13 Mayıs 2017 13:11

Hemşireler: Biz sağlıklı değiliz ki sağlıklı hizmet verelim

Hemşireler Günü nedeniyle yurdun her yerinde eylem yapan hemşireler: Biz sağlıklı değiliz ki sağlıklı hizmet verelim.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Hemşireler dün Hemşireler Günü nedeniyle yurdun birçok yerinde eylemler yaparken, “Sorunlarımız artık göz ardı edilemeyecek bir noktaya geldi” dedi. Ervensel'e konuşan hemşireler de “Biz sağlıklı değiliz ki sağlıklı hizmet verelim” diyor.

Hemşireler haftası vesilesi ile görüştüğümüz hemşireler, her geçen gün kötüleşen çalışma koşullarını anlattı. “Biz sağlıklı değiliz ki sağlık hizmeti verelim” diyerek bu tepkisini dile getiren hemşireler, esnek ve angarya çalışmaya, mobbinge, düşük ücrete tepkili.

TABLO HER GÜN KÖTÜLEŞİYOR

İstanbul Üniversitesinde çalışan 22 yıllık Hemşire Sakine Gücüyeter her geçen gün daha da kötüye giden çalışma koşullarını şu sözlerle anlatıyor: “Ben üniversite hastanesi çalışanıyım. Dolayısıyla bizde değişen tablo çok belirgin. Değişen sistemle birlikte çalışma koşullarımızda hiçbir iyileşme yaşanmazken her geçen gün kötüleşen bir tablo var. Bu sorunlar artarken var olan çalışan sayısı her geçen gün düşüyor ancak hiçbir şekilde artmıyor.  Emekli olup giden çalışanın yerine çok az sayıda eleman alınıyor. Dolayısıyla herkesin çalışma saatleri ve nöbetleri artıyor. Hizmet verdiğimiz hasta sayısı da her geçen gün artıyor. Bunun yanı sıra malzeme sıkıntımız had safhada.  Devlet hastanelerine ‘Kamu Hastaneler Birliği’ adı altında gerekli olan bütün destekler sunulurken üniversite hastanelerine malzeme konusunda hiçbir destek sağlanmıyor. Aksine daha fazla şey isteniyor.” 

ESNEK ÇALIŞMA DAYATILIYOR

İş yerinde mobbinge uğradıklarını da belirten Gücüyeter şunları söyledi: “Değişen yönetim biçimiyle birlikte devletin tüm kurumlarında da değişen bir yönetim biçimi var. Yönetim anlayışı da demokratik yapıdan uzaklaşıyor. Dolayısıyla çalışanlar üzerinde yöneticinin baskısı da artmaya başladı. Özellikle yöneticiler eliyle örgütlenen sendikalar var. Çalışan da ister istemez ‘Bu sendikalara üye olunmaması durumunda kötü alanlarda çalışacağım’ algısı oluşuyor. ‘Ya benimle olursun ya da başına geleceklere katlanırsın’ duygusu hissettiriliyor. Dolayısıyla gerçekten hak mücadelesi veren sendikaların örgütlülüğünü kırıyorlar. Böylece bölünmüşlük oluyor.”

‘MESLEK HASTALIKLARINA ÖNLEM YOK’

Gücüyeter esnek çalışmanın arttığına dikkat çekiyor: “Artık kurum tarafından her an telefonla aranıp nöbete çağrılabiliyorsunuz. Böyle bir stresle çalışıyoruz artık. Memur maaşlarına yapılan zamlarda dişe dokunur bir artış yaşanmazken her şeye yapılan zam ve kesilen vergiler ortada. Yemek veriliyor gibi görünüyor. Çok kalitesiz yemekler yiyoruz. Zaman zaman zehirlenmeler yaşıyoruz. Meslek hastalıklarımız iyi bir şekilde tanımlanmış değil. Biz bel ve boyun ağrılarımızı hayatımızın bir parçası olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla bunlar aslında birer meslek hastalığı. Ancak bunlara yönelik hiçbir tedavi ve önlem alınmıyor.” 

27 yıllık Hemşire Türkan Aydoğmuş da çalışma koşullarını şöyle anlatıyor: “Kreşin olmaması, servisin olmaması, çalışma saatlerinin çok fazla olması, hemşire başına düşen hasta sayısının çokluğu sağlığımızı bozdu. Biz sağlıklı değiliz ki sağlıklı hizmet verelim” 

ÖNCEKİ HABER

‘TRT’yi soyup ABD’ye kaçtı’ iddiası

SONRAKİ HABER

Çeşme semalarını uçurtmalar doldurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...