Galibiyetin anahtarı: Savunma ve hızlı başlangıç

Önder KARAKAYA

Avrupa basketbolunun en büyük organizasyonu Euroleague’de bütün sezonun anlamı her zaman olduğu gibi bir hafta sonuna yüklenmiş durumda. Sonbaharda ekin ekilir, kış zamanı ürün oluşmaya başlar, ilkbahar sonundaysa verim alınır burada. Söz konusu Euroleague basketboluysa o verimin alınacağı iki gecelik sürece “final four” adı veriliyor. Ve bu final four hafta sonu, tüm basketbol formatları içerisinde açık ara drama sosu en yüksek olanı. Şöyle bir hafızalarımızı yokladığımız vakit, özellikle final gecelerinde o kadar dramatik sekanslar anımsıyoruz ki... Jenerasyonlar arası aktarılacak üzüntüler ve sevinçler. Bilhassa hüsranlar asla unutulmuyor. Efsanevi Tenisçi Andre Agassi’nin biyografisinde kaleme aldığı nefis tespit bu noktada aklıma düşüyor: “Bir galibiyet, bir yenilginin kötü hissettirdiği kadar iyi hissettirmiyor.”

Geçen sene çekilemeyen o son saniye ribaundunu unutması hiçbir zaman mümkün olmayacak Fenerbahçe taraftarları Agassi’nin bu cümlesini okurken derin bir iç çekmiş olmalılar. Ancak sarı-lacivertliler adına yeni bir macera ve yeni umutlar mevcut. Bu akşam Real Madrid ile başlayacak ve işler yolunda giderse pazar gecesi CSKA-Olimpiakos galibiyle yüzleşerek neticelenecek kısa bir kupa yolculuğu. Kısa mı? Kimine göre bir ömür gibi gelecek dakikalar. Saniyeler bazen geçmeyecek, bazense nasıl aktığı anlaşılmayacak. Burası final four. Akıl almaz işlerin sıradanmışçasına gerçekleştiği platformun heyecanı bu akşam İstanbul’da başlıyor.

SON YILLARIN YÜKSELEN REKABETİ: FENER-REAL

THY Euroleague Final Fouru’nda Türkiye’yi temsil edecek Fenerbahçe’nin yarı finaldeki rakibi İspanyol ekibi Real Madrid. Sarı-lacivertlilerin son yıllarda sıkça yüzleştiği Real’e sert savunmasıyla ters geldiği aşikar. 2015’te Madrid’de düzenlenen final fourda eflatun-beyazlılar Fenerbahçe’yi tek periyotluk kusursuz bir şut performansıyla saf dışı bırakmıştı. Ancak o mücadeleden sonra Zeljko Obradovic’in talebeleri Madrid temsilcisine karşı ciddi üstünlük kurmayı başardı. Özellikle geçtiğimiz sezonun son 8 eşleşmesinde Sergio Llull ve arkadaşlarının 3-0 ile süpürülmesini kimse beklemiyordu; elbette Obradovic hariç. O günden bugüne Fenerbahçe’nin savunması daha da oturdu ve kusursuza yaklaştı. Bu gece Llull ve Randolph’u susturmak umulandan çok daha kolay bir zafere ulaşılmasını sağlayacaktır. Üstelik Sinan Erdem Spor Salonu’nda toplanacak ateşli kalabalık da bunu kolaylaştıracak. Fenerbahçe süratli başlayabilirse Real Madrid kroki durumdan kurtulamadan müsabaka bitebilir.

CSKA’NIN ESKİ BAŞ BELASI: OLIMPIAKOS

Yarı finalin ilk ayağı ve gecenin açılış karşılaşması CSKA Moskova ile Olimpiakos arasında oynanacak. Bu iki ekibin 2012 Euroleague finalindeki destansı kapışması hafızalardaki tazeliğini koruyor. Yunanistan temsilcisinin 19 sayı geriden gelerek Printezis’in son saniye basketiyle kupaya uzandığı o mücadeleden 3 sezon sonra takımlar bu kez yarı finalde yüzleşti. Rusların ağır şekilde favori olduğu o kapışmayı da Vassilis Spanoulis’in son bölümdeki unutulmaz performansıyla kazanmayı başaran Olimpiakos’un CSKA ile final four anıları oldukça olumlu. Moskova ekibi her ne kadar son iki sezonda oynanan 4 normal sezon maçını kazanmış olsa da final four psikolojisi devreye girince Spanoulis ve arkadaşlarını küçümsemek söz konusu olamaz. Bu doğrultuda CSKA-Olimpiakos’un sürprize açık bir eşleşme olduğunu düşünüyorum. Olimpiakos’un yapacağı ekstra bir başlangıç CSKA’nın aklına maziyi getirebilir.

‘BU KEZ O RİBAUNT ÇEKİLECEK’

Tüm basketbolseverlere keyifli bir hafta sonu, aksiyon dolu bir Euroleague Final Fouru diliyorum. Kadınlar Basketbol Ligi’nde seyir zevki yüksek bir serinin ardından Fenerbahçe’yi 3-2 ile geçen ve şampiyonluğa ulaşan Yakın Doğu Üniversitesine yürekten tebrikler yollayarak izninizi istiyor ve final four atmosferine doğru yol alıyorum. Umarım bu kez o ribaunt çekilir ve kupa burada kalır.