Sarnıç halkı tapu ile ilgili açıklama bekliyor

Gaziemir Sarnıç Mahallesi'nde halkın en önemli sorunu olan, tapu sorununa ilişkin bir halk toplantısı düzenlendi. Halk yıllardır çözülmeyen sorunlarına artık çözüm bulunmasını istiyor. 

Çoğunluğunu 89-91 yılları arasında Bulgaristan’dan göç edenlerin oturduğu bir yerleşim yeri olan Gaziemir Sarnıç Mahallesi’nde halkın en önemli sorunu olan, tapu sorununa ilişkin bir halk toplantısı düzenlendi. 

Kaplanlar Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya 200 dolayında mahalleli ile Hürriyet Mahallesi Muhtarı Emin Gözeci, Fatih Mahallesi Muhtarı Şenol Güneş ve Menderes Mahalle Muhtarı Şaban Mümin de katıldı.  Gazetemiz İzmir Temsilcisi Emine Uyar’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıda Avukat Hasan Hüseyin Evin, 2B yasasının çıkışı ve uygulanışı ile barınma hakkı konusunda bilgi verdi.  Toplantıda konuşan Avukat Hasan Hüseyin Evin, ormanların herkesin ortak zenginliği olduğuna dikkat çekerek, “Bu konuda hepimize görev sorumluluk düşüyor. Çıkartılan 2B yasası aslında, sermayeye alan açmanın bir yöntemi olarak çıkartıldı ve bu yasaya karşı çıktık. Halkın barınma ihtiyacını çözmek devletin yükümlülüğündedir. Buradaki halkın sorununun çözümü merkezi iktidardadır, ama yerel yönetimler ve muhtarlar halka rehberlik etmek zorundadır” dedi. 

‘DÖRT YIL MÜCADELE EDİP ŞERHİ KALDIRTTIM’

Toplantıda söz alan mahalleliler de mağduriyetlerini ifade ederek, 40’ın üzerinde açılmış tespit davası bulunduğunu belirtti. Mahalle halkı, bölgede sürekli keşifler yapıldığını, İstanbullu işadamı İbrahim Cevahir’in bölgede hak iddia ettiğini dile getirdi. Hüseyin Özçelik, 2001 yılında Sarnıç’a ihale yolu ile yer alarak ayak bastığını, peşin ödeme yaparak tapusunu aldığını ancak 2005 yılında tapu kaydına 2B şerhi konulduğunu anlattı, “Devlet parasını alıp vatandaşa sattığı temiz yeri 4 yıl sonra karaladı. Bu şerhi kaldırabilmek için 2009 yılına kadar mücadele ettim ve kaldırdım. Bunun için BİMER’e, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaat ettim” dedi. Bu yerlerin ihaleye çıkmadan önce Orman İdaresi, Belediyeler, Milli Emlak ve ilgili kurum ve kuruluşların beraberce çalışma yaptığını, satılmasından elde edilen paraları da kendi aralarında paylaştıklarını dile getiren Özçelik, “Dolayısıyla kimsenin sorumluluktan kaçmaya hakkı yok. Bu sorunları biz çoğaltmadık. Sorunlar her geçen gün büyüyor” dedi. 

‘FİYAT TESPİTLERİ TARAFIMIZA BİLDİRİLSİN’ 

Hurşide Kahveci de, Aydın’dan ellerinde ne varsa satıp zar zor bir ev yaptıklarını dile getirerek, “Elektriğimiz kesildi. 5 yıldır komşudan alıyorum. Emekliyiz. Her ay 30 lira fazladan veriyoruz. Eşim de ben de hasta olduk. Sesimizi duysunlar” dedi. Eski Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Koçan da, daha önce yerler ile ilgili fiyat tespiti yapıldığını ancak, sanayi bölgesi üzerinden hesaplamalar yapıldığı için fiyatın yüksek çıktığını belirtti. Koçan, “Sıkıntımız yerleri satın almakta değil. Şu anda vatandaşlara fiyat tespiti bildirilmedi. Bazı mahallelerde mahkeme neticesi çiftlik sahiplerinin açmış olduğu davalardan kaynaklı tapular verilmiyor. Diğer bir kesimde de, dava sonuçları mı bekleniyor yoksa fiyatları beraber mi açıklayalım diye düşünüyorlar bilemiyoruz. Bundan dolayı fiyatlar gelmiyor. Askılara çıktı, gördük. 2006’dan beri mahkemeler sürüyor. Bir an önce bedellerin açıklanmasını ve sorunun çözülmesini istiyoruz” dedi.

İBRAHİM CEVAHİR HAK İDDİA EDİYOR

SARNIÇ’ın önemli bir bölümü 2B arazisi olarak tanımlanıyor. Orman Vasfını Kaybetmiş Arazilerin Hak Sahiplerine Satışı Hakkında Kanun kapsamında Sarnıç’taki süreç askı aşamasına kadar gelmişken 26 Kasım 2012 tarihinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün genelgesiyle durdurulmuş. 2004 yılında Yargıtay arazilerin Sarnıçlılara ait olduğuna dair bir karar vermiş. Ama Hükümet’in 6292 sayılı kanunun 7.maddesine dayanarak Sarnıçlılara tapularını vermediği belirtiliyor. 

Öte yandan tespit çalışmaları sürerken tapunun daha da eski hali olan zabıt kayıtlarını gerekçe gösteren ve hak iddia eden İstanbullu işadamı İbrahim Cevahir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne dava açarak araziler üzerinde hak iddia etmiş. Hükümet yetkililerinin Torba Yasayla meselenin aşılacağına dair çok sayıda açıklaması bulunmasına rağmen sorun hâlâ bütün yakıcılığı ile ortada duruyor.  (İzmir/EVRENSEL)