09 Haziran 2017 12:05

Çocuklar oyuncak tankın namlusuna çiçek koydu

Öğrenciler oyuncak yaptı, topun namlusuna çiçek koyup, tankı barışın simgesi haline getirdi.

Paylaş

İstanbul Oyuncak Müzesi'nden, kendi dünyalarına en yakın oyuncakları seçen öğrenciler hayal güçleriyle birleştirdikleri tasarımlarını görücüye çıkardı.

Bahçeşehir Koleji Ataşehir Fen ve Teknoloji Lisesi ve Bahçeşehir Koleji Ataşehir Anadolu Lisesi tarafından Sunay Akın'ın desteğiyle hayata geçirilen "Oyuncakla Zamanda Yolculuk" projesinde sona gelindi. Öğrenciler ortaya çıkardıkları eserleri İstanbul Oyuncak Müzesi'nde sergilemeye başladı. 4 ay önce başlayan proje kapsamında öğrenciler ilk olarak müzeyi gezdi. Projede, Bahçeşehir Kolejinin tüm kampüslerinde STEM eğitimi kapsamında verilen proje odaklı eğitimi kullanma şansı yakalayan öğrenciler, “Oyuncakla Zamanda Yolculuk” sergisine hazırlanırken, İstanbul Oyuncak Müzesi’nden seçtikleri oyuncakların tarihleriyle ilgili araştırma yaptı. Ardından oyuncakların tasarımını ve çizimlerini yapan çocuklar son olarak tüm Bahçeşehir Koleji kampüslerinde bulunan STEM Center’lardaki 3D yazıcı ve CNC makinelerinden faydalanarak oyuncakları imal etti.

Çocukların önüne koyulan oyuncakların insanlığın ve bir ülkenin geleceği olduğuna dikkat çeken projenin destekçisi Sunay Akın, “Gençler bizim yaptığımız hatalara hayır diyor, bunun örneklerinden biri öğrencilerin yaptığı tank oyuncağı. Ben onlara oyuncağın tarihini anlattım. Müzede yer alan bir tankı örnek göstererek 1930'lu yıllarda en çok savaş oyuncakları üretildiğini ve çocukların önüne bunların koyulduğunu söyledim. Gençler ise bu tankın topunun namlusuna bir çiçek koydu, üzerine barışı simgeleyen resimler çizdi. İllaki tank üretilecekse bu şekilde yapılmasını istediler" dedi.

‘BİR ÜLKENİN GELECEĞİ YÖNETİCİLERİN VAATLERİNDE DEĞİL ÇOCUKLARIN HAYALLERİNDEDİR’

Oyuncağın tarihini “hayallerin tarihi” olarak yorumlayan Akın, "Geleceği var eden hayallerdir. Bir ülkenin geleceği o ülkenin yöneticilerinin vaatlerinde, sözlerinde değil çocuklarının hayallerindedir. Hayal konusu çok önemlidir, biz bunu henüz anlayamadık. Hayal demek bilgiyi üretmek ve yönetmek demektir. Hayal bilgiyle aydınlandığında gerçeğe dönüşür" ifadelerinde bulundu.

OYUNCAK BEBEKLER EVDEN ÇIKIP LABORATUVARA GİRDİ

Müzede en fazla oyuncak bebeklerden etkilendiklerini söyleyen Ayça Dilek Arat, Gülden Aydoğan ve Kiraz Lale Oktar'ın projesi ise oldukça anlamlı. 1 ayda bitirdikleri projenin detaylarını anlatan Gülden Aydoğan, "Müzeyi gezerken gördüğümüz oyuncak bebeklerin çoğu ev işleriyle ilgilenir şekilde oyuncaklaştırılmıştı. Bunun dışında bebeklerin fiziksel görünüşlerine de çok önem verilmiş, daha çok mankenlere benzeyen, güzelliğin, makyajın ön plana çıktığı karakter oluşturulmuş. Biz de bunu değiştirmek istedik. Bu yüzden biz de genetik mühendisliği ile uğraşan ve laboratuvarda olan bir kadının olduğu bir oyuncak tasarladık" diye konuştu.

Proje kapsamında Charlie Chaplin oyuncağını seçen Defne Koçulu ile Elif Mavituna ise eserlerini 2 günde bitirdi. Koçulu Charlie Chaplin'i seçme nedenlerini, "Sunay Akın okulumuza geldiğinde Charlie Chaplin oyuncağını da anlatmıştı. Biz de en çok bu oyuncaktan etkilendik ve yapmaya karar verdik" şeklinde ifade ederken, Mavituna oyuncağı yaparken izledikleri yolu anlattı. Oldukça eğlenceli vakit geçirdiklerini söyleyen Mavituna, "İlk olarak bilgisayarda oyuncağımızı çizdik. Ardından laboratuvarımızda bulunan 3D yazıcıdan oyuncağı çıkardık, kıyafetlerini diktik ve yüzünü çizdik" dedi.

Sergi 30 Haziran 2017 tarihine kadar İstanbul Oyuncak Müzesi'nde ziyaret edilebilecek. (DHA)

ÖNCEKİ HABER

Karnesinde zayıf olan öğrenci intihara kalkıştı

SONRAKİ HABER

Kamyon at arabasına çarptı: 3 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...