24 Mayıs 2017 18:00

Çavuşoğlu: Gülmen ve Özakça'yı masum göstermek doğru değil

İtalya'da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gülmen ve Özakça'ya dair açıklamasında 'Bu kişileri masum olarak göstermek doğru değildir' dedi.

Paylaş

İtalya’da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KHK ile ihraç edildikleri işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevi eyleminin 76. gününde tutuklanan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya ilişkin açıklama yaptı. "Terörle mücadele ile demokrasinin ayrılması gerekiyor" diyen Çavuşoğlu, “Terör örgütlerine üye olan ve aktif destek veren kimse karşılığını bulmalıdır. İfade özgürlüğüyle bir ilgisi yoktur bunun. Bu kişileri masum olarak göstermek doğru değildir” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu ayrıca darbe sonrası Türkiye’de gerçekleştirilen tutuklamalara kendisinin ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değil, yargının karar verdiğini öne sürdü.

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, başkent Roma’da İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve Başbakan Paolo Gentiloni ile ayrı ayrı birer görüşme gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, bunun ardından İtalyan mevkidaşı Angelino Alfano ile dışişleri bakanlığı kompleksinde çalışma yemeğinde bir araya geldi.

İki bakan daha sonra ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Çavuşoğlu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan tutuklamalar ve işten atmalara ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:

“Biz, değişik terör örgütleriyle aynı zamanda mücadele ediyoruz. Geçen sene 15 Temmuz'da bir darbe girişimi oldu; 249 vatandaşımızı kaybettik, 2000'den fazla vatandaşımız yaralandı ve birçok vatandaşımız değişik organlarını kaybettiler… Çünkü uçaklardan üzerlerine bomba atıldı, tanklar üzerlerinden geçti, meclis, emniyet binası ve değişik kurumlarımız bombalandı. Şimdi İtalya Parlamentosu'na, Senatosu'na, Cumhurbaşkanlığı Binası'na bu saldırılar olsa, bunu yapanların kim olduğu bilinse İtalyan hükümeti veya herhangi bir Avrupa ülkesi ne yapar? Doğal olarak bunlarla mücadele eder. Biz Türkiye'de, Fransa'daki terör saldırılarının on kat fazlasını gördük, ama ona rağmen OHAL'i geri getirmeyi hiç düşünmedik. Ancak darbe çok farklı bir şey ve çok karmaşık bir durum içindeyiz. Eğer darbeye aktif bir şekilde katılmış veya destek vermiş kişiler varsa bunlar tutuklanıyor, ama yargı karar veriyor bunlara, ben karar veya Erdoğan veya Başbakan karar vermiyor, Adalet Bakanı da karar vermez.”

Darbe girişimi sonrası kendi bakanlığında “kariyer diplomatlarının” yüzde 25’inin, 'FETÖ’yle bağlantılı olduğu için görevden uzaklaştırıldığını anlatan Çavuşoğlu, “Ben personelimin yüzde yirmibeşini kaybetmek ister miyim? Hayır, ama bu kişilerin bağlılığı Pensilvanya'da yaşayan terör örgütünedir, devlete değildir. Bu örgüte bağlı hakim ve savcılar anayasaya göre karar vermemektedir, o hasta kişiden (Fethullah Gülen) gelen talimatlara göre karar vermektedirler. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı için bu tür kişilerin yargının içinde olmaması lazım” diye açıklamalarını sürdürdü.

“Gelin Türkiye'ye, detaylı bilgileri sizlere gösterelim ve durumu anlayın” diyen Mevlüt Çavuşoğlu, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya dair bir soruya da şöyle karşılık verdi:

“Sizin bahsettiğiniz, açlık grevini başlatan kişi DHKP-C terör örgütü üyesidir. DHKP-C de PKK ile birlikte terör faaliyetlerini sürdürmektedir. Terör örgütlerine üye olan ve aktif destek veren kimse karşılığını bulmalıdır. İfade özgürlüğüyle bir ilgisi yoktur bunun. Bu kişileri masum kişiler olarak göstermek doğru değildir. Siz ne bilgi istiyorsanız biz size sunarız, bizim gizlimiz saklımız yoktur.

Şimdi referandumdan sonra yeni dönemde yine reform, yine dönüşüm, yine gelişim olacaktır. Ama iki şeyi ayıralım: terörle mücadele ve demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü. Bunları çok iyi bir şekilde ayırdığımız zaman ne bizde sorun kalır, ne de dışardan bakıldığında. Biz bu konularda samimiyiz ve adımlar atmaya da devam edeceğiz” (DHA)

ÖNCEKİ HABER

Beştaş: Demirtaş’ın yüzünden, sesinden korkuyorlar

SONRAKİ HABER

Gazeteci Depardon’un annesinden oğlu için duyarlılık çağrısı