05 Haziran 2017 16:45

‘5 Haziran süreci sürüyor’

5 Haziran 2015’te HDP’nin Diyarbakır'daki seçim mitingine yönelik bombalı saldırıda hayatını kaybedenler saldırının gerçekleştiği yerde anıldı.

Paylaş

5 Haziran 2015’te HDP’nin Diyarbakır'daki seçim mitingine yönelik bombalı saldırıda hayatını kaybedenler anıldı. Saldırının gerçekleştiği Diyarbakır İstasyon Meydanında yapılan anmaya HDP milletvekilleri Ziya Pir, Ahmet Yıldırım, Sibel Yiğitalp, Feleknas Uca, İmam Taşçıer ile olayda hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. 

HDP’nin, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nden 2 gün önce Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği “Büyük İnsanlık” mitingine yönelik bombalı saldırının üzerinden iki yıl geçti. Binlerce kişinin katıldığı mitingde yaşanan iki ayrı patlama sonucu Ramazan Yıldız, Necati Kurul, Şehmuz Kaçan, Civan Arslan ve Ali Türkmen isimli yurttaşlar yaşamını yitirirken, 400’ü aşkın kişi de yaralanmıştı.

'UNUTMAYACAĞIZ’

Olayda hayatını kaybedenler Diyarbakır’da anıldı. Patlamanın gerçekleştiği trafonun önünde konuşan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülşen Özer, 5 Haziran’da yaşanan vahşetin hiçbir zaman unutulmayacağını belirterek, “O gün düğmeye basanların zihniyeti hala devam ediyor. o zihniyet bu gün de Diyarbakır’da katliam ve yıkımı sürdürüyor. O gün bu meydanı dolduranlar, barış ve özgürlük için buradaydılar. Biz bu katliamı kınıyor ve lanetliyoruz. Hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.

'EN AYDINLIK SÜRECİ ORTADAN KALDIRDILAR’

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ise, 5 Haziran’ın kendileri açısından asla sıradan bir gün olmadığını belirterek, “2015 yılında bu saatlerde burada patlayan bomba daha önce Tendürek Dağı’nda yaşanan provokasyonun devamıydı. Yine 5 Haziran’dan 20 gün önce Adana ve Mersin’deki il binalarımıza yapılan saldırıların devamı niteliğindeydi” değerlendirmelerinde bulundu.

5 Haziran saldırısının aydınlatılması gerektiğini söyleyen Yıldırım, “Ama Türkiye’de siyasi iktidar ve devlet aklı o patlamayı aydınlatmadığı için ve bütün bu saldırıların bağlantılarını ortaya koymadığı için bu patlamadan sonra Suruç’ta yine gençlerimiz bu barbar gruplarınca öldürüldü. Yine Ankara’da yüzü aşkın canımızı toprağa gömdük. İktidar tüm bu patlamaların perde arkasını aydınlatmadığı için üzerindeki kuşkuları dağıtamamış ve Ağustos 2016’da Antep’te bir düğün etkinliğinde 60 canımızı kaybettik. Bunlardan hiçbiri birbirinden bağımsız değildir. Bu patlamaların hepsi aynı puzzlenin parçalarıdır. Gerek yargı gerekse kolluk siyasi iktidarın baskısından kurtulamadığı için bu olayları aydınlatamaması nedeniyle bütün dünyada IŞİD ile olan mücadelesine kimseyi inandıramamıştır. Eğer bu olayları aydınlatmış olsaydı bütün dünya Türkiye’nin IŞİD ile olan mücadelesine biraz olsun samimiyet biçerdi. Türkiye’de siyasi iktidar dışında hiç kimse Türkiye’nin IŞİD ile mücadele ettiğine inanmıyor” ifadelerini kullandı.“Kürt fobisi onların aklını öyle bir bağlamış ki içte ve dışta bu ülkenin belki de 100 yıllık tarihinde yaşadığı en güzel sürecini, en aydınlık sürecini ortadan kaldırmıştır” diyen Yıldırımın konuşması şu şekilde: “Bu 5 Haziran günü patlayan bombanın öncesi de var sonrası da. 5 Haziran bir süreçtir ve halen devam ediyor. 5 haziran öyle bir süreçtir ki 4 Kasım günü cumhuriyet tarihinin en büyük ve en aşağılık siyasi darbesi ile HDP’nin eş başkanlarının, milletvekillerinin tutuklanması, belediyelerine kayyım atanması ile iltisakı vardır, alakası vardır. Aynı zihniyet tarafından yönetilmektir. Biri siyasi darbe yapar diğeri bu patlamanın faillerinin ortaya çıkarılmasından imtina eder.

5 Haziran süreci nasıl bir faşizm ise bu faşizme karşı insanlığın onurunu, vicdanını korumaya çalışan bir mücadele geleneği de var. Bu mücadeleyi ortadan kaldırmak isteyen 2 yıl önce bu saat ve dakikalarda bu meydan da düğmeye bastılar. Bu işin takipçisiyiz.”

ÖNCEKİ HABER

Baluken'in avukatı Mesut Beştaş: Bunun adı kumpastır

SONRAKİ HABER

Kürtçe konuşmaya önce darp sonra hücre cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa