10 Temmuz 2012 02:33

Son 10 yılda intiharlar 30 kat arttı

10 yıllık AKP iktidarında intihar vakaları 30 kat arttı, son 6 yılda 17 bin canına kıydı. Bu veriler, CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde yer alıyor.Vekiller, Aile içi şiddet başta olmak üzere, işlenen cinayetlerin, intihar vakalarının ve tüm topluma egemen ol

Son 10 yılda intiharlar 30 kat arttı
Paylaş

Vekiller, Aile içi şiddet başta olmak üzere, işlenen cinayetlerin, intihar vakalarının ve tüm topluma egemen olmaya başlayan cinnet olaylarının altında yatan nedenlerin tüm yönleriyle tahlil edilerek, alınması gereken tedbirlerin acilen belirlenmesi amacıyla Mecliste araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Önergenin gerekçesinde, anne-baba katilliği, eş katilliği, çocuk katilliği ya da genel tabiriyle “aile katilliği”nin Türkiye’nin temel sorunlarından biri haline geldiği belirtilerek, “Diğer taraftan kendine karşı şiddetin bir tezahürü olan intihar sayısı da 10 yılda 30 kat artmış, sadece son altı yılda 17 bin kişi canına kıymıştır” denildi.

Gerekçede, şu ifadeler yer aldı: “Şiddet olaylarına aile içinde şahit olan birey, yaşadığı ekonomik bunalımın da etkisiyle hayatının çeşitli aşamalarında karşılaştığı ve kendisine engel yarattığını düşündüğü kişilere karşı şiddet uygulamaktadır. ‘Yol vermediği’ için, ‘yan baktığı’ için bıçaklanan ya da kurşunlanan insanlar, ‘ağladı’ diye komaya sokulan bebekler, ‘kapı zilini çaldığı’ için öldürülen çocuklar, ‘faturayı ödeyemediği’ için kıyılan canlar da bu durumun yansımaları ve toplumsal cinnet olgusunun tehlike çanlarıdır.”

İNTİHAR BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR

Krize Müdahale ve İntiharı Önleme Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Tarık Yılmaz ile Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Dr. Şeref Özer, 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’nde yaptıkları basın açıklamasında  Türkiye’de artan intihar olaylarına dikkat çekmiş ve yetkililere uyarılarda bulunmuşlardı. “Önleyici çalışmalar yapılmadığı takdirde intiharlar artacak” tespiti yapılan açıklamada intiharın önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olduğunu, ancak bunun için intihar eğilimi olan kişilerin yardım almalarını kolaylaştırmak için her an ulaşılabilir kriz merkezlerinin bir an önce kurulması gerektiği ifade edilmişti. Ancak Türkiye’de bu tür merkezlerin çalışmalarını düzenleyen, psikolojik destek sağlayacak bir mekanizmayı oluşturan bir Ruh Sağlığı Yasası yok. Ruh Sağlığı Platformu, ruh ve beden sağlığının bütün olduğuna, ücretsiz, kaliteli, kamusal bir ruh sağlığı hizmetinin herkesin hakkı olduğuna dikkat çekiyor. (İstanbul/EVRENSEL)


SORUN SADECE BİREYSEL DEĞİL

Psikolog Baran Gürsel - Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği Başkanı:

Bu tablo, bir taraftan işsizlik ve güvencesiz çalışmanın getirdiği bir geleceksizlik kaygısının, bir taraftan da hem politik hem de askeri olarak körüklenen şiddet kültürünün ortaya çıkardığı bir sonuç. Geleceksizlik kaygısı bugünkü toplumda insanları ciddi depresyonlarla ve yalnızlaşmayla da karşı karşıya bırakıyor. İş yaşamı işsiz kalma ve hayatı idame ettirememe korkusuyla belirlenirken, işte kalmak için yürütülen rekabet insanı hırpalarken bunun sonucunu hem bireyin hem de toplumun ruh sağlığını bozulması olarak yaşıyoruz. Bir yandan da muhafazakalarlaşmayla birlikte daha da baskın hale gelen erkek egemen kültürün kodları şiddeti de körüklüyor, yalnızca aile içinde değil, işyerinde sokakta okulda “normalleşiyor”. Türkiye’de insanlar ruh sağlığı desteğine ulaşamıyor. Yoksul insanların yalnızca 5 dakikalık hastane görüşmeleriyle tedavi olmaya çalıştığı bir sağlık ve sosyal hizmet anlayışı var. İntihar, depresyon, şiddet eğilimi gibi sorunlar yalnıca kişilere bireysel destek vermekle içinden çıkılacak sorunlar değil. Elbette ki bireysel psikolojik desteğe erişim önemli bir sosyal haktır. Ancak, bu sorunların toplumsal kaynağının ne olduğunu görüp, toplumsal sonuçlar elde etmek gerekir.

ÖNCEKİ HABER

Samsun’da sel gitti çilesi kaldı

SONRAKİ HABER

Konut fiyatları artıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...