10 Haziran 2017 01:09

Kartal Yuvası halka açılmayı bekliyor

3 bin yıllık tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan, son 60 yılını askeri üs olarak geçiren Mardin Kalesi'nin halka açılması bekleniyor

Paylaş

Cumhur DAŞ
Serpil BERK
Diyarbakır

3 bin yıllık tarihi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Mardin Kalesi son 60 yılını askeri üs bölgesi olarak geçirdi. Kartal Yuvası olarak da bilinen kale 1954 yılından bu yana NATO üssü olarak kullanılmaya başlandı, 1980’li yıllarda Hava Radar Mevzi Komutanlığının hizmetine verilen kale o tarihten sonra tamamen halka kapatıldı. 

Bugüne kadar Mardin Kalesi’nin restore edilerek halka açılması için çeşitli kampanyalar yürütülse de bu konuda henüz bir ilerleme sağlanmadı. Görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, kentteki kurumlarla birlikte kalenin halka açılması için 26 Haziran 2015 tarihinde ‘Mardin Kalesi Mardin halkınındır’ sloganıyla imza kampanyası başlatmıştı. Yine Mardin’deki turizmciler de zaman zaman kalenin turizme kazandırılması çağrılarını yineliyorlar. Son günlerde yetkililerden yapılan açıklamalara göre ise Kartal Yuvası’nın Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmesi için çalışmalar sürüyor. Ancak bu sürecin nasıl işleyeceği ve ne kadar süreciği yönünde ise net bir açıklama yapılmış değil. 

AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu da geçtiğimiz günlerde kaleye yaptığı ziyaret sırasında alanın turizme açılması gerektiğini söylemişti. Miroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlıkların zaman zaman yaptığı açıklamalara rağmen Mardin Kalesi’nde istedikleri yerde olmadıklarını belirterek şunları kaydetmişti: “5 yıllık bir kazı öngörülüyor ve çok küçük bütçeler gerekiyor aslında. Bu küçük bütçelerin bile henüz tahsis edilmemiş olması belki de bizim de biraz ilgisizliğimiz, biraz duyarsızlığımız diyelim. Bu duyarsızlık ve ilgisizliğin bir an önce ortadan kalkması için önümüzdeki dönemde gereken çabayı göstereceğiz.”

‘TARİHSEL VE KÜLTÜREL KARŞILIĞI YOK’

Konuya ilişkin görüştüğümüz Mardinli Yazar İrfan Amida, söz konusu kaleye en son 1986 yılında çıktığını belirterek, “Kültürel miraslar bir toplumun ortak değeridir. Bir kentin temel kimliğinin oluşmasında katkısı olan bir yere ulaşma konusunda sıkıntı duyuyorsanız burada bir problem vardır” dedi. Mardin Kalesi’nin halka açılması için bugüne kadar birçok çağrının yapıldığını söyleyen Amida şunları kaydetti: “Mardin sokaklarına erişimde bir sıkıntı olmuyorsa Mardin Kalesi’ne de erişim sorunlu olmamalı. Herhangi bir ilin kalesinin askeri üs haline getirmenin ne tarihsel ne de kültürel bir karşılığı vardır. Bu kalenin Mardin ve Mardinlilere ait olması gerekiyor. 20’li yaşlarında Mardinli bir genç kalenin ne olduğunu bilmiyorsa bu biraz trajik bir durumdur. Salt turizme açılması meselesi üzerinden de bakılmamalı. Mardinlilere açılırsa zaten gelen turist de yararlanacaktır. Turizme açma adı altında belli çevrelere peşkeş çekilmemeli. Uygun bir restorasyondan geçirilerek halka açılmalıdır.”

‘SADECE KALENİN AÇILMASI YETERLİ OLMAZ’

Mimarlar Odası Mardin Temsilcisi Mehmet Ata İletmiş de kalenin halka açılması için öncelikle askeri üssün oradan kaldırılması gerektiğini söyledi. Askeri üs kaldırıldıktan sonra ise kapsamlı bir restorasyona ihtiyaç olduğunu söyleyen İletmiş, “Hem çevre planlaması hem de arkeolojik kazılar yapılmalı. Orada eski evlerin bulunduğu bir şehir var. Bunlar açığa çıkartılmalı” dedi. Mardin’in son dönemde zor zamanlar geçirdiğini söyleyen İletmiş, “Kalenin açılması kent açısından olumlu olur. Fakat çatışmalı süreçle beraber turizm ciddi zarar gördü. Kentte yaşayan esnaf kepenk kapatıyor. Böyle olunca da ne değişecek diye düşünüyorum. Bu kente daha farklı yatırımların yapılması gerekiyor. Kenti tekrar canlandırmak için sadece kalenin turizme açılması tek başına yeterli olmayacak” dedi.

MARDİN KALESİ

3 bin yıllık tarihi olan Kartal Yuvası, Subari, Sümer, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Hamdaniler, Selçuklular, Artuklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safaviler, Osmanlılar dönemlerine tanıklık etti. 1 kilometre uzunluğunda, 30-150 metre genişliğe sahip kalenin, ovadan yüksekliği ise bir kilometre olup bir kısmı sarp kayaların üzerine oturtulmuştur. Meyilin fazla olduğu insanın çıkıp inmesi ihtimali bulunan yerlerinde, bundan istifade edilerek sur inşa edilmiştir. Kalenin güney kesiminde bir kule hâlâ ayaktadır. Kalede daha önceleri mesken olarak kullanılmaya yarayan kalıntılar gözlenmektedir. Evliya Çelebi kale ambarlarının çok miktarda erzak,cephane ile dolu olduğunu yazmıştır. 19. yüzyılın ilk yarısında mevcut olan surların, bugün bazı yerlerde yalnız temellerine rastlanmaktadır.


 

ÖNCEKİ HABER

Cumartesi Anneleri için klip

SONRAKİ HABER

Adana Barosu: Ailelere tehdit varken tahliye doğru değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...