11 Temmuz 2012 07:21

Tekellerin gözü termik santrallerde

Yeni bir özelleştirme harekatı daha...“Daha özelleştirecek ne kaldı?” diye sorulabilir. Doğru, memlekette ne varsa haraç mezat satıldı. Ama, her şeyin de bir sırası var. Ve sıra geldi madenlere. Hükümetin, bor madenlerinin özelleştirilmesini öngören tasarısı tartışılır ve tepkiler yükselirken birden hiçbir

Tekellerin gözü termik santrallerde
Paylaş
Arif Koşar

“Daha özelleştirecek ne kaldı?​” diye sorulabilir. Doğru, memlekette ne varsa haraç mezat satıldı. Ama, her şeyin de bir sırası var. Ve sıra geldi madenlere. Hükümetin, bor madenlerinin özelleştirilmesini öngören tasarısı tartışılır ve tepkiler yükselirken birden hiçbir tasarıda yer almayan bir özelleştirme yasalaştı: Linyit madenleri.

Hükümet, Meclis çalışma döneminin kapandığı gün kabul edilen torba yasa içerisine son dakikada linyit madenlerinin özelleştirilmesine kapı aralayan düzenlemeyi ekledi. Böylece linyit sahaları, 4046 sayılı Özelleştirme Yasası kapsamına alındı.

Sürecin madenlerdeki yansıması önümüzdeki günlerde görülecektir. Konuyla ilgili çeşitli çalışmalar olduğu bilgisi bizlere ulaştı. Muğla Yatağan’daki madenlerde örgütlü Maden-İş Sendikası Yatağan ve Havalisi Şubesi Başkanı Süleyman Girgin, linyit özelleştirmelerinin daha kapsamlı bir projenin parçası olduğunu söylüyor.

TEKELLERİN TALEBİ

Termik santrallerin 9 portföy halinde özelleştirilmesinin hükümet tarafından daha önce açıklandığını hatırlatan Girgin, “Ancak yabancı tekeller açısından bir sıkıntı vardı. Özellikle yabancı yatırımcılar, hammaddenin devletin elinde olmasından dolayı ve bu konuda da yasal bir engel olduğu için bu santral özelleştirmesine sıcak bakmıyorlardı. Mevcut iktidardan bu yasanın değiştirilmesini istemişlerdi. Mülkiyetin devrini istiyorlardı. Maliye Bakanı da, Enerji Bakanı da bu talepler doğrultusunda hazırlık içinde olduklarını söylüyorlardı. Santral özelleştirilmesinin önündeki en büyük engel olan linyitlerin devri konusu bu düzenlemeyle aşılmış oldu.” diyor.

‘ÖZELLEŞTİRMEYİ DURDURACAĞIZ’

Düzenlemeyle yabancı tekellerin önemli bir talebinin yaşam bulduğunu belirten Girgin, enerji üretiminin stratejik bir alan olduğunu özellikle vurguluyor. Girgin, “Enerji üretimi de ucuz, sürekli ve güvenli olması lazım. Yerli kaynaklı olması lazım, dışa bağımlı olamaması lazım. Sanayileşmek istiyorsak, kendi öz kaynaklarımızı kullanmamız lazım. Oysa bu yasalarla enerji alanını yabancı sermayeye bırakıyoruz. Oysa, enerji kamusal bir haktır ve özel ellere bırakılamaz. Özel sahalarda iş kazalarının artması da ayrı bir boyutu.” diyor.

Girgin, mevcut duruma sessiz kalınamayacağı inancında. Bu konuda çeşitli çalışmalar da başlamış. Örneğin, Yatağan’da Tes-İş Yatağan Şubesi ile bir araya gelinmiş. Girgin, özelleştirme saldırısına karşı Yatağan’ın mücadelenin başkenti olacağını söylüyor ve oldukça da kararlı görünüyor. Girgin, atacakları ilk adımı ise şöyle tarif ediyor: “Linyit sahalarının güzergahı üzerindeki belediye başkanları, sendikalar, odalar ve demokratik kitle örgütleri ile bir platform tertip ediyoruz. Bu mücadele ile bu yanlışı durduracağımıza inanıyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)


Mustafa Sönmez (Ekonomist): Madenlerde stratejik özelliği olan bor gibi, enerjide önem taşıyan linyit gibi kaynakların özelleştirilmesinin önünde ne engel varsa bunu ortadan kaldırmak gibi niyetleri vardı. Bunu gerçekleştirmek üzere torba yasayı da geçirmiş bulunuyorlar. Türkiye’nin enerji sıkıntısı malum. Linyit ya da diğer yerli enerji kaynaklarının, enerji üretimindeki önemi açık. Şimdi bu stratejik kaynağın özel sektörce dilendiği gibi kullanılması anlamına geliyor. Diğer yandan özel madencilik tabi ki kâr ve sermaye birikimini temel aldığı için hem doğanın tahribatının artması hem de çalışanların işçi sağlığı önlemlerinin ve haklarının daraltılması anlamına geliyor. Dolayısıyla linyit madenlerinde özelleştirme yolunun açılması hem çalışanlar hem toplum açısından kabul edilebilir bir durum değildir.


AKÇUL: DÜZENLEME ANLAMLI DEĞİL

Nurettin Akçul (T. Maden-İş Sendikası Genel Başkanı): 1979 döneminde özel sektörün elindeki kömür işletmeleri tamamen devletleştirildi. Birebir gördüm ve o dönemde de sendikacıydım. 1983’te Özal döneminde bu sahalar eski sahiplerine iade edildi. Ama TKİ’nin mülkiyetinde olan sahalar bu işin dışında. TKİ’den ihalelerle firmalar ton başına fiyat belirliyorlar. Burada üzücü olan şu; işçilik ihale edilmiş oluyor. İşçi pazarı kurulmuş oluyor. Özel sektörlerde de örgütlüyüz. İşverenlerde ihale koşullarından dolayı düşük ücretle işçi çalıştırıyorlar. İhale şartnamesinin değişmesi lazım. İhalelerde işçinin refah payı mutlaka olmalı. Toplu sözleşme masasına oturduğumuzda bizim de elimizi güçlendirmeli ki, refah payı alabilelim. Şimdi bu sistem devam ederken Meclis’ten bir torba yasa içinde bahsi geçen düzenleme çıktı. Cumhurbaşkanı Gül henüz onaylamadı. Sanırım uluslararası firmalardan böyle bir talep geldi. Sadece ihale değil birebir mülkiyeti almak istiyorlar. Bu bir rüzgar, biz bunu görüşüyoruz. Meclisle de iktidarla da. Buna gerek olmadığını, çok anlamlı olmadığını düşünüyoruz. (Bu düzenlemeye karşı ‘ne yapmalı’ sorusuna karşılık) Sendikaların da kendisini şöyle bir terbiye etmesi lazım. Bizim kendimizi yeniden güncellememiz lazım. Kamuoyunda da kötü bir algı var. Sendikal anlayışı güncelleyemedik.


DÜNYA REZERVLERİNİN YÜZDE 5.9’U TÜRKİYE’DE

11.5 milyar tonla dünya toplam linyit rezervinin yüzde 5.9’una sahip olan Türkiye, dünyada lk 10 ülke içinde yer alıyor. Torba Tasarı’nın yasalaşmasıyla özelleştirme kapsamına alınan termik santrallarla birlikte böylece milyarlarca ton linyit rezervi kamunun elinden çıkacak ve özel sektöre açılacak. Bu kapsamda Muğla (Yatağan-Turgut, Milas-Ören), Manisa (Soma), Ankara (Beypazarı - Nallıhan), Bursa (Orhaneli, Keles), Sivas (Kangal), Bingöl (Karlıova), Konya (Ilgın), Bolu (Göynük), Çanakkale (Çan), Çorum (Osmancık- Dodurga) gibi linyit sahaları sırada.


1979’DA DEVLETLEŞTİRİLMİŞTİ

Torba yasayla özelleştirme kapsamına alınan linyit sahaları, 1979 yılında devletleştirilmiş; 1983 yılında 2840 sayılı Yasayla devlet eliyle işletilecek madenler arasına alınmıştı. 1983 yılından beri Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından işletilen linyit madenleri hemen hemen tüm termik santrallere elektrik üretimi için linyit sağlıyor.

ÖNCEKİ HABER

BDP’li Ayhan’ın da tahliye talebi reddedildi

SONRAKİ HABER

Miting hazırlıkları yasağa rağmen sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...