17 Mayıs 2017 05:55

Madenci mezarına 716 milyon, ailesine 300 bin TL

Şirvan’da Ciner Holding’e bağlı Park Elektrik’in işlettiği maden ocağında ölen 16 işçiyle ilgili davanın ilk duruşması yarın görülecek.

Paylaş

Şirvan’da Ciner Holding’e bağlı Park Elektrik’in işlettiği maden ocağında ölen 16 işçiyle ilgili davanın ilk duruşması yarın Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Park Elektrik kaza sonrasında madeni toplam 715 milyon 923 bin lira + KDV bedelle Cengiz Holding'e satarken, 5 madenci ailesine de davadan vazgeçmeleri için 300 bin lira verdi.

Dava öncesi değerlendirmede bulunan Sosyal Haklar Derneği Hukuk Çalışma Grubu'nda avukat Evren İşler,  bir çok iş cinayeti davasında olduğu gibi bu davada da sanıkların taksirden yargılanmasına tepki göstererek, “Bilirkişi raporu sanıkların olası kast ile hareket ettiklerini göstermektedir, olası kasttan yargılanmaları gerekir” dedi. İşler, madenin satışına ilişkin ise “Katliam sonrası madende güvenlik önlemleri alınmadan işe başlanırsa , yeni katliama davet çıkarılacaktır” diye belirtti. 

Siirt, Şirvan’daki Ciner Holding’e ait maden ocağında 18 Kasım 2016 tarihinde 16 işçinin öldüğü maden kazasınına ilişkin dava bugün Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 11 kişi birden fazla kişinin taksirle ölümüne neden olmak suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezasıyla suçlanıyor. 16 işçiye mezar olan maden ise Park Elektrik şirketi tarafından 28 Nisan 2017 tarihinde  715 milyon 923 bin lira + KDV bedelle Cengiz Holding'e satıldı. Aynı zamanda şirketin, maden katliamı ile ilgili davada suç duyurusundan vazgeçmeleri karşılığında  5 madenci ailesine 300 bin lira verdiği öğrenildi. 

'OLASI KASTTAN AÇILMALIYDI'

Davaya ilişkin değerlendirmede bulunan Sosyal Haklar Derneği Hukuk Çalışma Grubu'nda avukat Evren İşler, katliama ilişkin bilirkişi raporuna atıfta bulunarak, “Sorumluların olası kastla yargılanması gerekir, bilirkişi raporu da buna işaret ediyor.  Ancak birçok iş cinayeti davasında olduğu gibi bu davada da sanıkların taksirden yargılanıyor. Bu kabul edilemez” dedi. Madenin devrine ilişkin de konuşan İşler, devir sonrası madende gerekli güvenlik önlemleri alınmadan çalışmaların başlamaması gerektiğine dikkat çekerek, “ Katliam sonrası madende güvenlik önlemleri alınmadan işe başlanırsa , yeni katliama davet çıkarılacaktır” sözleriyle işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini önemini vurguladı. 

Sanıklar hakkındaki dava “olası kast” suçlamasıyla açılmış olsaydı, verilecek ceza müebbet hapse kadar gidebilecekti ancak  “taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olma” suçlamasıyla açıldığı için sanıklara verilecek cezanın üst sınırı 15 yıl hapis.

BİLİRKİŞİ İHMALİ RAPORLADI

Faciadan sonra olay yerine giden bilirkişi heyetlerinin hazırladığı raporda, kaymanın olduğu bölgedeki malzemenin suya karşı göstermiş olduğu reaksiyon ve güvenlik katsayıları belirlenmiş olmasına rağmen, risk taşıyan bölge ile ilgili yağış sonrası çalışmanın durdurulması ve güvenlik önlemlerinin alınması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek daha alt kotlarda patlatma yapılmaya devam edildiği tespitine yer verildi. Şüphelilerin görev ve unvanlarının gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirme noktasındaki dikkat ve özen eksikliği, iş sağlığı ve güvenliği açısından risk değerlendirmesi ve analizlerde, acil durum eylem planlarında, Park Elektrik, Antlar Yapı Madencilik firmalarında sağlık ve güvenlik dokümanlarında ve düzeltici- önleyici faaliyet formlarında toprak kayması riskleri ilgili herhangi bir tespit ve önlemin mevcut olmadığı, Antlar Yapı Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. firmasında iş sağlığı ve güvenliği yönergesinin mevcut olmadığı, maden işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin 5. maddesi 4. fıkrasına göre asıl işveren park elektrik koordinasyon yükümlülüklerini yerine getirmediği, yine olay yerinde yapılan incelemelerde güvenlik bariyerine rastlanılmadığı gibi birçok tespit yer alıyor.

BİLİRKİŞİ RAPORUNA GÖRE ASIL SORUMLU İŞVEREN

Bilirkişi heyetinde yer alan veriler doğrultusunda, asıl işveren firmanın işvereni, işveren vekili, iş güvenliği uzmanı asli kusurlu, alt yüklenici firmanın işvereni, işveren vekili asli kusurlu, alt yüklenici firmanın kısmi zamanlı sözleşmeli iş güvenliği uzmanı tali kusurlu, işverenin açık ocak işletme müdür, başmühendis, daimi nezaretçisi asli kusurlu, işveren/işveren vekili tali kusurlu olarak değerlendiriliyor.

Ayrıca raporda, 2016 yılı içinde MİGEM tarafından herhangi bir tetkiki ve değerlendirme raporunun düzenlenmemesi, var olan eksiklikler içinde yer alıyor. (HABER MERKEZİ)
 

ÖNCEKİ HABER

Golden State Warriors, Spurs'ü 36 sayı farkla geçti

SONRAKİ HABER

Beştaş: Tutuklu vekiller için AYM gecikti AİHM karar vermeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa