20 Haziran 2017 11:07

‘Adalet yürüyüşü’ne İsveç’ten destek

İsveç Parlamentosu İnsan Hakları Grubu Başkanı Serkan Köse, 'Adalet yürüyüşü'nü desteklediklerini açıkladı.

Paylaş

Murat KUSEYRİ
Stockholm

İsveç Parlamentosu İnsan Hakları Grubu Başkanı Serkan Köse, “Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüşü önemsiyor ve destekliyoruz. Geç olmasına rağmen böylesi bir adımı atması oldukça önemli” dedi.

Mayıs ayı sonlarında tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmaları için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a bir mektup gönderen İsveç Parlamentosu İnsan Hakları Grubu, geçen hafta da İzmir’de tutuklanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç’ın serbest bırakılması için bir kampanya başlattı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a gönderilmek üzere hazırlanan ve milletvekillerinin imzasına açılan mektupta Kılıç’ın “örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmasının Türkiye Hükümetinin darbe girişiminden sonra başlattığı tutuklamaların ne kadar keyfi olduğunun bir kanıtı olduğu değerlendirmesi yapıldı.

‘SORUŞTURMA DURDURULMALI’

Mektupta “Biz aşağıda imzası bulunan İsveç Parlamentosu milletvekilleri olarak Taner Kılıç hakkında başlatılan soruşturmanın durdurulmasını ve derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Konu hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Parlamento İnsan Hakları Grubu Başkanı Serkan Köse, Kılıç’ın hiçbir kanıt olmaksızın Gülen Hareketi üyesi olduğu suçlamasıyla tutuklanmasını kabul etmeyeceklerini söyledi.

Köse, “Biz sadece Kılıç’ın değil, düşüncelerinden dolayı tutuklanan tüm aydın, gazeteci ve politikacıların serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Hepsi serbest bırakılana kadar da girişimlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

‘ADALET YÜRÜYÜŞÜ’NÜ DESTEKLİYORUZ’

İsveç Parlamentosu İnsan Hakları Grubu Başkanı Serkan Köse, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüşle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüyüşü 15 Temmuz darbe girişimiyle bir tutmasına ve üstü örtülü tehdit etmesine sert eleştiriler yöneltti.

Demokratik ülkelerde insanların gösteri ve yürüyüş yapmasının en demokratik ve temel hak olduğunu ve bundan dolayı suçlanamayacaklarını söyleyen Köse, “Demokratik bir hak olan yürüyüş darbelerle kıyaslanamaz. Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüşü önemsiyor ve destekliyoruz. Geç olmasına rağmen böylesi bir adımı atması oldukça önemli. Ama bu yürüyüşü bundan 10 ay önce Edirne’ye HDP ve demokrasi güçleriyle başlatsaydı çok daha anlamlı olurdu. Türkiye’deki tutuklamalar bu noktaya gelmezdi. Ben Kılıçdaroğlu’nun rotasını İstanbul’dan sonra Selahattin Demirtaş’ın tutulduğu Edirne’ye çevirmesini umuyorum” şeklinde konuştu.

BERBEROĞLU’NUN TUTUKLANMASI ŞAŞIRTMADI

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili ve Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Anders Österberg de, HDP eş başkanları ve milletvekillerinin tutuklamalarından sonra CHP’ye sıranın gelmesinin ve Enis Berberoğlu’nun tutuklamasının kendilerini şaşırtmadığını söyledi. “Türkiye’deki gelişmeler tamamen ters yönde. Bu nedenle hem Türkiye’de hem de Avrupa’da demokratik güçlerin birlikte hareket etmeleri ve seslerini duyurmaları gerekiyor” diyen Österberg, bu gerçekleşmediği takdirde Türkiye’nin daha da otoriterleşeceği ve tutuklamaların daha da artacağı uyarısında bulundu.

‘GÜLMEN VE ÖZAKÇA DA BIRAKILMALI’

Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüşü insan hakları, demokrasi, ifade ve gösteri özgürlüğünün zekice savunulması olarak gördüklerini ve desteklediklerini söyleyen Österberg, işlerini istedikleri için açlık grevi yapan ve cezaevine atılan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın derhal serbest bırakılmalarını talep ettiklerini de sözlerine ekledi.

Österberg, “Türkiye’deki gelişmeleri hem Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu hem de Sosyal Demokrat Parti grubu içinde tartıştık. Açık bir biçimde insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlallerini kınıyoruz. Bizim dışişleri bakanımızın konuyu diğer ülkelerin dışişleri bakanlarıyla görüşmesini istedik. Mayıs’ta yapılan Avrupa Birliği toplantısında bu gerçekleşti. Önümüzdeki ay yapılacak toplantıda yeniden gündeme getirilecek ve Türkiye’ye karşı alınması gereken önlemler tartışılacak.”  

İHLALLER AİHM’YE TAŞINMALI

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Lawen Redar da, Avrupa ülkelerinin tamamının Türkiye’de gerçekleşen ağır insan hakları ihlallerinden kaygı duyduğunu belirterek, “Her gün gazeteciler, politikacılar ve insan hakları savunucularının tutuklandığı haberleri geliyor. Ben tüm bu  ihlallerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürülmesini umuyorum. Mahkemenin vereceği kararlarla Türkiye’ye, yaptıklarının, imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu göstermesi gerekir” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Keçi otlatırken kaybolan Handan'ın cesedi gölde bulundu

SONRAKİ HABER

7 soruda Portekiz yangını

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa