Adana’da 'Edebiyat Akşamları' başladı

Ayrıntı Yayınları ve Seyhan Belediyesinin düzenlediği 3 gün boyunca Adanalı okurlarla edebiyatçıları bir araya getirecek olan “Edebiyat Akşamları” etkinliği Kitabın Yazgısı (Fara Libelli) sergisi ile açıldı. Adı Latince’de ‘kitabın yazgısını okur belirler’ şeklindeki sözden gelen sergi, kitabın okuruyla ilişkisi ve devlet aygıtının kitap üzerinde sansür, toplatma, kitap yakma ile somutlaşan baskısına Türkiye’den ve dünyadan basın özgürlüğüne yönelik baskıları göstererek dikkat çekiyor.

'ÇUKUROVA EDEBİYATI KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİKTEN BESLENİYOR'

Edebiyat akşamlarının ilk akşamında Ercan Kesal ve Zafer Doruk okurlarına kitaplarını imzaladı. Zafer Doruk edebiyatımızda Adana konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Çukurova’nın zengin bir halk edebiyatı geleneği olduğunu ifade eden Doruk, Çukurova edebiyatının Lokman Hekim efsanelerinden, Karatepeli hikayelerinden, masallardan, destanlardan, türkülerden, Çukurova kültüründe yaygın olan ağıtlardan, Dadaloğlu, Karacaoğlan şiirlerinden beslendiğini ifade etti. Orta Asya’dan Çukurova’ya gelen Türkmenlerin halk kültürü ürünlerini Çukurova’ya taşıdığını ifade eden Doruk, yerleşik kültürle konar göçer kültürün birbirinden beslenerek Çukurova kültürünün temelini oluşturduğunu söyledi. 

Kapitalizmin gelişme aşamasında tarımın tasfiyesi ile başlayan süreçte İç Anadolu ve Doğu Anadolu’dan en fazla göç alan şehrin Adana olduğunu dile getiren Doruk şöyle devam etti: “Fabrikanın bol, toprağının bereketli, ikliminin ve coğrafi koşullarının elverişliliği bu bölgeyi topraksız insanların, fabrika işçisi ırgat ve marabaların çekim merkezi yapmış. Yerel, bölgesel, etnik, kültürel çeşitlilik kendisine has bir şehir kültürü yaratmıştır. Adana’dan çeşitli sanat dallarında başarılı onca insanın yetiştirilmesinde bu renkli, çeşitli ve çelişik görüntülerin iç içe geçtiği karnaval havasının etkisi büyük olsa gerek” 

ORHAN KEMAL İŞÇİLER, KÖYLÜLER, KÜÇÜK İNSANLARI ANLATTI

Reşat Enis’in Toprak Kokusu isimli romanının Çukurova’da tarım işçilerini anlatan ilk roman olduğunu dile getiren Doruk, Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve diğerlerine öncülük ettiğini ifade etti. Orhan Kemal’in “Bereketli Topraklar Üzerinde” romanının Adana’yı anlatan en güzel roman olduğunu dile getiren Doruk, Orhan Kemal’in pamuğun beyaz altın olduğu tarlalara, traktör ve biçerdöverlerin girdiği dönemi, küçük insanları, fabrika işçilerini, köylüleri anlatırken sanayileşme çabalarını ve Adana’yı anlattığı roman ve öykülerinin bir tarihçinin söylediklerinden çok fazlasını söylediğini ifade etti. 

'O DÖNEMİN ADANASINI VE İNSANLARINI GÜNEY MAHALLELERDE GÖREBİLİRSİNİZ'

Orhan Kemal’in anlattığı dönemin Adana’sını ve insanlarını bugünkü güney mahallerinde görülebileceğini dile getiren Doruk, Yaşar Kemal romanlarında da kapitalizme geçiş sürecinde feodal geleneğin çözülüşünü, toplumsal ve ekonomik yapıdaki değişimin, topluma ve bireye nasıl yansıdığını bir destan, bir efsane, bir masal gibi anlattığını dile getirdi. Yılmaz Güney’in “Boynu bükük öldüler”, Muzaffer İzgü’nün “Zıkkımın Kökü”, Ceyhun Demirtaş’ın “Vadı Fırtınası” kitaplarının da Çukurova’yı anlatan kitaplar olduğunu anlatan Doruk, Behçet Çelik’in Kilikya, Mustafa Emre’nin Arasta, Adanalı oyuncu Menderes Samancıların şiirlerinin de Adana koktuğunu söyledi. 

ETKİNLİK CUMA AKŞAMI SON BULACAK

Adanalı sanat severler Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde Perşembe günü 14.00’da Edebiyatımızda Çocuk ve 18.00’da Edebiyatımızda Kadın konulu söyleşilerde Melek Özlem Sezer, Hüseyin Güney, Seray Şahiner, Sermin Şahin ile cuma günü 17:30’da Edebiyatımızda Felaket Günleri konulu etkinlikte Hakan Günday, Yavuz Ekinci, Şükrü Erbaş, Cezmi Ersöz’e Küçük İskender ile bir araya gelecek. (Adana/EVRENSEL)