16 Mayıs 2017 07:19

Çerkes sürgününün 153. yılında Anadolu halkları buluşuyor

'Çerkes Sürgününün 153. Yılında Anadolu’nun Sürgünleri' başlığıyla düzenlenen ve bir hafta sürecek etkinlikler dizisi başladı.

Paylaş

Çerkeslerin anavatanlarından zorla koparılmalarının 153. yılında Anadolu’nun tüm halklarının kendi acılarını ve hikayelerini anlatacağı bir dizi etkinlik gerçekleşiyor. Resim sergisinden, panele, müzik dinletisinden belgesel gösterimine birçok faaliyetin yapılacağı “Çerkes Sürgününün 153. Yılında Anadolu’nun Sürgünleri” başlığını taşıyan ve bir hafta sürecek etkinliklerin ilk gününde Çetin Yılmaz’ın “Düş Bozumu” sergisi eşliğinde Şinaho Betül ve Engin Met müzik dinletisi gerçekleştirildi.

Acıları paylaşmak ve iyileşmek için bir araya gelmenin önemine vurgu yapan etkinliklerin teması ise "Çerkeslerin ana vatanları Kafkasya’dan Anadolu’ya sürülmelerinin bu sene 153. yılı... Sürgün ve ayrılık ise yalnızca Çerkeslerin kaderi olmadı Anadolu coğrafyasında. Sadece Çerkeslerin acılarını anmak ve bu gerçekle yüzleşerek iyileşmek anlamlı ve mümkün değil. Çünkü yalnızlık iyileşmenin önündeki en büyük engel. Ancak birbirimizin acısını paylaşırsak mesafe katedebiliriz. Belki Çerkesler, Ermeniler, Rumlar, Balkan Müslümanları, Kürtler, Ahıska Türkleri, Gürcüler, Zazalar, Romanlar, Ezidiler ve artık Suriyelilerin de içinde bulunduğu Anadolu halkları olarak kendimizle beraber birbirimizin acılarıyla yüzleşirsek bunları birlikte aşmanın bir yolunu da bulabiliriz.” olarak ifade edildi.

‘RESİMLER BENİ ANLATIYOR’

Açılışta sergilenen eserlerinin öyküsünü paylaşan Çetin Yılmaz, yaşanan acıları resmetmek istemediğini, yalnızca Aylan Kürdiyi tasvir eden resimde istisna yaptığını söylüyor. “Onun dışındaki bütün resimler beni anlatıyor. Benim acılarımı…” diyen Yılmaz, sergide en dikkat çeken eseri Araf için "Araf’ı kabaca anlatmak gerekirse tablodan taşan üç gemi halatının suda yüzdüğü, gerçekliği fazlaca hissedilen bir eser. Geçmişle gelecek arasında kalmış beni anlatıyor. Atalarımın göç yolunda yaşadıkları acıları bırakamıyorum. Gittiğim her yerde peşimden geliyorlar. Bizim ailede balık kültürü yoktur. Karadeniz’den ve diğer denizlerden çıkan balıkları yemeyiz. Çünkü ben orada atalarımı kaybettim. Acılar geçmişte yaşandı ama bazıları çok taze.”  (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Orta Karadeniz’de yaylalara göç başladı

SONRAKİ HABER

Depremle ilgili önemli soruların cevabı İBB’de yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...