22 Haziran 2017 12:25

İhraç edilen akademisyenler: Herkes için adalet istiyoruz

Derya Kayacan 'Adalet Yürüyüşü'ne katılan barış imzacısı akademisyenlerden Prof Dr. Nejla Kurul ve Dr Cenk Yiğiter ile konuştu.

Paylaş

Derya KAYACAN
Ankara

Adalet Yürüyüşü’ne katılan akademisyenler ‘Bilim itaat etmez’ ve ‘Saray’ın İbişi olmayacağız’ dövizleri ile yürüdü. ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisinin imzacılarından Ankara Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edilen Prof Dr. Nejla Kurul “31 yıl emek verdiğim, eşitlik, özgürlük, daha adil bir Türkiye için mücadelesi verdiğim üniversiteden ihraç edildim. Bu kişisel bir acı ama sadece benim değil tabiki 100 bin üzeri insanın acısı ayrıca” dedi.  

Dr Cenk Yiğiter ise “Biz imzayı atarken de bölgede yaşanan hak ihlallerine karşı harekete geçilmesi ve yaşananlara ilişkin adalet beklentisiyle imzalamıştık bildiriyi. Bizim barış talebimiz bizi buraya kadar getirdi” dedi.

‘CİDDİ BİR AYRIMCILIK VE İNSAN HAKKI İHLALİ YAŞIYOR İNSANLAR’

Ankara Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edilen Prof Dr. Nejla Kurul: Şimdi Türkiye olağanüstü bir dönem yaşıyor ve bu OHAL’in ne zaman biteceği belli değil. Ciddi bir ayrımcılık ve insan hakkı ihlali yaşıyor insanlar. Daha önce suç olmayan ya da mevcut hukukta suç olmayan şeyler suçlulaştırılabiliyor. Suçlu belirsiz, ciddi bir keyfiyet var. İnsanlar arayış içerisinde bu süreçte. Anayasa değişikliği ile ilgili bir hayır bloğu oluşmuştu. Daha önce hiç karşılaşmamış, yanyana gelmemiş insanlar yan yana geldi o dönemde. Anayasa referandumu usullere aykırı bir şekilde ‘Evet’ lehine sonuçlandı.  Yaşanan süreç ve Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından ana muhalefetin en büyük partisi CHP bu eylem için çağrı yaptı. 

Bu süreç CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da yargıdan umudunu yitirdiğini gösteriyor. Bu eylemin bir anlamı var. Şu ana kadar ilk kez sokağı işaret etti CHP. ‘Adalet anlayışını sokakta bulabilirim’ dedi. Kimseye de çağrı yapmadı isteyen gelir dedi bu süreçte. Gezi gibi düşünebiliriz aslında o zaman da mesele sadece 3-5 ağaç meselesi değildi. Mesele daha büyük diyen bir hareketlenme var şimdi de. Bu çok önemli. Halkımız ‘her harekette bir bereket var’ der. Doğru bir eylem bana göre. Herkes bir yükle geldi eyleme. Bir acı, öfke belirsiz halden kurtulma çabası var. Bir önceki durakta binlerce insanla yürüdük. Benim de sırtımda bir yük var. 686 ile KHK hiçbir sonuçlanmış soruştumam olmadan, 31 yıl emek verdiğim, eşitlik, özgürlük, daha adil bir türkiye için mücadelesi verdiğim üniversiteden ihraç edildim. Bu kişisel bir acı ama sadece benim değil tabiki 100 bin üzeri insanın acısı ayrıca. Sıranın kendisine gelmesini bekleyenlerin de acısı. Çocuğu işe giremeyeceklerin, işsizlik gerçeğiye karşı karşıya olanların da acısı. 

‘EYLEMLER ÖĞRETİCİDİR’

Eylemler öğreticidir. Gezi’de insanlar özgürlük talebiyle çıktı burada da derin bir adalet arayışı var. Adalet olmazsa ne olur diye soruyor insanlar. Hak ihlali, keyfiyet, ayrımcılıklar belirginleşir. Biz de bugün burada sadece kendimiz için de değil herkes için adalet için buradayız.

BİZİM BARIŞ TALEBİMİZ BİZİ BURAYA KADAR GETİRDİ

Dr Cenk Yiğiter ise “Bugün biz akademisyenler de yürüyüşe katıldık. Aslında bu bizim ikinci günümüz. İlk gün Güvenparkta’ta 12-13 km yürümüştük. Bugün daha organize olarak buraya geldik barış imzacısı akademisyenler olarak. OHAL KHK’leri ile ihraç edilen akademisyenler olarak hukuksuzluğa maruz kaldık. Bizim de adalet beklentimiz var ama ihraç edilmemiş de olsak burada olurduk yine de. Bizim adalet talebimiz daha geniş bir adalet talebi. Biz imzayı atarken de bölgede yaşanan hak ihlallerine karşı harekete geçilmesi ve yaşananlara ilişkin adalet beklentisiyle imzalamıştık bildiriyi. Bizim barış talebimiz bizi buraya kadar getirdi. 

‘BARIŞA DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR’

Türkiye’nin içine sürüklendiği savaş atmosferini ve faşist bir rejimin inşa edildiğini görüyoruz. Çünkü bu savaştan besleniyor faşizm. Buna dur dememiz gerekiyor. Bu yüzden barışa daha çok ihtiyacımız var.  Buna dur diyebilirsek ancak adalet talebi karşılığını bulur. Bu anlamda adalet taleplerinin yan yana gelmesi çok önemli. Bu açıdan bu eylem, çağrısını yapan CHP’yi çok aşarak daha geniş kitlelere ulaştı. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu ile yan yana yürüdük. O sırada Semih ve Nuriye’nin adalet isteklerine ilişkin taleplerini de konuştuk. Durumu yakından takip ettiğini ve Başbakana bir mektup yazdığını iletti bize. Bu yürüşün Nuriye ve Semih’in adalet talebi için de yapıldığını söyledi.” 
 

ÖNCEKİ HABER

Topbaş'ın damadı Kavurmacı 23 Ekim'de mahkemeye çıkacak

SONRAKİ HABER

‘Hastaneye götürülmeyi beklerken sürgün edildim’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...