12 Mayıs 2017 09:37

ILO Konferansında her şey toz pembe

ILO ve ÇSGB tarafından düzenlenen konferansta, sosyal diyaloğun ekonomiyi, refah düzeyini ve çalışma koşullarını iyileştirdiği savunuldu.

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Çalışma Bakanlığı tarafından düzenlenen “Sosyal Diyalog, Sürdürülebilir Kalkınma ve Çalışma Yaşamının Geleceği Konferansı”nda sosyal diyaloğun ülke ekonomisini, refah düzeyini ve çalışma koşullarını iyileştirdiği savunuldu. Konferansta söz alan bakanlık yetkilileri ise yasaklanan grevleri, sendikal hak gasplarını yok sayarak herkesin görüşünün alınarak hep birlikte kararlar alındığını söylediler. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’ndan Müsteşar François Begeot ise sosyal diyaloğu savunmasına karşın grevlerin hükümetler tarafından yasaklanmaması gerektiğini söyledi.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin finansmanıyla, “Çalışma Hayatında Sosyal Diyaloğun Geliştirilmesi Projesi” yürütülüyor. Toplam 3.5 milyon Avro gibi dev bir hibeyle yürütülen proje kapsamında dün Ankara’da “Sosyal Diyalog, Sürdürülebilir Kalkınma ve Çalışma Yaşamının Geleceği Konferansı” düzenlendi.

Konferansın açılış konuşmasını yapan ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, sağlıklı endüstriyel ilişkiler ve sosyal diyaloğun daha iyi üretim, ücret ve çalışma koşullarını sağladığını savundu. Türkiye’de sosyal diyalog konusunun Avrupa Birliği ile daha da önem kazandığını belirten Özcan, “Bir ülkede etkin sosyal diyaloğun oluşması için mevzuat, güçlü sosyal ortaklar ve siyasi irade önemlidir” dedi. Sosyal diyaloğun işbirliği ve ekonomik performansı desteklediğini söyleyen Özcan, “Bunu somut bir şekilde göstermek adına sosyal diyaloğun ekonomik kalkınmaya katkısını arttırmaya çalıştık. Çalışma hayatı şimdiye kadar olmadığı kadar bir değişim içinde. Teknolojik eşitsizliklerinin artması, çalışma saatlerinin esnek ve geçici olması ise çalışanların entegrasyonu sorununu da ortaya çıkarıyor” diye konuştu.

BAKANLIĞA GÖRE HEP BİRLİKTE KARAR ALINIYOR!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yardımcısı Orhan Yegin de sosyal diyalog konusunda örnek ilişkilerin uzun yıllardır Türkiye’de olduğunu iddia etti. Bakanlığın tüm konularda sosyal ortakların görüşlerinin alınmasına çok önem verdiğini savunan Yegin, ikili ve üçlü buluşmalarda sosyal diyalog mekanizmalarının işletilmesi için çaba harcadıklarını söyledi. Bu konuda en önemli çalışmanın 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda olduğunu belirten Yegin, pek çok konuda çalışan ve işveren taraflarıyla birlikte çalıştıklarını anlattı. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, “Bakanlık olarak özellikle müdürlüğümüz bünyesinde yürütülen proje, çalışma ve sosyal güvenlik hayatına bakışta yeni ufuklar açacaktır. Projemiz kapsamında hazırlanmış bulunan rapor, 2008 krizinin toplu sözleşmeleri üzerinde etkili olmuştur. Geleceğin endüstri ilişkilerini geliştirirken de sosyal ortaklarımızla diyaloğu geliştirmeye çalışıyoruz” dedi. 

‘GREV HÜKÜMETLER TARAFINDAN ENGELLENMEMELİDİR’

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’ndan Müsteşar François Begeot ise iyi bir sosyal diyaloğun ekonomik kalkınmada gerçekten çok etkili olduğunu söyledi. Sosyal paydaşlar arasında güven teşkil edilmesi gerektiğini belirten Begeot, çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Begeot, eşitlikçi bir toplum yaratmak için kimsenin arkada kalmamasını sağlamak gerektiğini dile getirdi. Ekonomik kalkınma için refah düzeyinin yükselmesi gerektiğini ifade eden Begeot, “Bunu sadece sendikaların değil, işverenlerin ve hükümetin de sahiplenmesi gerekmektedir. Sosyal diyaloğun teşvik edilmesi 30 milyon kişinin üretime katılmasını da sağlayacaktır. Tabii toplu sözleşmeler, grev hakkı gibi konular Avrupa’da endüstriyel ilişkilerin olmazsa olmazıdır. Hükümetler tarafından engellenmemelidir” dedi. 

SOFRAYI BİZ HAZIRLARIZ, SİZ OTURURSUNUZ!

Konferans başlamadan önce proje kapsamında hazırlanan bir kamu spotu tekrar tekrar gösterildi. Takım elbiseli bir yöneticinin çalışanlarıyla birlikte mutfakta yemek hazırladığı bir sahnenin gösterildiği kamu spotunda; yönetici, etrafındakilere “güleryüzle” talimatlar veriyor. “Birlikte varız” sloganıyla hazırlanan kamu spotunda şöyle deniyor; “Birlikte hazırlar sofrayı, birlikte otururuz.”
Kamu spotunda bile patronun çalışmadığı video, bize işçilerin gerçek çalışma koşullarını hatırlatarak şöyle dedirtiyor: Sofrayı biz hazırlarız, siz oturursunuz!

ÖNCEKİ HABER

'Hemşirelik-Ebelik yasası istiyoruz'

SONRAKİ HABER

Suriye ordusu, Palmira-Deyrezzor operasyonunu başlattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...