07 Haziran 2017 01:14

Evrensel bir mücadele pusulası

İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Tekirdağ’a, Ankara’dan Bursa’ya işçiler, 23. yaş gününde Evrensel’i yazdı.

Paylaş

KİMİ bir işçi durağında, kimi metro girişinde ya da meydanda, kimi bir grev çadırında veya grevi yasaklandığında, kimi hakları gasbedildiğinde, kimi bir toplantıda, kimi arkadaş sohbetinde, kimi kapısı çalındığında karşılaştı Evrensel’le... Bu yüzden “Evrensel yalnızca bir gazete değil, hayatın kendisi”, “Yol gösteren bir fener”, “Mücadele eden işçinin yol arkadaşı”, “Mesafeleri kısaltan bir köprü” diyor işçiler.

Düşük ücret, ağır koşullar, iş cinayetleri, hak gaspları, baskı, savaş... “Dünyadan ve ülkeden, tek tek fabrikalara kadar yaşananlardan bizi haberdar eden en güçlü silahımız” diyor işçiler. İşçiler, bugün de kıdem tazminatı için, patronların dayatmaları ve grev yasaklarına karşı mücadelede Evrensel’in hem okuru, hem muhabiri, hem dağıtımcısı...


Görüşleri farklı olsa bile...

Bosch işçisi
Bursa

Emekçinin sesi Evrensel gazetesi ile 2012 mart ayında Bosch fabrikasında başlayan sendika değiştirme sürecinde tanıştım. Yerel ve ulusal basının yaptığımız mücadeleye gözünü, kulağını tıkadığı günlerde Evrensel gazetesi yapılan baskıları, çalışma koşulları ile yaptığı haberlerle ve işçi röportajlarıyla özellikle fabrika içinde oldukça ses getirdi. Daha sonra Metal Fırtına, EMİS sözleşmesi ve Şişecam direnişine kadar işçinin mücadele ettiği tüm alanlarda sendika ayrımı yapmaksızın işçilerin sesi oldu. Farklı görüşlere sahip birçok arkadaşım özellikle internet üzerinden işçi-sendika haberlerini takip ediyor. Yasaklanan grevler, fiili mücadeleyle elde edilen kazanımlar hakkında yapılan haberlerin, metal iş kolundaki sözleşme öncesi işçinin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanan grevler, devletin en tepesindeki insanların bile “İşçinin grev tehdidini yasalarla engelledik” sözleri, Evrensel gazetesinin ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğunu göstermektedir. Evrensel gazetesi işçinin umudu ve onurudur.


Evrensel’in yeni yılı kutlu olsun

Renault işçisi
Bursa

Metal işçilerinin her zaman sesi olan Evrensel gazetesinin yeni yaşı tüm işçilere hayırlı olsun. Renault’da mayıs ayında yaptığımız eylemleri, işçilerin duygularını, ailelerin hislerini canlı canlı anlattı tüm Türkiye’ye. Kimi basın yayın organları görmezden gelse de biz biliyorduk bizim her zaman yanımızda olacak bir gazete var diye. Evrensel gazetesini eylemler sürecinde tanıyan işçi arkadaşlarım olduğu gibi, öncelerden tanıyan çok işçi var. Yaptığı haberler işçilerin söylediklerini birebir yansıttığı için işçilerin çoğu güveniyor ve yapılan haberler fabrikada gündem oluyor. Öyle ki sendika temsilcileri bile yeri geldiğinde bazı gazetelere yanlış bilgiler veriliyor diye haberlerin etkisini dindirmek istiyorlardı. İşçinin elinde patronlara karşı bir güç olan Evrensel gazetesini Renault işçileri olarak kutluyor mücadelemizde hep yanımızda olduğu için teşekkür ediyoruz.


Sesimizi yansıtan gazete 

Yenişehir Cam işçileri
Bursa

Evrensel gazetesinin yeni yılını Yenişehir Cam işçileri olarak kutluyoruz. Grev yasağına rağmen fabrika içinde yaptığımız bütün eylemleri her gün gazete de yer verdikleri ve cam işçisini sürekli gündemde tuttukları için teşekkür ediyoruz. Sesimizi yansıtan Evrensel gazetesinin yeni yaşı kutlu olsun.


İyi ki varsın...

Grevdeki Gemlik Gübre işçileri
Bursa

Grevimizin ilk gününden beri bizleri yalnız bırakmayan Evrensel gazetesinin yeni yılı bütün işçiler için hayırlı olsun. Herkesin unuttuğu grevin olup olmadığı bile belli olmayan Gemlik Gübre’de sadece Evrensel gazetesi her fırsatta bizleri arayıp sorarak ve haberlerimizi yaparak sesimiz oldu. Grevin ilk günleri çok kişi geldi ama şu an 8 aydır grevdeyiz geçen bu sürede nerdeyse kimse gelmezken Evrensel Gazetesi hep geldi. Yeni yıl için işçilerden mesajlar alıyoruz dediklerinde seve seve yazarız dedik. Evrensel gazetesinin yeni yılını kutlamayacağız da kimin yeni yılını kutlayacağız. İyi ki varsın. 


Evrensel bizleri hiç yanıltmadı

Metal işçisi
Gebze

Merhaba. Ben yaklaşık 15 yıldır gazeteyi takip eden bir metal işçisiyim. Yıllardır verdiğimiz sınıf mücadelesinin bir parçası olan Evrensel gazetesi bizleri hiç yanıltmadı. Hep doğru bir pusula olarak mücadelemizde bizlere yön verdi. Ülkenin her yerindeki tüm iş kollarında verilen mücadeleyi bizlere yansıttı. Böylece kendi işyerlerimizde ve grup sözleşmelerinde bir sınıfın bütün mücadelesini görerek hareket etmemizde etkili olmuştur. Evrensel’in benim için çok önemli olan diğer bir yanı da aynı dili konuşmamız. Ne patronların, ne hükümetlerin, ne de sendika ağalarının dili... Grevlerden, işyerlerindeki tüm işçilerin durumundan Evrensel sayesinde haberdar oluyoruz. Gazeteyi sürekli ve düzenli takip eden işçilerin zamanla ortak bir dil etrafında birleşmesi, sınıfın bir bilinçle ortak hareket etme tutumunu kazanması açısından da bizler için büyük öneme sahip. Yeni bir yaşına giren Evrensel gazetemize çok uzun bir hayat diliyorum. Ayrıca gazetemizin tüm çalışanlarına, yayın hayatına devam etmesinde emeği geçen, destek veren tüm işçi kardeşlerimize teşekkür ediyorum.


İşçilerin haberleşme aracı

ZF Sachs işçisi
Gebze

Öncelikle biz işçilere böyle bir gazeteyi sunan, gazete çalışanlarına, günlük haberler yapmayı ve dağıtımını sorumluluk hissederek yapan tüm işçi ve  emekçilere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü Evrensel yayın hayatına başladığından bu yana gerçeklerin peşini hiç bırakmadı. Nerede işçilerin hak arama mücadelesi varsa, o her zaman yol gösteren oldu. Deneyimleri ve birikimleriyle bizlere hep umut oldu, olmaya devam ediyor. Çünkü bu gazetenin en önemli yanı işçilerin kendi sorunlarını yazıp, bu gelişmeleri ve çözüm yollarını birlikte bulabilecekleri, dağıtımını da işçilerin yaptığı önemli bir iletişim aracı olmasıdır. Bugün diğer gazetelerin hangisinde işçilerin hak alma mücadeleleri yazıyor. Sahibi patron ve zengin olan bir gazete işçilerin sorunlarını yazmaz. İşçilerin yaşamlarını, mücadelelerini, sorunlarını, bu sorunlar karşısındaki çıkış yolunu ve kazanımlarını yazacak tek gazete bizim yani işçilerin sesi soluğu olan tek günlük basın Evrensel’dir. Son 15 yılda işçilerin onlarca grevi yasaklandı, geçmişte mücadele verilerek kazanılmış bir çok hakkımız sermaye tarafından gasbedilirken hiçbir gazete görmedi. Ama Evrensel her zaman bizimleydi. Aslında kardeşler Evrensel gazete değil, bizlerin tüm bir hayatı haline geldi. Şimdi Evrensel yayın hayatında 23. yılını kutluyor. Daha da sahiplenmeli, yaygın bir biçimde fabrikalar başta olmak üzere, okullarda, mahallelerde, yaşamın her alanında daha çok emekçiyle buluşturmalıyız. İnanın bu 23 yaşındaki genç bizlere daha çok umut olacaktır. 


Gazetemize sahip çıkalım, sesimiz duyulsun

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Ben Ford Otosan’da çalışan bir işçiyim. Gazetemiz; biz işçilerin haberleşme, gerçekleri öğrenme, iletişim kurma, çalıştığımız fabrikada olan sıkıntılarımızı anlatma ve içimizi dökebildiğimiz bir iletişim aracımız.

Çalışan çalışmayan, mağdur olan, emeği gasbedilen, ezilen bütün halk kesimlerini ayırmaksızın her koşulda işçilerin ve emekçilerin yanında olmuştur Evrensel gazetesi. Bunu haber içeriğiyle defalarda göstermiştir. Başka başka illerden gazetemize yazılan mektuplarda şunu anlıyoruz ki, her ne kadar birbirimizi tanımasak bile sıkıntılarımız genelde ortak, sorunlarımız aynı. Bursa ya da Kayseri, ya da İzmir, Diyarbakır… Türkiye’nin neresinde olursak olalım, farklı iş kolunda olalım ya da olmayalım sorunlarımız bir ve bu yüzden gazetemizin önemi bizim açımızdan büyük. 

Benim gazetede sevdiğim en güzel durum, metal direnişinde ya da olağan grevlerde işçilerin birbirlerine gazete aracılığıyla yazdıkları mektuplar. Bu beni çok sevindiriyor, bir yerlerde sizi gören arkanızda olan mücadelenize destek veren bir işçi kesimi ve bunun gibi mektuplaşmalar… Bu insanın durmadan yılmadan yola devam ettiğinin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor aslında. Evrensel gazetesiyle yandaş medya gazetesini karşılaştırdığımız zaman görüyoruz. Hiç bir gazete biz işçilerin yanında değildi, hiçbiri bir sıkıntımızı, sorunumuzu dile getirmedi. Ben hiç bir gazetede işçilerin böyle destekleyici ya da herhangi bir şekilde karşılıklı olarak mektup yazdığını görmedim ki, göreceğimi de sanmıyorum. Onlar her zaman karşımızdadır, yanımızda değil.

Evrensel gazetesi nasıl bizlerin yanındaysa, biz de işçinin emekçinin gazetesinin yanındayız her zaman. Gerçeğin tek yazıldığı gazetemize, bizim gazetemize sahip çıkalım, çıkalım ki sesimiz duyulsun. Susmadığımızı, mücadelemizin her zaman devam ettiğini anlatalım. Hayatımız evrenseldir...


Savunma refleksi kazanmamıza yardımcı oluyor

Petrokimya işçileri 
Gebze

İşçi sınıfının hak alma mücadelesi sermaye ve onun iş birlikçi hükümetleri tarafından her daim bastırılmak istenmiş, bunun için de kalemini satmış gazete ve yayın organları kullanılmıştır. Şeytanın bile aklına gelmeyen hile, hurdalarla sınıfa dönük saldırıları yasalaştıranlar varlığını sürdürdükçe Evrensel’de Türkiye’nin, hatta dünyanın her yerindeki işçileri, emekçileri, ezilenleri bu saldırı bombardımanından koruyacaktır. Geçmişteki işçi sınıfının yaşanmışlıklarını, hâlâ işyerlerinde yaşanan mücadele örneklerini ve patronların saldırı örneklerini bizlere ulaştırmak görevini üstlenmiştir. Yol göstermek ve bu acımasız sömürü çarkının birlikteliğin gücüyle aşılacağını gazetemiz bizlere önceden haber veriyor. Yeter ki bizler ona ulaşalım. İşçilik yaşantımız boyunca Evrensel’den çok haber aldık. İşyerinde konuştuğumuz bir çok arkadaş “Bunları nereden biliyorsunuz” derken hep gazeteyi önerdik. Arkadaşlarla gazete üzerine konuştuğumuzda, “Doğru yazdığına nereden kanaat ediyorsunuz” diyorlar. Biz de onlara gazeteyi almalarını, okumalarını, yaşam ve çalışma koşullarıyla kıyaslamalarını, kendilerinin sesi olduğunu ancak böyle anlayabileceklerini söylüyoruz. Gazetemiz gerek manşetleri, gerek bizlerin sesi olan mektuplarımızın yayımlanması, gerekse de yayın politikasıyla bizlere karşılaşacağımız sorunları anlatıyor ve savunma refleksi kazanmamıza yardımcı oluyor. Teşekkürler. Yaşasın işçilerin birliği, yaşasın yolumuzu aydınlatan Evrensel gazetesi...


Gazetemizi 23. yılında daha da büyütmek işçi sınıfının görevidir

Mecaplast işçisi
Gebze

Gazetemiz her zaman işçinin yanında olmuş, işçileri aydınlatmış, hak arama mücadelelerinde hep yanımızda yer almıştır. Bizlere yol göstermiştir. Kapitalistlere karşı mücadele edip, işçinin alın terinin sömürülmemesine karşı çıkarken en zor günümüzde bize mücadeleyi, birlikte hareket etmeyi, örgütlenmeyi öğretmiştir. Kısa bir örnek verirsek fabrikamızda bir arkadaşımızın haksız yere işten atılması karşısında sendikamızla beraber üretimi durdurarak direnişe geçtiğimizde, bu mücadelemizi Türkiye işçi sınıfına duyuran ve o gün gece geç saatlere kadar yanımızda yine gazetemizi ve Hayatın Sesi televizyonunu gördük. Örgütlü ve mücadeleci olursak kazanacağımızı çok çeşitli örneklerle bizlere öğretmiştir. Evrensel gazetesi 22 yılda tüm işçi sınıfına çok şey katmıştır. Gazetemizi 23 yılında daha da büyütmek ve yarınlara taşımak biz işçi sınıfının görevidir. Bu görevi memnuniyetle yerine getireceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın. Havuz medyasının yandaşçılığını, gerçekleri yansıtmadığını gördüğümüz için iyi ki varsın Evrensel diyoruz. Yaşasın işçi sınıfının birliği...


Yanı başımızda Evrensel var
Mata işçisi
İstanbul

Nerde bir direniş, bir eylem, bir hak alma mücadelesi olsa gözümüz hemen Evrensel’i arar. Bizim için de tam öyle bir zamandı. Zaten sendikalaşma çalışmalarına başlamadan önce Evrensel gazetesinden diğer işçilerin haberlerini takip ederdik, hangi işçiler ne kazanmışlar, patronun saldırılarına hangi şekilde yanıt vermişler, hükümetin bizlere müjde diyerek verdiği haberin aslı ne? Bunların yanıtlarını Evrensel’den alabilirdik. Bizler de fabrikamızda hak alma mücadelesinde sendikalaşmaya başladığımızda hemen yanı başımızda yine Evrensel’i gördük. Bizler de Matada sendikalaşırken zorluklarımızı, nasıl kazanımlar sağlayabileceğimizi ve sağladığımızı Evrensel gazetesiyle duyurabildik. Ve yine biliyoruz ki hak alma mücadelesinde yanı başımızda Evrensel’i bulabileceğiz. Bunun için tüm baskı ve yıpratmalara rağmen direnmeye devam eden ve sınıfın yanında duran çizgisini kaybetmeyen Evrensel gazetesinin daha çok yeni yaşlara girmesi için her gün Evrensel okumaya ve okutmaya devam edeceğiz. 


Sesimiz olmaya devam edecek
Mata işçisi
İstanbul

Gözümü ekmeğim için savaştığım, direndiğim bu fabrikada açtığımı söyleyebilirim. Bu fabrika ortamından önce emek verdiğim hiç bir işin arkasında durmadım. Burada işe başladıktan kısa süre sonra hiç bir hak tanınmadan işime son verildi. Ama buradaki işçi birliği ve dayanışması sayesinde emeğim için direnmeyi, gerekirse savaşmayı göze almak gerektiğini anladım. Gazetemiz Evrensel tüm bu zamanlarda ve sonrasında her baskısında bizi bilgilendirmeye ve sesimiz olmaya devam etti. Geçmişten bu zamana ve ileriki zamanlarda da bu işçinin ve tüm emekçilerin sesi olmaya devam edeceğine inanıyorum. 


Başka fabrikalardaki arkadaşlarıyla  tanışan genç işçilerin sayısı artmalı

Termikel İşçisi
Ankara

Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikalarda, işçiler ağırlıklı olarak sendikasız örgütsüz çalışırlar. En temel yasal haklarımızın bile bazıları hele de sendikalı işyerlerinde çalışan arkadaşlarımızın sahip oldukları haklar, sendikal deneyim ve olanaklar, işçilerin çoğunluğu için bilinen şeyler değildir. Buralarda çalışan arkadaşlar patronları karşısında kendilerini çaresiz ve yalnız hissederler. Hakkını alamayan işçi için avukat tanıdığı olan bir arkadaş bile büyük nimettir. 

Evrensel, Sincan’da kimi fabrikalarda, hiç sendikalı çalışmamış, örgütlü olmanın verdiği güveni hiç bilmeyen işçiler için bir “arka”dır, “haberimizi duyurandır.” Ulusal bir gazeteye kolayca ulaşabilmenin şaşkınlığı, “diğer gazeteler bizim haberimizi yazmaz”ın öfkesidir. Örneğin Termikel Fırın fabrikası işçileri gazeteyle ilk defa fabrikadaki iş kazalarının haberinin çıkmasıyla tanıştılar. Tuvaletlere turnike konulması, fabrikanın servis sorunu, çocuklarını bırakacak bir yeri olmayan kadın işçilerin kreş talebi sadece Evrensel sayfalarından ülkeye duyuruldu. Bir zaman geldi, başka bir işyerinde mesai ücretlerini alamayan arkadaşlarına Evrensel’i aramalarını tavsiye ettiler, patrona ait diğer fabrikanın sorunlarını da yazmaları için muhabirlere talepte bulundular. Önemli gördükleri her gelişmeden sonra telefonlarından interneti kontrol edip “Evrensel’de haber çıkmamış, demek daha arayan olmadı, biz arayalım” dediler. Aylarca maaş ödemeyen patron, yaptığı balkon konuşmasında “terör örgütlerini destekleyen Evrensel diye bir gazete var, fabrikayı karıştırmak istiyor” dediğinde “Evrenselci” olduğunu bildikleri arkadaşlarının kulağına eğilip gizlice “Bu lafları da o terörist gazetede göreceğiz di mi?” diyerek güldüler. Sendikalaşma mücadelesi boyunca da Evrensel yanlarındaydı, patron tarafından getirilen Çelik-İş’e karşı mücadele ederken de... Sevda abla fabrika bahçesinde feci şekilde can verdiğinde de yanlarında Evrensel’i gördüler.

Evrensel’de kendisine bir ‘arka’, kafası hiç karışmayan ve bilgisinin sınırı olmayan bir uzman, patrona karşı bir mücadele silahı gören tek işçi grubu da Termikel işçileri değildi elbette. Geçmişten beri hakları için mücadele eden yada bir haksızlığa uğrayan pek çok işçi o güne kadar hiç tanımasa bile Evrensel’i yanı başında bulmuştur. Ekstra Metal, Tega, Erkunt, Emek Boru, Arçelik, Akdaş Döküm bunlardan bazıları.

İlişki de karşılıklıdır elbette. “Yarın öbür gün siz de işçilere ihanet eder misiniz” diye kaygılanan da oldu, “İyi ki varsınız, yoksa nerden bilecektik bunları” diye teşekkür eden de... Fabrikalardaki muhabirlerimize haber taşıyan arkadaşlarımız da çalıştı gazeteleri için, doğrudan mektup yazanlar da oldu... “Sen  dur ben hallederim” diyerek işyerindeki muhabirlerimizi gizlemeye çalıştıkları da oldu, gazete dağıtımcılarına özel güvenlik saldırdığında güvenlikle kapıştıkları da... Şimdi artık gazetemizle yeni tanışan genç bir arkadaşımızın dediği gibi “Bu gazeteyi her işçiye okutmak gerekir.” Kıdem tazminatına sahip çıkmak için mektup yazan, 1 Mayıs’ın önemini kendi lisanınca gazeteden anlatan, Evrensel okumaya başladıktan sonra başka fabrikalardaki arkadaşlarıyla tanışan genç işçilerin sayısı artmalı. Her fabrikanın havası gazeteye yansımalı. 23. yaşında daha fazla fabrikaya daha fazla arkadaşımıza ulaştıracağımız bir gazete olacak Evrensel. İşçilerin gazetesi, sahiplerinin ellerinde daha da büyüyecek.


Evrensel yardımımıza yetişti

Türk Traktör işçisi
Ankara

Metal grevlerinin ardından iki yıl geçti ama bugün Türk Traktör ’de, Arçelik’te veya başka bir fabrikada çalışan bir işçi Evrensel gazetesiyle karşılaştığında ister alsın okusun, ister okumasın aklına ilk gelen şey grev ve direnişler olur.

Bunda da hakları var çünkü 11 günlük Türk Traktör grevinde ve ondan önce yaptıkları tüm eylemleri ertesi gün Evrensel’de görebiliyorduk ve şu soru grevde herkesin aklında ve dilindeydi “Bu gazetenin derdi ne? Neden gelip bizim her yaptığımızı haber yapıyorlar? Bu gazete kimin?”

Daha grevler başlamadan önce Evrensel gazetesinde Türk Traktör’e dair birçok haber çıkmıştı, kıdem tazminatlarından tutun da toplusözleşmeye hatta fabrikada işçilerin senelik izinlerine varana kadar önemsizmiş gibi görünen pek çok konuda haberler yapılmıştı. Ve bu haberler gecenin 12’si sabahın 6’sı demeden dağıtılıyordu ama sadece mesele haber yapmak değildi. Traktör’deki basit bir zorun telafi mesaisine karşı işçilerden buna karşı birlikte hareket etmeleri söyleniyordu, fakat bu birlik çağrısı kaba bir şekilde hadi birleşin gidin hakkınızı arayın şeklinde değil tam tersine diğer fabrikalarda yaşanan işçi direnişlerini, grevlerini, eylemlerinin haberlerini bize getirerek, bu işlerin nasıl yapıldığının da tarifini yapıyordu. Evrensel’i diğer gazetelerden ayıran en önemli fark bizce buydu, grev günleri geldiğinde yaklaşık üç bin işçi fabrikayı işgal ettiğinde hiçbir deneyimimiz yoktu. Çoğumuzun hayatında bir ilkti, greve çıkmıştık, fabrikayı işgal etmiştik, birleşmiştik fakat nasıl başaracaktık bilmiyorduk. Evrensel tam da bu noktada yardımımıza yetişti.  Evrensel’in sayfalarını çevirdiğimizde bizden önce veya bizimle beraber greve çıkmış diğer fabrikaların haberlerini gördük. Kimisi daha baştan kaybetmiş, kimisi günlerce süren direnişler sonucunda istediklerini almıştı. Tüm bu deneyimlerin hepsini daha ilk ağızdan, grevi örgütleyen, greve katılan işçilerin ağzından okuyabiliyorduk. Böylece hem ne yapacağımızı öğreniyor hem de yalnız olmadığımızı bilmek bize güven veriyordu.  

Sadece bunlar da değil, grev sırasında aralıksız yağan yağmurda bize çadır, battaniye, su ve yiyecek getiren onca sendika Türk Traktör’de grev olduğunu Evrensel’den okumuş ve dayanışmaya gelmişlerdi.

İşte tüm bunlardan dolayı bugün başı sıkışan, ne yapacağını bilemeyen her işçinin başvurduğu yer Evrensel olmuştur. Evrensel gazetesi 23 yıldır işçilere hem öğretmeye hem de onları kendi deneyimleriyle birleştirmeye devam ediyor.


Okudukça yalnız olmadıklarını fark ediyorlar

Asya
Ankara

Evrensel gazetesini ilk olarak çalıştığım okulda bir zamanlar öğretmenlik yapan bir hocadan almıştım, yaklaşık 7-8 yıl önceydi sanıyorum. Bizim eve zaten çocukken de hep Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteler girerdi, Hürriyet, Sabah gibi gazeteleri babam eve sokmazdı. Ama Evrensel’i elime aldığımda gerçekleri yazan bir gazete olduğunu fark ettim, özellikle şu dönem için diğer gazetelerden çok farklı olduğunu hissettiriyor insana. Bir kere diğer gazeteler iktidar kimse o tarafa göre yanlı haberler yazıp çiziyorlar, iktidar değiştikçe bunlar da hemen yalakalık yapacakları tarafı değiştiriveriyorlar. Bu gazeteleri okuyarak doğru şeyler öğrenmemiz imkansız. Herhangi bir şeyi merak ettiğimde Evrensel’den öğrenebiliyorum ve çevremdeki insanlara öğrendiklerimi aktarabiliyorum. Geçenlerde okuldaki öğretmenler odasının masasına bir tane Evrensel gazetesi bıraktım. Olumlu tepkiyi ilk olarak sosyal demokrat olarak bildiğim ve kendime yakın hissettiğim bir hocadan gördüm. Bu hoca Eğitim Sen’li bir hocaydı, kendisiyle ve eşiyle teneffüslerde ve boş derslerde zaman zaman muhabbet ediyorduk. Evrensel işlettiğim kantinde de masamda sürekli bulunur ve yanıma gelen insanlara okutmaya çalışırım. Öğretmenlerden politik olarak çok farklı olduğumuz biri gazeteyi görünce hemen, bu gazete terör yanlısı, okunmaz bak bu da eki bu da tehlikeli falan dedi. O kadar alışmışlar ki hükümetin ağzıyla konuşup, sürekli hükümeti pohpohlayan gazeteler okumaya, hükümeti, patronları yani ezen sınıfı eleştiren haberleri okuyunca hemen tepki gösteriyorlar. Hatta bir tanesi ek için neden kadın dergisi dedi, herhalde kadın dergisi olacak tacize tecavüze uğrayan kadın, evde, işyerinde ezilen, emeği en çok sömürülen kadın dedim. Tamamen zıt görüşlü olduğumuz birkaç tane kadın öğretmen var, okulda onlara eki verdiğimde ise bu çok ciddi bir dergi, biz bunu burada okuyamayız, çantamızda bulunduramayız, işimizden bile olabiliriz dedi. İnsanlar gerçekten korkuyor ama bence okudukça, bilinçlendikçe, yalnız olmadıklarını bildikçe artık korkmamaya başlayacak ve daha güçlü hissedeceklerdir kendilerini. Ekmek ve Gül’ü artık her ay okuyorum. Yakın zamana kadar bana pek denk gelmemişti, yakınlarımızda da satılan bir bayii olmadığından, varlığından yıllar sonra haberim oldu. Artık hem her ay alıyorum hem de çevremdeki kadınlara okutuyorum. Kadınlardan kimisi Evrensel gazetesinin eki olduğu için biraz mesafeli davranıyor ama büyük bir kısmı başka kadınların hayatlarını okudukça yalnız olmadıklarını fark ediyorlar. Çevremde benim yaşadığım hayattan o kadar farklı ve zor yaşantısı olan insanlar var ki onlara eki götürdüğümde ve yaşadıkları şeyleri anlattırıp ekte haberleştirebileceğimizi söylediğimde daha güçlü hissediyorlar kendilerini. Ekmek ve Gül’ü yakın çevreme dağıtıyorum, Evrensel gazetesini ise masamda sürekli bulunduruyorum ki işçiler, emekçiler, kadınlar, ezilen, emeği sömürülen bütün insanlar gerçekten neler olup bittiğini, ne yapmamız gerektiğini, yapılabilecek şeyler olduğunu ve bu düzenin böyle sürüp gitmeyeceğini, bizim bunları değiştirecek gücümüz olduğunu fark etsinler.


Doğum günün kutlu olsun dostum 

ORS işçisi
Ankara

Evrensel’i ilk olarak 2015 senesinde çıktığımız grevden önce tanıdım. Önceleri beni mi buluyor bu cins patronlar, hayatıma bahtıma tüküreyim derdim. Evrensel’i okuyunca bu bahtsızlığın bana özgü olmadığını tüm işçilerin hemen hemen aynı şeyden muzdarip olduğunu gördüm. Grevin ilk günü bizim fabrika için ne yazmışlar diye okumuştum. Beşinci gün Renault ne yaptı acaba diye kaygılanmaya, onların haberlerini okumaya başladım. Sonraları tüm fabrika haberlerini radyodan dakika skor alır gibi Evrensel’den takip etmeye başladım. Lisede bir arkadaşımla muhabbet ettikten sonra aşk acısı çekenin bir tek ben olmadığımı anlamıştım. Evrensel’den sonra ise bu patronlardan çekenin bir tek bizim fabrika olmadığını fark ettim. Bizim sınıf epey bir genişmiş aslında. Son olarak şunu söyleyeyim, Polatlı’da benim 20 yıldır alışveriş yaptığım büfe Evrensel satmıyor diye diğer alışverişimi de bir kilometre ötedeki büfeden yapıyorum. Hem yürüyüş de olmuş oluyor. Yani kısacası Evrensel kalbimize de yalnızlığımıza da iyi geliyor. Doğum günün kutlu olsun dostum.


Muhabirleriniz çok güzel çay demliyor

Klisom işçisi
Ankara

OSTİM Klisom fabrikasında 7 aydır çalışan bir işçiyim. Bundan 7 yıl önce İzmir’de çalışırken Evrensel gazetesiyle tanışmıştım. Nerede bir hak mücadelesi olsun, nerede bir grev, direniş, işçi eylemi olsun Evrensel hep bizim yanımızda bizimle birlikte oldu. Kendi sesimizi hep Evrensel’den duyduk. Bu yazıyı okuyan siz Evrensel okurları zaten bilirsiniz. Bundan bir hafta önce fabrikamızda bir direniş gerçekleştirdik. Patron hepimizi işten atmak istedi. Daha sonrasında biz hep birlikte çalışmak istediğimizi, toplusözleşmemizin yapılıp sendikamızla ve tüm işçi arkadaşlarımızla beraber çalışmaya devam etmek istediğimizi söyledik. Bunun üstüne patron fabrikayı iki gün kapattı. Öyle başa böyle tarak diyip, biz de iki gün boyunca fabrikanın önünde yattık kalktık. Bizim gibi Evrensel gazetesi ve Evrensel gazetesi muhabirleri de yattı kalktı. Hem sürekli bizim haberimizi yaptılar, hem çayımızı içip bizimle beraber direnişe destek oldular. Bu direnişi hep beraber kazandık. Evrensel gazetesinin yeni yaşı kutlu olsun. Bu arada muhabirleriniz çok güzel çay demliyor.


Evrensel bizim için sadece gazete değil

Halil ÖZMAYA 
Akkoza Mensucat İşçisi
Antep

Benim işçilik hayatım Evrensel’le yaşıt. 22 yıldır tekstil işçiliği yapıyorum. Evrensel’i ilk Sanko’da çalışırken tanıdım. Sürekli olmasa da 20 yıldır Evrensel’i hep okudum ve okutmaya çalıştım. Çünkü Evrensel sıradan bir gazete değil. 

Evrensel işçilerin sürekli birbiriyle haberleşmesini sağlayan, sadece kendi fabrikamızda ve yakın çevremizdekilerle değil, Türkiye’de ve dünyada olan biten her şeyi en doğru ve işçilerin penceresinden verip haberdar olmamızı sağlayan bir gazete. Evrensel’in bunların yanı sıra işçilerin örgütlenmesinde bilinçlenmesinde ve kendilerini geliştirmesinde de çok önemli katkısı var. 

Ben Sanko’da çalışırken, bundan 19 yıl önce sözleşme döneminde bizimle birlikte üç ayrı şehirde üç ayrı fabrikada daha sözleşme dönemiydi. Haliyle bizim üç ayrı şehirdeki diğer üç ayrı fabrikanın işçileriyle görüşme olanağımız yok. Taleplerimizi paylaşamıyoruz. Ama Evrensel gazetesi sayesinde günlük olarak oradaki işçilerin ne yaptıklarını, nasıl mücadele ettiklerini Evrensel’den öğrenip biz de ona göre davranıyorduk. Bu sayede, sendikanın işçilerin bize sormadan imzaladığı ve çok düşük zam alınan sözleşmeyi kabul etmedik. Örgütlenip mücadele ettik ve mücadelemiz sonucunda sözleşme yenilendi , rekor denecek düzeyde, yüzde 98 zam aldık. Hiç kuşkusuz bu mücadelemizin başarıya ulaşmasında Evrensel gazetesinin büyük payı var. 

2012 yılında Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde 6 ayrı fabrikada 5 bin işçi greve çıkmıştı. Zam ve ikramiye talebiyle başlayan ve 10 gün süren bu grevde ben de vardım. Greve çıkan en büyük fabrikalardan olan Gürteks’te çalışıyordum. Grevin başından sonuna kadar yine yanımızda Evrensel gazetesi ve Hayat TV vardı. Mücadelemizi ve sesimizi bütün Türkiye’ye duyurdular. 

İşçilerin birliğinden, örgütlenmesinden ve bilinçlenmesinden korkan hükümet ve patronlar Hayat TV’yi kapattılar. Ama Evrensel gazetesi 22 yıldır olduğu gibi, 23. yılında da işçilerin sesini, sorunlarını ve mücadelesini duyurmaya, işçilere gerçekleri anlatmaya devam ediyor. 

2014’de Güriplik’te çalışırken, sendikalaştığımız için arkadaşlarımız işten atıldığında direnişe geçtik. 13 gün süren bu direniş boyunca yanımızda yine Evrensel vardı. Ben de çoğu işçi gibi Evrensel’i mücadele içinde, grev ya da direnişte tanıdım. Ama Evrensel sadece grev ya da direniş yaparken değil, her gün, her zaman işçilerin ihtiyacı olan, her gün okuması gereken bir gazete. Çünkü işçileri ilgilendiren, işçilerin haklarını gasbeden yasaların gerçek içeriğini ancak Evrensel’den öğrenebiliyoruz. Örneğin kıdem tazminatında yapılmak istenen değişiklikte işçilerin büyük bir hak kaybı olacağını ancak Evrensel sayesinde öğrenebiliyoruz. Diğer gazete ve televizyonlar hükümetin ve işverenlerin hizmetinde olduğu için böyle yasaları hep iyi bir şeymiş gibi anlatıyorlar. 

22 yıllık işçilik hayatımda pek çok grev, direniş yaşadım, mücadele içinde oldum. Bu 22 yılda şunu öğrendim, işçiler bilinçlenip birlik olmadan, mücadele etmeden hiçbir hak kazanamaz, kölelikten, sefaletten kurtulamaz. İşte bunu yapabilmek için de Evrensel gibi bir gazetemizin olması çok büyük bir şans bizim için. Evrensel gazetesinde çalışan, onun çıkmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.


Dayanışma ve mücadelede ‘Evrensel’ olmak

Bozan YÜCEL
Güriplik direnişine katılmış bir işçi/Antep

Adım Bozan Yücel… Bundan 3 yıl önce olan bir anımı anlatıp size bir teşekkür burcumu iletme ihtiyacı duyduğum için bu mektubu yazıyorum. 
Ben Gaziantep OSB’de bir tekstil fabrikasında çalışıyordum. İşyeri koşulları çok ağırdı ve her gün haklarımız gasbediliyordu. En ufak bir itiraza karşın işveren bize kapıyı gösterip “hesabınıza geliyorsa” şeklinde hakaretlerde bulunuyordu. Biz, yüzü aşkın arkadaşla greve gittik. Birçok kurumla, başta büyükşehir belediyesi olmak üzere, görüşmede bulunduk ama hiçbiri sesimizi duyurmak istemedi. Buna karşın Evrensel, hiç beklemediğimiz halde, yanımızda durdu ve sesimizi duyurmaya başladı. Hatta bizden daha çok biz oldu. 13 gün boyunca yanımızdan ayrılmadan, bizimle birlikte oldu. İşte o zaman bizler ‘Evrensel’ kelimesi ne anlama geliyor anladık, bu dayanışma ve mücadelede evrensel olmaktı. Hiçbir karşılık beklemeden, bir çıkar gütmeden sadece işçi sınıfı ile dayanışma içerisinde olmak ve haksızlığa karşı haklıyı savunmak adına bizim sesimiz ve umudumuz oldunuz. Ben bir işçi olarak tüm işçiler adına size teşekkürlerimi sunuyorum. 

İşçileri kurtaracak tek yol sınıfsal birlik, mücadele ve sınıf kardeşliğidir. Sermayenin saldırılarına karşı işçiler ve işçi mücadelesi veren örgütler dayanışma içinde olmalıdır. 

Evrensel ailesi, tüm destekçileri ve okurlarına başarılar diliyorum. İyi ki varsınız...


Grevimizden korkanlar Evrensel’den de korkuyorlardı

Ali ŞAN 
Başpınar OSB’den dokuma
işçisi/Antep

22 yıldır emeğin yanında duran bir gazetemiz var, adı Evrensel. Kuruluşundan bu yana her zaman işçilerin, ezilenlerin yanında yer aldı. Ayrıca Evrensel gazetesini nerede görsem aklıma Metin Göktepe geliyor, kısa boyuyla, güleç yüzüyle, sevecen bir çocuk gibi duruyor fotoğraflarda. Sanki bildik tanıdık biri gibi geliyor insana. Bir de ilk çıktığı günlerde büyük şairimiz Can Baba’nın yazılarını hiç unutmam. 

Ben Evrensel gazetesini ilk Ünaldı’dan biliyorum. 1996’da 20 bin halı dokuma işçisi olarak greve çıktığımızda, mücadelemizi dünyaya duyuran tek yayın organı Evrensel’di. Evrensel o günlerden beri gönlümüzde yer etmişti. Greve çıktığımızda her gün saldırılar gözaltılar oluyordu. Valilik ve emniyet, işverenlerle birlikte grevimizi kırmak için her türlü baskıyı yapıyorlardı. Grevimizde gözaltılar başladığında en önce Evrensel muhabirlerini, ilk onları almışlardı gözaltına nedense. Çünkü grevimizin başarıyla sürmesinde ve güçlenmesinde Türkiye ve dünyanın her yerinden gelen destek ve dayanışmanın çok büyük önemi vardı. Ve bunu sağlayan, sesimizi, mücadelemizi tüm Türkiye’ye ve dünyaya duyuran tek yayın organı Evrensel gazetesiydi. İşte bunu engellemek için, bizi yalnız bırakıp Türkiye ve dünyayla iletişimizi kesmek için, sesimiz duyulmasına engel olmak için Evrensel’e engel olmak istiyorlardı. Grevimiz ve mücadelemizin büyümesinden korkanlar Evrensel’den de korkuyorlardı doğal olarak. 

İşte o günden beri biliyorum ki Evrensel bizimdi, bizim sesimiz, bizim gazetemizdi. Mücadelemizde, grevimizde, halaylarımızda, aramızdaydılar, bizdendiler. Ne güzel çocuklardı, işçi davasını işçiden daha fazla sahiplenmişlerdi. Tıpkı şimdi olduğu gibi. 21 yıl geçti Ünaldı grevinin üstünden. Evrensel 23 yaşına basmış ve hâlâ bizim sesimiz, bizim gazetemiz.


Evrensel hayallerimi yıktı!

Necla DUMAN
Çorlu

Evrensel kurulalı 22 yıl olmuş, 23. yaşına giriyor. Oysa ben Evrensel ile tanışalı 3-4 yıl oldu. Benim hayatımda Evrensel’in ayrı bir yeri var. Demek ki bir çok işçinin hayatında da ayrı bir yeri vardır. 

Gazeteyle tanışmamı anlatmak istiyorum. O zamanlar Anakonda isimli bir fabrikada çalışıyordum. Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenmeye çalıştığımız için işten atılmıştık. Hemen sendika ile birlikte fabrika önünde beklemeye (direnişe) başladık. Çok heyecanlıydık, aynı zamanda kaygılıydık. Dağın başında bekliyorduk. Daha önce bilmediğimiz bir yola girmiştik.  İşte bu direnişin ikinci günü ilk Evrensel geldi. Haberimizi yaptı, bizi dinledi. Haber hemen çıktı ve arkadaşlar gazeteyi getirdi ve okuduk. Yalnızlığımız bir nebze olsun giderilmişti. Sesimizi bütün ülkeye duyurdu. Evrensel’den sonra diğer gazetelerde de çıkmaya başladı. Ama 14 gün süren bu direnişte hep yanımızda oldu, defalarca haberimizi yaptı. 

Evrensel ile tanışana kadar direnişte heyecan ve kaygının yanı sıra kendimi kahraman sanıyordum. Çünkü patrona, genel müdüre kafa tutmuştuk. Önünde eğilmemiştik. Bunu kim yapabilirdi. Bizden başka kimse yapamaz sınıyordum. Ama Evrensel bu hayallerimi yıktı. Çünkü direniş yerine her gün gelen Evrensel’de bizim gibi direnen, mücadele eden, hak arayan birçok işçi haberini okudum. Yalnız olmadığımız gibi aslında kahraman da olmadığımı öğrendim. Yani Evrensel işçiler mücadeleye girdiğinde yalnız olmadıklarını gösteriyor. Benim gibi olanların da ayaklarını yere basmasını sağlıyor. Şimdi şunu biliyorum ki bir mücadeleye girdiğimizde Evrensel mutlaka orada olacak. Bizi yalnız bırakmayacak. Sesimizi bütün dünyaya duyuracak. İyi ki varsın.


Senin için çalıştığını bildiğin bir gazeteyi sahipleneceksin

Salih KARAGÖZ 
Tuğla İşçisi/Diyarbakır

1987 yılında Diyarbakır’da tuğla fabrikalarında çalışmaya başladım. 20 yıldan fazla tuğla işçiliği yaptım. Ağır çalışma şartlarından dolayı birçok rahatsızlık geçirdim. Çalıştığımız süre boyunca emeğimizin karşılığını tam alamadık. 2010 yılından sonra 6 yıl Diyarbakır Sur Belediyesinde taşeron işçisi olarak işe başladım. 2016’nın 11. ayında kayyım tarafından işten çıkarıldık, şuan mahkememiz devam ediyor. Yaklaşık 2 aydır da Erzincan’da tuğla fabrikasında iş başı yaptım. Diyarbakır’da tuğla fabrikasında çalışırken de Sur Belediyesinde işten atıldıktan sonra da Evrensel gazetesini hep yanımda gördüm. İşçilerin yaşadıkları sorunları anlattı. Tuğla işçilerinin çalışma koşullarını dile getirdi, biz eylem yaparken sesimizi duyurdu. Evrensel gazetesi, kıt imkanlarla emekçinin gözü kulağı olabilen bir medya organımızdır. Emekçiler için çok önemli bir gazetedir. Gazete dediğin şey her zaman seni yazamayabilir, sen ona sahip çıkacaksın. Senin ona kulak vermen lazım. Senin için çalıştığını bildiğin bir gazeteyi sahipleneceksin ki o daha verimli hale gelebilsin. Evrensel gazetesi, emekten yanadır. Elinden gelen her şeyi yapıyor. Gazeteler çok önemlidir, hele hele emekçinin hakkını arayan, sesini duyurabilen böyle bir gazeteyi sahipleneceğiz ki, gazetemiz büyüsün, imkanları iyileşsin her yere ulaşabilsin. Diyarbakır tuğla fabrikalarında 1 Mayıs kutluyorduk, hakkımızı aramak için grev yapıyorduk. Bunu Evrensel ve onun gibi düşünen arkadaşlar sayesinde örgütlüyorduk. Evrensel, bunları paylaştı ve faydası çok oldu. İşçinin sesini, ne patrondan ne de başka hiç kimseden korkmadan duyurabilen bu gazeteye sahip çıkmamız gerekir.


Somunun ve Evrensel’in buğusu soframızdan eksik olmasın

Hasan DAŞDELEN
Taşeron İşçi/İstanbul

Ben taşeron işçisi bir arkadaşınızım.

Ustanın mahirliği kullandığı araçları tanıması ve kendi bedeninin uzantıları haline getirmesidir. Biz işçiler 22 yıldır kendi kurtuluşumuzu örgütlemek için Evrensel gazetesi gibi güçlü bir araca sahibiz. Gazeteyi çıktığından beri düzenli takip eden biriyim. Sıcak bir somun gibi ilkin benim ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Çünkü onunla ülkeden ve dünyadan tek tek fabrika ve işyerlerine kadar tüm gelişmelerden  haberdar oluyordum. 

Bilgim ölçüsünde anlatmayı seven biri olmama rağmen bir insanla geçirdiğim zaman herkes gibi benim için de sınırlıdır. Ama tüm işçilerin bu yazılanlardan haberdar olması gerektiğinin de giderek daha çok farkındayım. Bundan hareketle gerek emekçilerin bizzat kendilerinin bayiden gazete almaları bunu sağlayamadığım yerde ise kendim onlara gazeteyi taşıyarak okuyucu olmalarını sağlamaya çalıştım. 

Şimdi çalıştığım işe başladığımda gazeteyle tanışmamın üzerinden yıllar geçmişti. Evrensel gazetesinin sadece ihtiyaçlarımızı karşılayan değil dünyayı değiştirmek üzere örgütlülüğümüzün iskelesi olduğunun farkındaydım. Bu araç olmadan yaygın ve güçlü bir örgütlülüğün yaratılamayacağını da biliyorum artık. Bundan dolayı bir yandan çalıştığım işyerinde mümkün olduğunca çok sayıda işçi arkadaşın gazeteyi okumasını sağlamaya çalışırken (Ki bazen gazetenin kendisi bazen bir kupürüdür işçinin elinde dolaşan) bir yandan da işyerinden haberlerle yazılarla tüm Türkiye’deki sınıf kardeşlerimizle ortak platformumuza dönüştürmeye çalışmaktayım. İşçi sınıfını onun siyasi gazetesiyle birleştirmek gibi işçi sınıfını sanatla ve onun aydınlarıyla birleştirmekte bir zorunluluktur. Biz işçiler olarak örgütlediğimiz panel ve film faaliyetini tek aracımız olan gazetemiz Evrensel ile tüm sınıf kardeşlerimize iletiyor ve onların çalışmalarını da gazeteden takip ediyoruz. Çünkü bizler birbirimizden ve deneylerimizden öğrenerek ilerleyebiliriz ancak.

Metal işçilerinin tüm mücadele deneyimlerini (Ki bu süreç adeta bir laboratuvar) ve buradan hareketle geliştirilen işçi sınıfının bakışını gazetemizden öğrendik. Cam işçilerinin grev yasağını tanımayarak sürdürdükleri mücadeleyi , kıdem tazminatının gasbına karşı sınıf kardeşlerimizin ne düşündüğünü ve neler yapacağımızı bu platformda öğreniyor ve paylaşıyoruz.

İşçi kardeşlerim her birimiz kendi deneylerimizle Evrensel’in en temel ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı 23. yaş günümüz en geniş işçi kitlesinin üzerinde çalışabileceği güçlülükte bir iskeleye dönüşeceğimiz yeni yaşımız olmalı. Sıcak somun ekmeğinin buğusu ile Evrensel’in buğusu sofralarımızdan eksik olmasın. Ekmeğimizi ve gazetemiz Evrensel’i paylaşarak büyütelim.


Birleşe birleşe kazanacağız

Belediye taşeron işçisi
İstanbul

AKP Hükümeti fon sisteminde işçilerin hiç bir kaybı olmayacağını ileri sürüyor ama bunun böyle olmayacağını bizler önceki fon deneyimlerimizden zaten çok iyi biliyoruz .

Oy toplamak için her türlü yalana dolana başvuran AKP Hükümeti taşeron çalışanlara kadro vaatleri verip kiralık işçi yasası (kölelik yasası) bir gecede nasıl geçirdiklerini de biliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda TÜSİAD toplantısında işverenlere merak etmeyin, işten çıkardığınız işçi mahkemelere gidip hukuktaki boşluğu kullanıp bir dünya tazminat almıyor muydu, bunun da önüne geçeceğiz, gerekli adımları attık diyen kendisi değil miydi? İşçinin anayasal hakkı olan sendikalaşmanın önünü kesen, yasa tasarısı geçiren, OHAL suresini uzatıp grev yasakları getiren ama bütün bunlara rağmen işçi sınıfından gerekli cevabı bir tokat gibi yiyen kendileridir.

Yüzyıla yakın zamandır kullandığımız kıdem tazminatımıza, 30 yılı aşkın bir süredir göz diken hükümetler ciddi bir çaba harcıyor ama başaramıyorlar. Çünkü bizlerin birleştiğinde neler yapabileceğimizi iyi biliyorlar, ama burada yine görev bizlere yani işçi emekçi sınıfına düşüyor. Örgütlü örgütsüz , sendikalı sendikasız demeden her birimiz çalıştığımız işyerlerinde bu konuyla ilgili birbirimizi bilgilendirerek elimizde kalan tek güvencemiz olan kıdem tazminatını teslim etmeyeceğimizi çok iyi bilsinler. İşyerimizde işçi arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerle sendika şubemizle görüşmelerle her koşulda mücadele edeceğimiz bir süreci örgütlemeye çalışıyoruz. DİSK’in çağrısıyla 7 Haziran günü çalışma müdürlüklerinin önündeki eyleme en güçlü katılımı sağlayarak mücadeleyi daha ileriden örgütlemeye devam edeceğiz.  

Ben buradan bütün işçi sınıfını alanlara davet ediyor ve şunu söylüyorum “Birleşe birleşe kazanacağız” ve cam işçilerinin kararlı ve onurlu mücadelelerini selamlıyorum.


İşçi sınıfı Evrensel’siz olmaz

Maltepe Belediyesi işçisi
İstanbul

Bugün gazetemiz 22. yaşına giriyor. Ben bundan tam 21 yıl önce Evrensel gazetesi ile tanışma fırsatı buldum. Ocak ayıydı Evrensel Muhabiri Metin Göktepe polisler tarafından katledilmiş, gazetenin manşetinde ise Evrensel susmayacak yazıyordu. O gün gazeteyi aldığımda her hangi bir sol fraksiyonun yayın organı mı diye düşündüm. Ama okumaya başlayınca Evrensel’in işçi sınıfının gazetesi olduğunu anladım. Nerede bir mücadele varsa Evrensel oradaydı, genç bir işçi olarak bilinçlenmeye başlamıştım. 

Sonra Tuzla’da organize sanayide çalışmaya başladım. 2000’li yılların ortasıydı. Tuzla tersanelerde her gün, fazla maliyetli oluyor diye patronların iş güvenliği önlemlerini almaması yüzünden işçi arkadaşlarımız ölüyordu. Evrensel patronların almadığı iş güvenliği önlemlerinin alınması için inatla ısrarla her gün yazmaya devam ediyordu. Ve zaman içinde tüm Türkiye kamuoyunun gündemine gelmesiyle iş güvenliği önlemleri alınmaya başlandı. Bugün ise taşeronluk sistemi ve kölece çalışma koşullarına karşı işçilerin örgütlenmesinde Evrensel taraf olduğunu açık bir şekilde yazmaya devam ediyor. Türkiye’nin neresinde olursa olsun hak alma mücadelesinde Evrensel yazmaya devam ediyor. Bugün işçi sınıfının bedeller ödeyerek kazandığı kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına karşı ana akım medyanın yalan propagandasına karşı işçilerin gerçekleri öğrenmesi, birlikte mücadele etmesiyle bir şeylerin değişeceğini anlatmaya devam ediyor. İşçi sınıfı Evrensel’siz olmaz. Evrensel de işçi sınıfının olmadığı bir yerde olmaz.


İşçi sınıfının bir pusulası varsa o da Evrensel’dir

Metal işçisi
İstanbul

12 yıllık yol arkadaşım bugün 23 yaşında. Öğrenciyken tanıştığım Evrensel gazetesini bugün metal işçisi olarak okumaya devam ediyorum. Üniversite yıllarında işçi sendika sayfalarında heyecanla okuduğumuz işçi haberleri, grevler, direnişler okuduğumuz haber olmaktan çıktı hayatımız haline geldi. 

İnsanca yaşamak için mücadele etmek zorundayız. Hayat bize bunu dayatıyor. Daha iyi bir ücret için daha demokratik bir ülkede yaşamak daha adil bir düzen için mücadele etmek zorundayız. Peki ya nasıl? İşte bu sorunun cevabı Evrensel gazetesinin sayfalarında gizli. Evrensel çıktığı ilk günden beri yeni bir dünya özlemi içinde olanların sesi soluğu oldu, olmaya da devam ediyor. Her sayfasında okuyucusuna işçi sınıfının gerçeğini sunarak hangi mevzide durması gerektiğini gösteriyor. Çevre sorunundan, demokrasi mücadelesine, kadına karşı şiddetten çocuk istismarına... Yaptığı her haberde işçilerin meselelere nasıl yaklaşması gerektiğini tüm açıklığıyla anlatmaya devam ediyor. 

2015 metal fırtınası esnasında tüm gelişmeleri yine Evrensel sayesinde haberdar olduk. İstanbul’daki bir metal işçisi kendi imkanları ile nasıl olur da hem Bursa’daki gelişmeleri hem Ankara’dakileri hem Kocaeli’deki takip eder, buralardaki işçilerin ne düşündüğünü hangi eylemleri nasıl gerçekleştirdiğini öğrenebilir? Evrensel sayesinde. Metal direnişi süresince Renault’da ne oldu, Ford işçisi ne yaptı, Türk Traktör patronu hangi oyunu oynadı... Hepsini Evrensel’le öğrendik. Evrensel mesafeleri kısaltan bir köprü, işçilerin birbirinden haberdar olmasını sağlayan bir gazete, deneyimlerinden dersler çıkartmamız gerektiğini gösteren bir öğretici oldu. Ülker direnişi ile işçinin sağcısı solcusu olmayacağını ondan öğrendik. Metal direnişi ile on binlerce işçinin tek bilek nasıl olabildiğini de... Cam işçisinin grev yasaklarına nasıl direndiğini de ondan öğrenmeye devam ediyoruz. Yarın metal işçilerinin MESS’le toplusözleşme süreci başlayacak, yine metal işçileri Evrensel sayesinde birbirinden haberdar olacak. Evrensel tüm işçileri birbirine bağlamaya, mücadelelerinden dersler çıkarmasına yardımcı olmaya devam edecek.

Dünya görüşleri farklı da olsa hak arama mücadelesine giren her işçi Evrensel gazetesi ile tanışmıştır. Bunun örneğini çok gördük. Benim fabrikamda hiç tanımadığım işçilerin gelip yanımdakilere Evrensel’de çıkan işçi haberlerini okuttuğuna şahit oldum. Kimi zaman muhabir olduk, kendi derdimizi yazdık. Kimi zaman okuyucu olduk sınıf kardeşlerimizin mücadelelerine tanık olduk. Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadık. Düşsek de kalkmasını bildik, her kalkışımız bir öncekinden daha güçlü oldu. İşçi sınıfının bir pusulası varsa o da Evrensel’dir. Bize her zaman doğruyu göstereceğinden şüphemiz yoktur. Bu uzun yürüyüşte bize yoldaş olan her sabah sınıf kardeşlerimizden haberler almamızı sağlayan Evrensel’e sonsuz teşekkürler.


İşçinin sesini kısamayacak kendi gündeminizi dayatamayacaksınız

Market işçisi
İstanbul

Memleketimizde basın gündemi belirlemede çok büyük bir güç. Belirli bir konuda merkez medyada on beşe yakın gazetenin aynı gün aynı manşetle çıktığını görüyoruz. Hepsinin ayrı ayrı yayın yönetim kurulları var ama sanki yokmuş gibi tek merkez bu manşeti belirliyormuş gibi. Galiba gibisi fazla oldu. Bu manşeti belirleyen şahısların kim olduğunu bilmesek de bu şahısların hangi güçlere hizmet ettiği ortadır. Bu medya Türkiye’de tekelleşme yolunda ilerleyen sermaye gruplarının propaganda aygıtıdır. Bu grupların siyasi sözcüsü olan AKP’nin kendi gündemini dayattığı boyalı basındır. Bugün OHAL ile yönetilen bir ülkede grev yasaklarının olduğu “İşler düzelene kadar OHAL kalkmayacak” denilen bir ülkede boyalı basının bu durumdan kaynaklanacak sorunları dillendirmesini beklemek saflıktır. KHK’lerle kapatılan TV, gazete ve dergiler, işten atılan kamu emekçileri ve en son Türkiye işçi sınıfının en önemli kazanımlarından kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesini bu boyalı medya allayıp pullamıyor mu?
İşi öyle bir haddeye getiriyorlar ki kıdemin kaldırılmasını patronlar değil de biz işçiler istiyormuşuz gibi sunuyorlar. Bu safsataları geçiniz. Milyonerlerin boyalı basını varsa biz işçilerin de Evrensel gazetesi var. Başka hangi gazete işçilerin mektuplarını yayınlar. Biz işçiler kendi gündemlerimizi kendi gazetemizi sahiplenerek, güçlendirerek kıdem tazminatına ve tüm haklarımıza yapılan saldırıları püskürtebiliriz.


Bir gazeteden fazlası

Nakış işçileri
İstanbul

Evrensel gazetesi okuyan herkes bunu çok iyi bilir. Yeri geldiğinde bir ders kitabı, yeri geldiğinde haberleşme aracı. Özellikle işçilerin basımından, haber yapımına, dağıtımından, okumasına her kademesine yer aldığı hak arayışında olan herkesin sesi soluğu. Tabii ki bunu en ileriden görenlerdeniz biz nakış işçileri. Ülkenin dört bir yanında grevleri direnişleri Evrensel’den okuduk, gördük. Kendimizi gördük. Antep’te tekstil işçilerini de Bursa’da metal işçilerini de öğrendik. En önemlisi patron, devlet, sermaye nasıl birlikte hareket ediyor mevzu işçi hakkı olunca. Her toplantımızda, her eylemimizde her harekete geçtiğimizde bizimle yürüdü Evrensel gazetesi. 1 Mayıs 2015’te İstanbul’da her yer felç olmuş, 1 Mayıs yasaklanmışken 13 kilometre yürüyeceğimiz o büyük günün çağrısını mektuplarımızla yaptığımız gazetedir Evrensel. Öyle ki 2013 haziranından bu yana Evrensel ile tanışan her arkadaşımız Evrensel gazetesini ayrı tutar. Farklı ilçelerde onlarca atölyede yine biz nakış işçileri mesai sonrası gezerek ulaştırıyoruz. Yani dostlar, kardeşler işçiler, Evrensel bizlerin ekmek kavgasının sesidir, yoldaşıdır. O yüzdendir ki hepiz biliyoruz bu kadar baskı bu kadar ceza emekten yana ezilenden yana olmasındandır. Evrensel her zaman bizlerin yanında oldu, bizler de her baskı yapıldığında daha fazla sahiplenecek daha fazla okuyacak, okutturacağız.


Selma Gürkan: 23. yaşınız kutlu olsun

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, 22 yılı geride bırakan Evrensel'e dayanışma mesajı gönderdi. 

ÖNCEKİ HABER

Güven: Sur ortak mirastır herkes sahip çıkmalı

SONRAKİ HABER

Evrensel işçidir, mücadeledir, hayatın kendisidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...