Yoksulun sırtından hâlâ doyan doyana
15 yıl önce kaybettiğimiz Halk Ozanı Mahzuni Şerif anılıyor. Büyük ozanın yazdığı eserler hâlâ güncel.
Ozanlık geleneğinin son halkalarından olan Mahzuni Şerif, 17 Mayıs 2002’de yaşamını kaybetti. Eserlerinde toplumsal sorunları, sınıf çelişkilerini, yoksulluğu ve gurbeti işleyen büyük ozanın yazdığı eserler güncelliğini koruyor.
Çocuk yaşta saz çalmaya başlayan Mahzuni Şerif, ilk albümünü 1964 yılında yaptı. 62 yıllık ömrüne 453 plak, 58 kaset ve 8 kitap sığdıran ozan Mahzuni Şerif, bestelerinde toplumsal sorunlara duyarsız kalamadı.
1989-1991 yılları arasında Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi.
Nihat Erim hükümetinin ‘68 gençlik hareketi önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı idam etmesinin ardından Erim hükümetine ithafen “Erim Erim Eriyesin” türküsünü yazdı, ardından hemen tutuklanıp dört ay cezaya çarptırıldı.
Mahzuni Şerif, çeşitli saldırılara da maruz kaldı. 1972’de Antep’teki evi kundaklandı. 1962 - 1988 sürecinde defalarca saldırıya uğradı, hapse atıldı.
DGM’DE YARGILANDI
Kasım 2001’de “Elhamdülillah Kızılbaş’ım ve laiğim. Ben değil, yedi sülalem Kızılbaştır. Bir suç varsa o da dedemdedir” sözleri nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemelerinde (DGM) yargılandı. Hayatını kaybettiği 17 Mayıs 2002 hakkında açılan bu dava halen sonuçlanmamıştı.
17 Mayıs 2002’de Almanya Köln'de yaşamını yitiren Mahzuni Şerif’in mezarı Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgede bulunuyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)