Çukurova’nın ‘omuz memurları’

Yazla birlikte patatesten karpuza, çilekten domatese birçok ürünün toplanmasında çalışan mevsimlik tarım işçileri Çukurova’ya gelmeye başladı.

05 Haziran 2017 00:48
Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Yazın başlamasıyla birlikte patatesten karpuza, çilekten domatese birçok ürünün toplanmasında çalışan mevsimlik tarım işçileri çeşitli illerden Çukurova’ya gelmeye başladı. Ekeceği kendi toprağı olmayan ve iş imkanları az olduğu için özellikle Urfa’dan çok sayıda tarım işçisi Çukurova’ya toplama işinde çalışmak için geliyor.  İşçiler arasında Adana’nın Saimbeyli İlçesine bağlı dağlık ve orman köylerinden gelen, diğer tarım işçilerinin topladığı ürünleri traktör kasalarına taşıyan taşıma işçileri, kendi deyimleri ile ‘omuz memurları’ da var.

SOSYAL GÜVENCELERİ YOK

Daha önce hayvancılık yapan köylüler, artık hayvancılık yapamaz hale gelince tarım işçiliğine yönelmişler. Kışın köy yolları karla kaplanan işçiler, yazın 2-3 ay ne kazanırsa kalan aylar onunla geçiniyorlar. Toplanan tüm ürünler sırtlarından geçen taşıma işçileri de diğer tarım işçileri gibi sosyal güvenceden yoksun. 

HAYVANCILIK BİTİNCE... 

Mersin’e bağlı Tarsus’un Yenice Mahallesi’nde patates yüklerken konuştuğumuz taşıma işçilerinin tamamı Saimbeyli’nin Aksaağaç Köyü’nden gelmiş. Taşıma işçileri, toplanan ürünleri traktör kasalarına taşıyor. “Aynı zamanda bize omuz memuru da derler. Hamal deyince kötü anlıyorlar bizi” diyor Hacı Osman Ekici. Köylerinin geçim kaynağı hayvancılıkmış. Ormanlık alanlara keçi girişinin yasaklanmasıyla birlikte hayvancılığı bırakmak zorunda kalmışlar. Yasak koyanlar geçinebilmeleri için başka yol göstermeyince paylarına işçilik düşmüş. Herkes keçi ve koyunlarını satmış. Hayvanların ormana girişine sınırlı izin verilse de tekrar hayvan alacak paraları olmayınca işçilik baki kalmış. Köyde hayvancılıkla geçinen aile sayısı da bir ikiye inmiş. Kışı evlerinde geçiren köylüler yaz olunca orman ya da tarım işine gitmeye başlamış. 

KIŞIN KAHVEDE OTURUYORUZ

Yükledikleri kadar ücret alan yükleme işçilerinin günlükleri 150- 200 liraya geliyor ama her gün iş yok. 2 ay ya da 3 ay sonunda topladıkları 3-4 bin lirayla köylerine dönüyorlar. Ekici yaşamlarını şöyle özetliyor: “2-3 ay çalışıyoruz. 9 ay yiyoruz. Bizim köy kırsal olduğu için iş yok. Kışın kahvede oturuyoruz. Yapacak iş yok. Kış oldu mu yollar kapanıyor. Kışın bazen birkaç tane hayvan besi yapıyoruz. Sebzemizi bahçeden alıyoruz.” 
 

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Her şey barış için her gol dostluk için

SONRAKİ HABER

Jantsa işçisi: Kıdem hayatımızdır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...