12 Mayıs 2017 00:41

Ho Amca’yla dağlardan zafere

Vietnam direnişinin önderleri Ho Çi Min'in (Ho Amca) yaşamını konu alan yazı dizisinin bugünkü ve son bölümünde direnişin genel portresi yer alıyor.

Paylaş

Fransız sömürgecileri, ilerleyen yıllarda, Vietnam özgürlük hareketini özellikle komünist bir hareketmiş gibi sunarak (Ki içinde çokça komünist olmayan yurtsever de vardı) ABD gibi güçlerin desteğini almayı umar. Fransız Komünist Partisinin yeni yönetiminin yaptığı gibi, Vietnam’da işlediği insanlık ve savaş suçlarını kabul edip çekilmesi olanaklıyken; çekilmemek için ABD kartını kullanır. ABD’nin Vietnam Direnme Savaşı’na müdahil olması da bu Fransız sömürgecilerinin kendi suçlarını kabullenmeyip komünizm bahanesiyle temize çıkarma girişimiyle gerçekleşecektir.

VİETNAM’IN İKİYE BÖLÜNMESİ

Fransa’nın Vietnam direnişini küçük görerek müzakere masasına oturmaması ona pahalıya patlayacaktı: 6 Mayıs 1954’te Fransız sömürgeci ordusu kesin olarak yenilir ve Fransa, çaresiz, masaya oturmak zorunda kalır. Fransa bu yenilgisi sonrasında ABD’nin Vietnam’a atom bombası atmasını resmen talep edecek kadar çaresiz ve gözü dönmüştür. Ancak bu zafer, ne yazık ki, Kuzey Vietnam’ın bağımsızlığını garantilerken, Güney Vietnam’ın önce bir Fransız sömürgesi, sonra da bir Amerikan sömürgesi olmasını engelleyemedi. Zaten Vietnam-Amerikan Savaşı da böyle bir zeminde patlak verecekti.

Ho Amca, iki Vietnam’ın bir halk oylamasıyla barışçıl bir biçimde birleşmesi yanlısıyken, bu oylama, anlaşma hükümlerine uyulmayarak asla gerçekleştirilmedi. Elbette adil koşullarda yapılacak bir oylamadan birleşme çıkacaktı. Güney Vietnam’ın iş birlikçi hükümeti kendi ölüm fermanı anlamına gelecek bu hükmü elbette uygulamadı.

VİETNAM’IN ADİLE TEYZESİ OLARAK HO AMCA

Bağımsızlıktan sonra ülke rejiminde değişikliğe gidilir. Artık dağlardan direnişi yöneten bir hükümet değildir söz konusu olan. Zafer kazanılmış, Ho Amca ve hükümet, başkent Hanoi’a dönmüştür. Rejim değişikliğiyle, başkanlık sisteminden vazgeçilir. Devlet başkanlığı ve başbakanlık görevleri ayrılır. Ho Amca, devlet başkanlığına devam eder; fakat artık başbakan olmayacaktır. Yaşı da ilerlemiştir. Daha çok, aslında başından beri partideki yaptığı görevine döner: Hakemlik. Bugün bir tür kamu denetçiliği gibi niteleyebileceğimiz bu rolde, hükümet içi ve hükümet ile halk arasındaki anlaşmazlıklarda çalınan kapı olur. Halkın Amca’ya sevgisi daha da artar. O, devrimci nutuklar çekerken çocukları da unutmaz. Onlara seslenir, onlarla şakalaşır. Vietnam’ın bir tür Adile teyzesi olur. Ho Amca bir kuramcı değildir. Vietnam Komünist Partisinde çeşitli görüşlerde kuramcılar vardır. İki temel klik Sovyet yanlısı klik ile Çin yanlısı kliktir. Ho Amca, bunları 1930’da Vietnam’ın 3 komünist partisini tek çatıda altında birleştirdiği gibi ustaca birleştirir.

BİR DEVRİMCİNİN PORTRESİ

Ho Amca, Vietnam’da iktidarın en tepesinde olmasına karşın, eski devrimci alışkanlıklarını değiştirmemiştir:

“Sırtında bezden asker ceketi, boynunda atkı, ayağında otomobil lastiğinden yapılmış kauçuk sandallar, elinde baston, mal olarak, taşınır küçük yazı makinesi. Dünyanın bütün yollarını tepe tepe ve yüzyılımızı arşınlıya arşınlıya halkını ayaklandıran ve bir devlet kuran bu ihtiyar İnkılap gezgininin bütün eşyası bundan ibarettir.” (s.203)

Sömürgecilik karşıtı Fransız gazeteci Lacouture’ün sözlerine kulak verelim:

“...Eylemle, kurnazlıkla ve güçle bu kadar perçinlenmiş bir kimsenin eşi bulunmaz bir görünüşü vardır. Böyle bir insanın yetişmesi için, sayısız tecrübeler, tehlikeli durumlar, düşkün bir çevrede duygulu ve az gelişmiş bir zirai toplumda sert bir çocukluk devresi geçirmek gerekir. Ayrıca savaş sonrasının o harika, facialarla dolu, kardeş partisini keşfetmek, hem “1848 İnkılabının son kahramanları» hem de “Lenincilerin” ilki olan insanlarla düşüp kalkmak, uzun bir sürgün hayatı yaşamak, hapisten,  açlıktan, Çin entrikalarından yılmamak, yüce dağ tepelerinde çete savaşları vermek, tedhişin türlüsüne katlanmak ister ... Ancak ondan sonra, böyle bir insan halkını zaferlere, toplumunu sosyalizme doğru götürebilir...” (s.208)

GÜNEY’DE HO AMCA SEVGİSİ

1954’ten sonra Güney Vietnam’da yurtseverler ve devrimciler için bir cehennem düzeni kurulacaktır. Ho Amca’nın yaşamının son 15 yılı, iki Vietnam’ın birleşmesi çabasına ayrılacaktır. 1964’te resmen başlayan Amerikan saldırıları ve ardından gelen bombardıman ise yalnızca Güney için değil Kuzey Vietnam halkları için de felaket günleri anlamına gelecekti. Amca, 1969’da son nefesini verir. Bu kadar sevilmiş bir önder Vietnam tarihinde zaten yok; belki dünya tarihinde bile yoktur. İşgal altındaki Güney Vietnam’ın yurtseverlerinden ve devrimcilerinden salıverilmeleri için karşılamaları istenen koşullardan biri, Ho Amca’nın liderleri olarak görmeyi bırakıp ona küfretmeleridir. Bu, nadiren gerçekleşir. Güney Vietnamlı sayısız devrimci ve hatta apolitik sivil halk, son nefesinde “yaşasın Vietnam, yaşasın Başkan Ho” diyecektir. Güney Vietnam’da onun öyle çok seveni vardır ki, Güney’de de Kuzey’de olduğu kadar büyük yas tutulur, elbette gizli gizli ama yine de bümbüyük.

VİETNAM’IN ŞİMDİKİ ZAMANI

Ho Amca 1969’da öldükten sonra Vietnam’ı önce Çin yalnız bıraktı. Çin’in ABD’yle yakınlaşması sonrasında, Çin ile Vietnam arasında sıcak çarpışma bile yaşandı. Daha sonra 1986’da ise Sovyetler “Biz kendimize yetemiyoruz” diyerek yardımı kesti. Yüzde 400’ü bulan enflasyona karşı Vietnam Komünist Partisi, Çin’dekine benzer bir politikayla karma ekonomiye geçti. Bugün Vietnam’da bütün küresel şirketler var ve büyük kârlar elde ediyorlar. Fakat ülkede ekonomik model değişse de Ho Amca sevgisi bitmiyor. Onun anıtkabrinde mumyasını görmek isteyenler uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Bütün tarihsel olaylar ve anmalar Amca’yla ilişkili olarak kutlanıyor. Bağımsızlığı ilan ettiği gün olan 2 Eylül, resmi tatil... 19 Mayıs, doğum günü, sevinçle, coşkuyla, özlemle kutlanıyor. Ho Amca’nın 127. yaşında, Vietnam, belki onun istediği bir ülke olmanın uzağında, ama birçok Vietnamlının söylediği ve söyleyeceği gibi, yine de 3 milyon cana mal olan 30 yıllık savaş bitti ve iki Vietnam birleşti. Şimdi ülke, sivillerin silah taşımasına izin verilmeyen, cinayet oranlarının düşük olduğu huzurlu, istikrarlı bir ülke olarak anılıyor. Huzur ve istikrar... Bunlar Ho Amca’ya ve halkına çok uzaktı, artık değil...

ŞAİR OLARAK DA ANIMSANACAK

HO Amca ayrıca şairliğiyle anımsanacak:

“Bugünkü şiire, çelik gibi, su vermeli,

Şairler bilmeli, dövüşmeyi herkes gibi!”

-Hapishane Şiirleri

Sözümüzü Ho Amca’nın çocuklar için yazdığı bir şiirle noktalıyoruz:

“Olgunlaşmış yavrularım geldiniz,

Amcanızı çok, çok sevindirdiniz,

Bugün sevinçli bir mektup var size,

Hepinizi öperim yavrularım,

Yakın uzak eyaletlerden geldiniz ...

Uzak yakın her köyde herkesin

Bugün her yerde karnı tok, sırtı pek,

Hemşerilerimiz ilerliyorlar.

Zaferin kırmızı renkli bayrağı

Hür göklerimizde dalgalanıyor,

Sevinin, yavrularım, sevinin,

Benim de göğsüm kabardı, bilin ki,

Gelecek güz daha mutlu olacak!”

(BİTTİ)

ÖNCEKİ HABER

‘Oğlumun cenazesini versinler açlık grevini bitireyim’

SONRAKİ HABER

Fener evini savunuyor: Yakın Doğu şampiyonluk için sahada

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...