31 Mayıs 2017 00:28

Bisikletin 200 yıllık tarihinden

Bisikletin icadının 200. yılı kapsamında Stuttgart'ta düzenlenen etkinliklere katılan Ali Çarman, bisikletin 200 yıllık tarihini kaleme aldı.

Paylaş

Ali ÇARMAN
Stuttgart

İnsanlık öteden beri pembe hayallerinin peşinde koşmaktan geri durmadı. Antik Yunan çağında Pegasus, doğu mitolojisinde kırk kanatlı kartal, binbir gece masallarında ise uçan halı ile göklerde gezindi durdu.

Göklerde gezinmenin bir diğer adı ise bir an önce sevdiğine ulaşmaktı. Stuttgart’ta bulunan Mercedes müzesinin gezi turunun ilk durağında yağız bir atla yarışan motor resmi var. Bundandır ki motorların gücü beygir gücü ile ölçülmüş.

İşte o gezinme araçlarından birisi de bisiklet. Bisikletin tarihi konusunda uzmanların henüz bir fikir birliği yok. Kimi tarihçiler en ilkel hali ile Çin’de görüldüğünü ileri sürerken kimileri ise 1493 yılında Leonardo da Vinci veya öğrencisi tarafından resmedildiği kabul ediyor.

Almanya’da ise bu yıl bisikletin 200.yıl kutlama etkinlikleri düzenlenmekte. Devam eden tartışmalar bir yana Avrupa‘da ilk bisikletin (Laufmaschine-koşu makinesi) icat tarihi olarak 1817 alınmakta. Karlsruhe’li Karl Freiherr von Drais tahtadan ve pedalsız ilk bisiklet denemesini 12 Temmuz 1817‘de Mannheim‘da yapar.  Yıllardır Mannheim ve  Karlsruhe’de bisikletin mücidi anısına yarışmalar düzenlenir. Karl Freiherr von Drais adı okullara ve caddelere verilmiştir.

Bu ilk bisiklet, 14 km yol aldıktan sonra 1818 yılında Paris’te görücüye çıkarılır. İlk bisiklet denemesinin ardından Avusturya, İtalya, Fransa, İngiltere, Finlandiya ve ABD gibi bir dizi ülkede daha modern ve daha kullanışlı bisiklet seri üretimine geçildi.

KADINLARA TANINAN ÖZGÜRLÜK

Ataerkil toplumun özelliklerinden biri olsa gerek; kadınlar hemen her şeyde ya gözmezden gelinir ya da geri planda tutulur. Kısa sürede tüm dünyaya yayılan bisiklete kadınlar uzun yıllar binemedi veya binmeleri istenmedi. Bahaneler çoktu: Yok toplum buna hazır değil! Erkekler bunu kabullenemez! Kadınlar bisiklet kullanamaz! Zira kadınların pantolon giymeleri uygun görünmüyordu. Pantolon giymek cesaret isterdi. Yıllar sonra 1900’lerin başlarında yapılan küçük bir yenilikle kadınlar da artık özgürce bisiklete bindiler.

DAĞLARI AŞAN BİSİKLET

Tıpkı motor gibi bisiklet de ilk dönemlerde at ile kıyaslanır oldu. Bisikletin adı ‘‘hobi atı, yaya at arabası, züppe atı‘‘na çıktı. Bütün engelleri aşabilme özelliğinden dolayı 1870‘lerde savaşlarda kullanılmıştır. Maliyetinin yüksekliği nedeniyle bisiklet uzun yıllar belirli kesimlerin (zenginler) yararlandığı araçtı.  1800’ lerin sonlarına doğru; Belçika, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya’daki fabrikaların seri üretime geçmeleri ile bisiklet de artık her yerde görülmeye başlandı. Bir zamanlar neredeyse tek tek sayılır olan bisiklet artık milyonlarca oldu.

Sadece Almanya’da 71 milyonu aşkın bisiklet var. Her gün yola düşen bisiklet sayısının ise 13 milyon olduğu belirtiliyor.

200. YIL KUTLAMALARI

Dünyanın hemen her yerinde artan şehir nüfusları ve yoğunlaşan trafik koşulları dikkate alındığında günümüzün modern bisikletleri bir yerden diğer yere ulaşabilmek için bulunmaz araçlar. Bu gerçeklik otomobil atıkları ile kirlenen şehrimizin temiz havası ve sağlığımızın da yararına.

Geçtiğimiz haftasonu Stuttgart şehir merkezinde bisikletin 200 yıl kutlamaları çerçevesinde çadırlar kuruldu. Çadırlarda antik bisikletten günümüz modern bisikletine kadar açılan sergiler izleyenlerin beğenisini kazandı.

İtfaiye aracı olarak kullanılan bisikletten, savaş koşullarına ve yoksulluk döneminde lastik bulunmayınca kenevir ipinin teker lastik yerine kullanılmasına kadar çeşit çeşit bisikletler ilgi odağı oldular. Bu yıl sonuna kadar Almanya’nın bir çok yerinde kutlamalar devam edecek. İş ve gündelik koşturmacalardan fırsat bulup düzenli olarak bisiklet kullanmak sizleri de zinde tutacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Flynn was paid $530,000 to produce a propaganda film for Erdoğan

SONRAKİ HABER

Ayakkabı sektöründe kadın emeği sömürüsü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...