15 Mayıs 2017 01:11

'ABD-Türkiye ilişkilerini değiştirecek bir ortam yok'

Prof. Dr İlhan Uzgel ile ilk kez gerçekleşecek Erdoğan-Trump görüşmesini konuştuk. Uzgel 'İlişkilerin ana eksenini değiştirecek bir ortam yok' diyor.

Paylaş

Şerif KARATAŞ 
İstanbul

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’la ilk kez yüz yüze görüşecek. Erdoğan’ın Trump’la görüşmesini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümündeki görevinden OHAL kapsamında çıkartılan 686 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ihraç edilen Prof. Dr İlhan Uzgel’e sorduk. Türkiye’nin bölge siyasetinde yaşadığı sıkıntıya vurgu yapan Uzgel, Türkiye’nin ABD’ye sunacak fazla kozun kalmadığını söyledi. ABD’de Barack Obama’dan Trump’a Suriye ve özelikle PYD politikasında bir değişiklik olmadığını hatta PYD’ye desteğin arttığını ifade eden Uzgel, “Amerika kendi müttefiki gibi davranmadığını düşündüğü bir ülkenin liderine özel bir yardımda ya da destekte bulunmaz. O yüzden şu anda ilişkilerin ana eksenini değiştirecek bir ortam yok” diye konuştu. 

ABD ile görüşme trafiğinde gündem ne olacak? Erdoğan, Trump’la görüşmelerinden Suriye’ye dair ne bekliyor? 

Amerika Obama’dan Trump’a Suriye ve Suriye Kürtleri-PYD politikasında herhangi bir değişiklik yapmadı. Hatta, PYD’ye olan desteğini artırmaya çalıştı. Türkiye’nin bölge siyasetinde yaşadığı zorluklar nedeniyle, ABD’ye karşı elinde sunabileceği fazla koz kalmadı. En önemli koz İncirlik ve IŞİD’e karşı mücadele idi. Şu anda Suriye’nin kuzeyinde PYD ile kurduğu ittifaklar sayesinde ABD çok rahat, bu alanlarda Türkiye’nin bir desteğine ihtiyaç duymadan, bu siyaseti yürütebilecek durumda. Dolayısıyla Erdoğan, Trump’tan bir  şey talep ediyorsa, karşılığında ona sunabileceği herhangi bir koz yok şu anda. Erdoğan Trump’tan Gülen’i isteyecek. Zarrab ve tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısının statüsünü düzeltmeye çalışacak ya da tutukluk halinin sona ermesini isteyecek. Ama bunlar karşılığında Amerika’ya sunacağı bir şey yok. ABD’liler de bir şey almadan iyilik yapmaz. Dolayısıyla şu an elde edebileceği fazla bir şey yok. 

ABD ÖSO’YA GÜVENMİYOR 

  • Prof. Dr. İlhan Uzungel

Bu görüşmeler sürerken ABD, IŞİD’e karşı kullanmak üzere YPG’ye ağır silahlar vermeye başladı. Buna tepkisini sert ifadelerle dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin ziyareti öncesinde ise ağır silahlara ilişkin, “ABD bir geçiş süreci yaşıyor. Daha dikkatli ve hassas olmalıyız” dedi.  Erdoğan’ın ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Amerika’nın Suriye politikasında, PYD politikasında bir geçişten söz etmek mümkün değil. O yüzden de Trump yönetimine karşı ziyaretten önce sert bir ifade kullanmaktan kaçındı. Herhalde birebir görüşmede, ikna edici şeyler söylemeyi düşünüyor. Büyük ihtimalle, Rakka’ya PYD ile değil, ÖSO ile biz birlikte girelim gibi bir önerisi olabilir. Böyle bir planı var aslında Türkiye’nin. Ama Amerikalılar kabul etmiyor, ÖSO’ya güvenmiyorlar. Türkiye ile de bu konuda çalışmak istemiyorlar. ÖSO yerine Türkiye’nin PYD ile birlikte hareket etmesini istiyorlar, onu  da Türkiye’nin kabul etmeyeceğini biliyorlar. 

Erdoğan’ın Trump’a yapacağı ziyaretin Türkiye’nin özellikle Kürt sorununda iç ve dış politikasına ilişkin bir etkisi olmasını bekliyor musunuz?

Çok radikal bir değişim olacağa benzemiyor. Her ne kadar Erdoğan bu konuda umutluysa da, dediğim gibi ilişkilerin ana ekseni aşağı yukarı oturmaya başladı. En kritik mesele PYD meselesiydi. Orada da Amerika daha Erdoğan gelmeden, tavrını çok açık gösterdi. Orada da Amerikalılar şunu yaptılar: Türkiye, İran, Rusya ile Astana sürecini başlattı, Amerika’yı içine almadı. Üstüne de gidip Sincar’ı bombaladı. Dolayısıyla Amerika kendi müttefiki gibi davranmadığını düşündüğü bir ülkenin liderine özel bir yardımda ya da destekte bulunmaz. O yüzden şu anda ilişkilerin ana eksenini değiştirecek bir ortam yok. 

PUTİN İLE ERDOĞAN PEKİN’DE AYAKÜSTÜ GÖRÜŞTÜ 

Kremlin Basın Sözcüsü Dmitry Peskov, yaptığı açıklamada Çin’de düzenlenen “Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Forumu” için Pekin’de bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ayak üstü kısa bir görüşme gerçekleştirdiğini söyledi. Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada “Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın zamanda gerçekleşen Soçi görüşmesinin devamı niteliğinde ayak üstü bir görüşme gerçekleştirdi” dedi. Peskov, Rusya Devlet Başkanı’nın Özbekistan ve Kırgızistan liderleri ile de ayak üstü birer görüşme gerçekleştirdiğini belirtti.

Açılış konuşmasında ardı ardına kürsüye çıkan Erdoğan ve Putin aile resminde de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in biri sağında biri solunda olacak şekilde resim karesinin tam ortasında yer aldılar. Diğer yandan Pekin’de düzenlenen Kuşak ve Yol Forumu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı. 

MÜSLİM: TRUMP AYNISINI ERDOĞAN’A DA SÖYLEYECEK

PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine ilişkin olarak “ABD ve Trump’un YPG konusunda tavrı net, Erdoğan’a da aynısını söyleyecektir. Türkiye bu gerçeği kabul etmeli. Diğer türlü görüşmeden bir sonuç çıkmaz” dedi.

Salih Müslim, gündemdeki konuları Fırat Haber Ajansı’na (ANF) değerlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine de değinen Müslim, Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmeden bir sonuç çıkacağını düşünmediğini kaydetti. “ABD’nin ve Trump’un YPG konusunda tavrı net, Türkiye bu gerçeği kabul etmeli” diyen Müslim, şöyle devam etti: “Erdoğan, ABD’nin isteklerini olduğu gibi kabul ederse görüşmeden bir şey çıkar, diğer türlü yapılacak görüşmeden bir sonuç çıkmaz, çünkü ABD’nin ve Trump’un bize karşı tavrı açık ve nettir. ABD’nin YPG ile yaptığı iş birliğinde Başkan Trump’un tavrı belirleyici ve nettir. Bu noktada Erdoğan’a da aynısını söyleyecektir. Öte yandan ABD ve Başkanı Trump, Türkiye’nin bölgedeki politikasının kimi korumaya yönelik olduğunu iyi biliyor, bu noktada Türkiye’ye söyleyecekleri var” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Bombacılarla irtibatı olduğu söylenen sanık: AKP üyesiyim

SONRAKİ HABER

ABD ziyareti ve Rakka operasyonu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...