Zeytinin ölüm fermanı
Edremit Camcı köyünden bir zeytin üreticisi, zeytin yasasına karşı tepkisini yazdı: Yarın çok geç olmadan zeytinliklerimize ve ülkemize sahip çıkalım.
Bir zeytin üreticisi
Edremit Camcı köyü
TBMM’ye gelen zeytin yasası, zeytinin ölüm fermanı demek. Daha önce çıkardıkları yasalarla fındık alanlarını daraltıp, tütünü ve şeker pancarını yok ettiler. Şimdi zeytin alanlarına göz dikiyorlar.
Meydanlarda vatan, bayrak nutukları atıyorlar ama yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi ne varsa satıyorlar. AKP bugün ülkemizi satılık bir mal gibi görmektedir. Bir tüccar zihniyetiyle hareket etmektedir.
Daha önce çıkartılan yasayla zeytinlerin üç kilometre yakınında maden ve taş ocağı çalışması yapılmayacaktı, bu yasaya bile uyulmadı. Maden ve taş ocakları zeytinlerin içine kadar girdi. Havran Tepeoba maden sahası, Havran Dereköy taşocağı bunlara örnektir. Eğer yasa tasarısı iptal olmazsa bir de sanayiciler girerse, zeytinlikler bitmiş demektir. Bizler zeytinin içinde doğduk, zeytinle doyduk, zeytin bizim aşımızı, ekmeğimiz, kutsalımız.
Edremit Körfez bölgesinde Ezine’den Ayvalık’a kadar dünyanın en kaliteli zeytin yağları çıkmaktadır. Burada yetişen zeytinler, Kaz Dağları’nın oksijeniyle Ege Denizi arasında kaldığı için dünyanın en kalitelilerindendir. Bu bölgede zeytin ağaçları bin yıllıktır. Yıllarca insanları beslemiştir. Bu zeytinleri yetiştiren insanların emeğine saygısızlıktır. Bizler sanayileşmeye karşı değiliz ama sanayi yapılacak yerler zeytinlikler değildir.
Deniz kenarlarımızı, sahillerimizi sattılar. Nefes alacak bir yer bırakmadılar. Denizi doldurup denizin içine bile villalar yaptılar. Sahilleri yok ettiler. Şimdide dağlarımıza, ovalarımıza, suyumuza ve zeytinimize göz diktiler. Eğer bunlara dur demezsek yarın çok geç olacak. Gözünü para hırsı bürünmüş, paradan başka hiçbir değeri kalmamış, bu insanlara ve yapıya karşı halk olarak ayağa kalkmalıyız. Ülkemizi satılık bir mal gibi görenlerin bu sorunlara çözüm üretecek hiçbir şeyleri yoktur. Bu ülkede kendini dindar milliyetçi muhafazakar diye lanse edenler hiçbir zaman halkımızın yanında olmamışlardır. Soma’da madende ölen işçilerin yanlarında yoklar. Karadeniz’de HES yapımına karsı çıkan insanlarımızın yanında yoklar. Hiçbir emekçi eyleminin yanında yoklar. Parkına, doğasına, haklarına sahip çıkan gençlerimizin yanında yoklar. Yer altı yer üstü zenginliklerimiz, suyumuz, doğamız yok edilirken sesleri çıkmaz. Yarın çok geç olmadan zeytinliklerimize ve ülkemize sahip çıkalım.