

Kendileriyle birlikte Şakran Cezaevine sürgün edilen Cihan Asi, Zeynep Erdem, Pelin Yılmaz ve Arzu Erdal isimli tutukluların ağır hastalıkları olduğuna dair raporlarının mevcut olduğunu belirten Çetin, ağır hasta olan arkadaşlarının tedavi görmelerine rağmen sürgün edildiğini, bundan dolayı sevk sırasında hastalıklarının daha da ağırlaştığını söyledi.

Ağır sağlık sorunlarının tedavisi için gittikleri cezaevi doktorunun kendilerine hastalıklarıyla alakası olmayan merhem ya da ağrı kesici ilaçlar verdiğini belirten Çetin, bu şekilde ağır hasta arkadaşlarımızı tedavi etmeye çalıştığını dile getirdi. Çetin, cezaevi doktorunun bu uygulamasından dolayı ağır hasta tutuklu arkadaşlarının sağlık durumlarının her geçen gün daha da ağırlaştığını ifade etti.

‘BU CEZAEVİNDE YAŞAMAK BÜYÜK BİR İRADEYİ GEREKTİRİYOR’

Şakran Cezaevinde yaşamak için dört dörtlük bir irade gerektiğini vurgulayan Çetin, “Sağlık durumu iyi olan tutuklular direniyor, ama hasta tutuklular için bu koşullar çok ağır. Bütün cezaevlerini Kürt halkı için mezarlık haline getiriyorlar” dedi. Şakran Cezaevinde yaşanılanlara karşı kamuoyu, demokratik çevreler ve duyarlı kesimlerin bir araya gelerek, bunun üzerinde durması gerektiği çağrısında bulunan Çetin, sorunlarının çözümü konusunda devletten yana bir umutlarının olmadığını sözlerine ekledi. (İzmir/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Antepli patronlar köle istiyor

SONRAKİ HABER

Arçelik’te yemek boykotu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...