19 Mayıs 2017 14:13

Sakat LGBTİ paneli düzenlendi

SPoD, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtlığı Gün ile Sakatlık Haftası kapsamında Sakat LGBTİ paneli düzenledi.

Paylaş

Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) düzenlediği Sakat LGBTİ Günleri kapsamında gerçekleşen panelde, akademisyen Sibel Yardımcı ile LGBTİ aktivisti Burak Gümüş konuşmacı olarak yer alırken, SPoD çalışanı Hilal Başak Demirbaş moderatörlük yaptı. Duyma ve konuşma engelliler için ise Kaan Göncü işaret dili çevirmenliği yaptı. Sakat LGBTİ’lerin iş, toplumsal hayat ve birçok alanda karşılaştıkları baskı ve ayrımcılıkları en aza indirmek için söz üretmeyi, Sakat LGBTİ’leri bir çatıda buluşturmayı amaçlayan panelin ardından Tomboy filminin gösterimi yapıldı.

'BEDENİMLE BARIŞIK YAŞIYORUM'

Panelistlerden Burak Gümüş, “Sakat ve LGBTİ Birey Olmak” başlıklı sunumunda sakatlığın bir engel olmadığını belirterek hayat hikayesini anlattı. Gümüş’ün her iki gözünde de doğuştan katarakt rahatsızlığı ve ortopedik sakatlığı mevcut. Kıbrıs’ta bir tersanede çalışırken üzerine 1200 kilogramlık sac levhanın devrilmesiyle iş kazası geçiren Gümüş, kazadan sonra geçirdiği cerrahi müdahalede kullanmaya başladığı total kalça protezinin zarar görmesinden kaynaklı da bir trafik kazası geçirdiğini anlatarak bugün geldiği noktayı şöyle özetledi: “Bedenim ile tamamen barışık ancak kendime her zamankinden daha çok dikkat etmeye özen göstererek yaşıyorum. Konuşmamı Tuna Erdem’in sözleriyle sonlandırmak istiyorum. 'Toplumsal normlar tarafından bedenlerimizin ve yönelimlerimizin engellenmişliği ile mücadele etmenin tek yolunun; cinsellik alanındaki değişim ile mümkün olmadığına inanan ve bunu dayatan toplumsal cinsiyet algısı tarafından, cinselliğin tadının hızla kaçması ve hayatımızdaki yerinin gitgide azalması ya da hiç var olmaması normal sanılmaktadır. Cinsel yönelimlerimizi bir hak ve özgürlük olarak savunurken ya da savunmak için yapmamız gereken yegane aksiyon ise; cinsel pratiklerimizin, cinsel nesne seçimlerimizin ve cinselliği organize etmemizin koşullarının zaman içerisinde değişkenlik göstereceğine inanmamızdır."

'NORMALİN ŞİDDETİNE KARŞI DAYANIŞMAYI BÜYÜTEBİLİRİZ'

“Normalliğin İcadı ve Sağlamlığın İcrası” başlıklı sunumuyla konuşan Sibel Yıldırım ise, cinsiyetin olduğumuz değil yaptığımız bir şey olduğunu anlattı.Yıldırım, sakatlık ve LGBTİ hareket üzerindeki yakınlaşmanın Türkiye’deki zorlaştırılmış deneyimler karşısında bir araya gelmesini daha da zorlaştırdığını belirttiği konuşmasında, normalin şiddetine karşı dayanışmayı büyütmenin mümkün olduğunu, normallik diye sunulanların zorunlu olmadığını ve hepsine cevap verilebilir pozisyonda olunduğunu söyledi. Yıldırım, "Doğduğumuz anda toplum, söylemsel olan ve olmayan ikili cinsiyetten birine çağırmaya başlıyor. Cinsellik, cinsiyet normları ve sağlamlık, sakatlık tarih boyunca aynı şekilde yaşanan şeyler olmadıkları için modernlikle ilişkilidir. Sağlam bedenin tanımlanması kapitalizmin bir tartışmasıdır. İki alanda da aykırı, sapkın, uygunsuz olarak nitelendirilen haller benzer işleme biçimiyle birbirini destekleyen teknolojiler tarafından üretilir. Bu dışlama mekanizmalarının nasıl çalıştığını ve bu iki kesimi nasıl hedeflediğini görebilirsek ortaklıkları da görebiliriz. Normalin şiddetine karşı dayanışmayı bu noktada büyütebiliriz" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sivas'ta 33 üniversiteli gıdadan zehirlendi

SONRAKİ HABER

Tüm Köy Sen: Çay taban fiyatı 2.5 TL olmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...