12 Mayıs 2017 10:38

‘Emekçilerin demokrasiyi tesis etme sorumluluğu var’

Büro Emekçileri Sendikası’nın 8. Olağan Genel Kurulunun açılışında, emek ve demokrasi mücadelesinin büyütülmesi gerektiği vurgulandı.

Paylaş

Derya KAYA
Ankara

Büro Emekçileri Sendikası’nın 8. Olağan Genel Kurulunun açılışında, emek ve demokrasi mücadelesinin yeni taleplerle ve daha geniş toplumsal dinamiklerle büyütülmesi gerektiği vurgusu yapıldı. Genel Kurulda önümüzdeki dönem emek ve demokrasi mücadelesinin bir arada yürüyeceği bir dönem olacağı vurgulandı.

Aralarında sendikanın genel başkanı Fikret Aslan’ın da bulunduğu 376 üye ve yöneticisi ihraç edilen Büro Emekçileri Sendikası’nın (BES) 8. Olağan Genel Kurulu dün Ankara’da başladı. Üç gün boyunca sürecek olan Genel Kurulda kamu alanında yaşanan dönüşüm politikaları, OHAL KHK'leri ile yaşanan ihraçlar ve büro emekçilerinin kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı ortak mücadelenin nasıl örgütleneceği masaya yatırılacak. 

Türkiye'nin dört bir yanından gelen delegelerle Akar İnternational Otel'de gerçekleşen Genel Kurula KESK Eş Genel Başkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Pelin Bektaş ile sendika, meslek örgütü ve siyasi parti temsilcileri de katıldı.  Demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenler adına saygı duruşuyla başlayan Genel Kurulda, büro emekçilerinin dünden bugüne verdiği mücadeleyi konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. 

KRİZ DERİNLEŞİYOR

Açılış konuşmasını yapan BES Genel Başkanı Fikret Aslan konuşmasına 10 Ekim katliamında yaşamını yitiren üyeleri Gökhan Arpaçay ve 101 kişiyi anarak ve cezaevlerinde tutuklu bulunan kamu emekçilerini selamlayarak başladı. Sendikalarının ve üyelerinin ağır saldırı altında olduğunu ve OHAL KHK'leri ile büro emekçileri alanında binlerce ihracın yaşandığını söyleyen Aslan, alanda yaşanan kayıpların üye ve yöneticilere daha fazla sorumluluk yüklediğini kaydetti. Aslan, işçi sınıfı ve geniş emekçi kesimlerinin eşitlik temelinde halkların kardeşliği ve demokrasiyi tesis etme sorumluluğunda olduğunu belirtti. Hazırlanan paketlerle emek alanında yeni düzenlemeler yapıldığını ve alanın dönüştürüldüğünü belirten Aslan, kamu alanında yapılması ayları bulacak düzenlemelerin OHAL KHK'leri ile kolaylıkla yasalaştığını belirterek önümüzdeki dönemde krizin derinleşerek işçi ve emekçileri zor günlerin beklediğine vurgu yaptı.

'TİS'E KAMU EMEKÇİLERİNİN İRADESİ YANSITILMALI'

 İşçi ve emekçilerin önemli kazanımı toplu sözleşme (TİS) görüşmelerinin 15 güne sıkıştırılarak oldubittiye getirilmeye çalışıldığını vurgulayan Aslan, TİS sürecinin kamu emekçileriyle birlikte işletilerek, kamu emekçilerinin iradesini yansıtan bir şekilde örgütlenmesi gerektiğini söyledi. OHAL KHK'leri ile 376 BES üyesinin ihraç edildiğini belirten Aslan, 11 şube başkanı, 9 il temsilcisi, 41 işyeri temsilcisinin de ihraç edilenler arasında olduğunu ve halen 42 üyelerinin açıkta olduğunu kaydetti. Kamu emekçilerinin taşeron işçiler kadar güvencelerinin kalmadığını vurgulayan Aslan, bu süreçte kamu emekçilerinin grev ve toplu sözleşme için mücadele, sendikal mücadele, ihraç edilenlerin geri alınması ve güvenceli istihdam taleplerinin ön planda olması gerektiğini söyledi. 

'SENDİKALAR VARLIK YOKLUK KAVGASI VERECEK'

KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse ise sendikal hareketin varlık yokluk kavgası verdiğini belirterek, önümüzdeki dönem kamunun sermaye tarafından istila edilmesine karşı durup durulamayacağı, kazanılmış hakların kaybedilmesine set çekilip çekilemeyeceğinin mücadelesinin verileceğini söyledi. Yeni mücadele alanları oluşturulması gerektiğini kaydeden Köse, önümüzdeki dönem işten çıkarma ve iş güvencesini koruma eksenli bir mücadelenin ön planda olacağını ve emek ve demokrasi mücadelesinin birlikte yürütüleceği bir dönem olacağını söyledi. KESK'in sağlam bir mayaya sahip olduğunu vurgulayan Köse, mücadelenin yeni taleplerle daha geniş toplumsal dinamiklerle devam edeceğini belirtti.

'SINIF BİLİNÇLİ BİR CEPHE OLUŞTURULMALI'

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da konuşmasında yeni mücadele alanlarına ve yeni birlikteliklere ihtiyaç olduğa vurgu yaptı. Yeni bir devlet modeliyle emekçilerin karşı karşıya olduğunu söyleyen Doğan, AKP ve Cemaatin devletin değerlerini paylaşma anlamında mücadele içerisine girdiğini kaydetti. Meşru olmayan referandum sonuçlarının burjuva liberal politikalarla meşru zemine çekildiğini de söyleyen Doğan, sınıf bilinçli bir cephenin önemine dikkat çekti.

‘BASKILAR KADAR, MÜCADALE POTANSİYELİ DE VAR’

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ise, baskıların yoğun olduğu kadar mücadele potansiyelinin de yüksek olduğu bir dönem olduğunu söyledi. Baskıcı ve soygun düzeninin engelsiz bir şekilde sürmesi için yeni bir rejim inşa edildiğini kaydeden Gürkan, bu yeniden inşanın parçası olarak çözüm masasının devrildiğini, siyasilerin ve gazetecilerin tutuklandığını ve  ihraçların yaşandığını söyledi. Zorunlu Bireysel Emeklilik, Varlık fonu, kıdem tazminatının devri, işgüvencesinin kaldırılmasıyla halkın değerlerinin sömürülmesi için politikalar uygulandığını kaydeden Gürkan, soygun düzeninin çalışma hayatıyla uyumlu hale getirilmek istendiğini söyledi. İktidarın bütün yaptığı hesapların boşa çıkacağını belirten Gürkan, ülkenin önemli bir kesiminin bu uygulamalara, sömürü ve baskı rejimine “Hayır” dediğini söyledi. Gürkan, “Hayır” diyenlerin taleplerini birleştirme zamanı olduğunu vurgulayarak, işyerlerinde referandum sürecinde ayrıştırılan emekçilerin gündelik talepler etrafında birleştirme zamanı olduğu ve hem sendikalara hem de siyasi partilere önemli görevler düştüğünü belirtti. 

‘AKP DAHA FAZLA YÖNETEMEYECEĞİNİ BİLİYOR’

ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Pelin Bektaş da, dünyanın savaş ve sömürü düzeninin derinleştiği bir dönemden geçtiğini söyleyerek, bu düzenin AKP'yi beslediğini kaydetti. Türkiye'nin faşizmin ve zulmün cenneti hale getirilmek istendiğini belirten Bektaş, vicdan sahibi insanların bu gidişata “Hayır” dediğini söyledi. AKP'nin ülkeyi daha fazla yönetemeyeceğinin farkında olduğunu vurgulayan Bektaş, yan yana gelmenin önemine işaret etti. 

Genel Kurul tüzük önergelerinin oluşturulması ve mali, denetleme ve disiplin kurulu raporlarının oylamasıyla devam ediyor. Genel Kurul Pazar günü yönetim organlarının seçilmesiyle sona erecek.  
 

ÖNCEKİ HABER

Gülmen ve Özakça'ya Avrupa'dan destek ziyareti

SONRAKİ HABER

İzmir'de hemşire ve ebeler taleplerini haykırdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...