Türk-İş’ten 'ani' İstanbul ziyareti!

Türk-İş Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Marmara Bölge Temsilciliği’nde basın toplantısı düzenleyen Mustafa Kumlu, THY ve kıdem tazminatı konularında açıklamalarda bulundu. THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile sabah saatlerinde bir görüşme yaptıklarını söyleyen Kumlu, şunları aktardı: “THY’de yaşanan olayları ilk gününden itibaren Türk-İş olarak takip ettik. THY yönetimi ve hükümet nezdinde çeşitli görüşmelerde bulunduk. Bakanlar Faruk Çelik, Binali Yıldırım, Beşir Atalay ve Bülent Arınç ile Türk-İş yönetimi olarak konunun çözümü konusunda görüşmelerimiz oldu. Yapılan eylemlere Türk-İş Bölge Temsilciliğimiz nezdinde bağlı şubelerimiz destek vermiş, Türk-İş hava işçisinin haklı mücadelesinde hep yanında yer almıştır. Bugün yaptığımız görüşmede THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile işten atılan 305 kişinin durumu ve Yüksek Hakem Kuruluna (YHK) giden toplusözleşme konularında müzakerelerde bulunduk. Topçu, önceliklerinin toplusözleşme olduğunu, daha sonra işten atılanlarla ilgili görüşülebileceğini ifade etti. Bizim talebimiz her ne olursa olsun işten atılan 305 işçinin işe iadesinin sağlanmasıdır. Bu konudaki girişimlerimizi sürdüreceğiz.”
 
‘İŞE İADEYE SICAK BAKILIYOR’

Hava işkoluna grev yasağı getirilmesine karşı eylem yaptığı için işten atılan 305 kişiyle ilgili başından beri görüşmeler yaptıklarını söyleyen Kumlu, son görüşmede bu kişilerin iadelerine sıcak bakıldığını tespit ettiklerini belirtti. Kumlu, “Hamdi Topçu’nun ‘müzakere edebiliriz’ demesi 305 kişinin işe geri dönme şansının var olduğu şeklinde değerlendirilebilir” dedi.

Bir gazetecinin “Türk-İş Hava-İş’e destek vermediği için eleştiriliyor. Bugünkü görüşmeden Hava-İş’in haberi var mıydı?​” sorusu üzerine Kumlu şu yanıtı verdi: “Başından beri konuyu takip ediyoruz ama herhalde kendimizi ifade edemiyoruz. Türk-İş temsilcimiz ve şubelerimiz her türlü katkıyı sağladılar. Ayrıca dün de bugün de Hava-İş Başkanı ile görüştük. Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılacak olması sebebiyle Ankara’da kendisi. Eylemler sırasında genel sekreterimiz, mali sekreterimiz, teşkilat sekreterimiz sürekli irtibat halinde oldu, geldiler görüştüler. Ama kamuoyuna sanki Türk-İş ilgilenmiyormuş gibi yansıdı. Ne amaçla sordunuz anlamadım ama bizim meselemiz oradaki işçinin burnu kanamadan işe iadelerini temin etmektir. Biz sendika ile görüşüyoruz, görüşmeye de devam edeceğiz.”  
 
MUHALİF DİYE Mİ?

Kumlu, “Hava-İş muhalif olduğu için mi destek vermiyorsunuz? Somut bir eylem kararınız var mı?​” sorusu karşısında ise “Her kurumda muhalefet olabileceğini, bunun normal bir durum olduğunu” söyledi. Hava-İş Başkanının son genel kurulda genel sekreter adayı olduğunu hatırlatan Kumlu, “O olay başka. Biz bu konuları kongrelerde bitiririz. Genel Sekreter, Mali Sekreter, Teşkilat Sekreteri ziyaret de ettiler, görüştüler de… Türk-İş’e bağlı tüm sendikalar ellerinden gelen katkıyı sağladılar” diye konuştu.
 
ANSIZIN GELDİLER

Türk-İş Yönetim Kurulu’nun İstanbul’daki basın toplantısı hem Bölge Temsilciliği, hem Hava-İş yönetimi hem de diğer sendikalar açısından ani bir gelişme oldu. İlk kez hep birlikte İstanbul’da basın toplantısı düzenleyen Türk-İş yönetimi, son güne kadar bundan kimseyi haberdar etmedi. Ankara büromuz aracılığıyla haberdar olduğumuz basın toplantısını teyit etmek için aradığımız Türk-İş Marmara Bölge Temsilciliği’nin bile o ana kadar haberi yoktu. Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin de kendilerine böyle bir bilgi gelmediğini söyledi.

Mustafa Kumlu’nun basın toplantısından sonra, “hava işkolunda grev yasağı”nın Anayasa Mahkemesine taşınacak olması dolayısıyla Ankara’da bulunan Atilay Ayçin’le tekrar görüştük. Görüşmeden haberi olmadığını yineleyen Ayçin, “Dün sizden sonra Mustafa Kumlu aradı, YHK’da olan toplusözleşme konusunda ne istediğimizi sordu. Taleplerimiz hem sözlü hem de yazılı olarak ilettik. Fakat THY yönetimi ile görüşeceklerini söylemediler. İstanbul’da basın toplantısı yapacaklarını da söylemediler. Bugün arayıp ‘ani gelişti THY yönetimi ile görüştük, İstanbul’daysan görüşelim’ dediler. Ben de Ankara’da olduğumu söyledim” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

HERKES KIDEM'İ KONUŞUYOR, TÜRK-İŞ'İN HABERİ YOK

Mustafa Kumlu, basın toplantısında son günlerde basında geniş yer bulan kıdem tazminatı tartışmalarına da değindi. Meclis tatilde olmasına rağmen ortaya atılan çeşitli taslakların kamuoyuna tartıştırıldığını, ancak bu konuda kendileriyle herhangi bir görüşme yapılmadığını söyleyen Kumlu, bilgi kirliliğinden şikâyet etti: “Basın yayın organları tarafından kıdem tazminatı yeniden gündeme getirildi. Bakanla dün yaptığımız görüşmede, bu bilgilerin kim tarafından sızdırıldığını bilmediğini söyledi. Son günlerde de bir taslak üzerinden tartışmalar başladı. Bu konuda bizimle herhangi bir görüşme yapılmadı. Biz de diğer taslaklarda olduğu gibi gazetelerden öğrendik. Bilgi kirliliği bizzat hükümet ve işveren eli ile yapılmaktadır. Kıdem tazminatları konusunda Türk-İş 19. Genel Kurulu'nda 'üretimden gelen gücü kullanma' kararı alınmıştır. İşçinin en büyük güvencesidir kıdem tazminatı. Kıdem tazminatı konusunda hükümet tarafından aylardır sergilenen tavır, barış ve huzur getirmeyecektir. Bu ülkede sadece sermaye yoktur, emek de vardır. Sürekli sermayenin istekleri yerine getirilen bir ülkede toplumsal barıştan söz edilemez. Kıdem tazminatına el uzatan, karşısında Türk-İş'i görecektir” dedi.

Kumlu, kıdem tazminatı konusunda hükümetin geçmişten beri bir çalışmasının olduğunu ve bu konu Üçlü Danışma Kurulu'na getirilmeden bir düzenleme yapılamayacağını kaydetti.

YETKİ KONUSU 17 TEMMUZ'A KADAR İNŞALLAH ÇÖZÜLECEK

Çalışma hayatının en önemli sorununun Toplu İş İlişkileri Yasası olduğunu belirten Mustafa Kumlu, “Çeşitli gerekçelerle çıkartılamayan bu yasa sebebiyle yüzlerce işyerinde binlerce işçi toplusözleşme yapamamaktır. Bu sorun tüm çarpıcılığı ile çözüm beklerken, kıdem tazminatı hakkına ilişkin düzenlemelerin gündemde tutulması hükümetin sorun çözme kabiliyetindeki zaafının bir ifadesidir” diye konuştu.

Kumlu, “Yüz binlerce işçi yetki bekliyor. Türk-İş ne yapacak?​” sorusuna şu yanıtı verdi: “Yılda iki defa istatistik yayınlanır. İşkolundaki işçi sayısı ve yetkili sendikalar ilan edilir. 2009 yılından beri istatistik yayınlanmıyor. Çıkartılan yasalarla bu süreyi uzattılar. Ocak ayına kadar ertelendi. Yasada uzlaşma konusunda belli bir yere gelindi ama yasa birileri tarafından engellenerek çıkartılamadı. 800 civarında işyerinde TİS prosedürünü tamamlayamıyoruz. Bu durum pazartesi günü Bakanlar Kurulunda Çalışma Bakanı tarafından gündeme getirilecek. 17 Temmuz'a kadar bu sorunu halletmezler ise Bakanlık resmen suç işlemiş olacak. Önümüzdeki hafta inşallah bu sorun çözülecek.”