11 Mayıs 2017 00:41

Ho Amca’nın adının haine çıkması

Doç. Dr. Ulaş Başar Gezgin, yazı dizisinin bugünkü bölümünde Vietnam önderi Ho Çi Min’in 'işbirlikçi hain' ilan edilmesi sürecini yazdı.

Paylaş

Doç. Dr. Ulaş Başar GEZGİN

1945’te bağımsızlık ilanından sonraki süreçte, Vietnam, sömürgeci güçler arasında yalnız ve zayıf kalır. Bunun için, Fransız sömürgecilerle Vietnam’ın bağımsızlığını tanıyan ama yine de Fransız askerini Vietnam’dan kovmayan bir anlaşma yapılır. Bu, radikal kesimlerde ve halk kitlelerinde tepkiye yol açar. Ho Amca’yla Vo Nguyen Giap’ı ‘işbirlikçi hain’ olarak görenler çıkar. Oysa onlar savaş hazırlıklarını yapmak üzere zaman kazanmaya çalışmaktadırlar. Meydana çıkar, durumu anlatır, halkı ikna ederler.

Kürsüde ağlayarak şöyle diyecektir halka Ho Amca:

“- Dövüşeceğine, müzakereye girişmek, zeki olduğunu ispat etmek demektir. Müzakere yolu ile belki beş yılda bağımsızlığa kavuşmak elimizdeyken, niçin 50 bin, 100 bin kişi feda edelim? (...)

- Ben, Ho Şi Minh sizi her zaman hürriyete doğru giden yolda yürüttüm, vatanımın bağımsızlığı uğrunda bütün ömrüm boyunca mücadele ettim. Şunu iyi biliniz ki, ölürüm, yine vatanı satmam. Sizi satmadığıma yemin ederim!” (s.132)

SÖMÜRGECİLERİN HUKUKSUZLUĞU

Müzakere sonucu, Fransız generaller Vietnam’a döner, fakat Fransa, Vietnam hükümetini tanır. Vietnam ve Fransız bayrakları artık yan yanadır. Ho Amca ile Fransız general sık sık görüşür, dostça sohbet ederler. Fakat Güney Vietnam’da işler hiç yolunda gitmez. Fransızlar Güney’le ilgili sözlerini tutmazlar. Güney’deki Fransız generali Kuzey’deki (Hanoi) gibi demokrat görünümlü değildir, açıkça sömürgecidir. Güney Vietnam’da Fransız denetiminde bir hükümet kurulduğunu ilan eder. Bu ilan, Ho Amca ve Vietnamlı temsilciler barış görüşmesi için Fransa’ya giderken gerçekleşir ve görüşmeyi baştan baltalamış olur. Sömürgeciler, Vietnam’ın toprak bütünlüğüne saygı göstermezler; bu da zaten ortada müzakere edilecek çok az şey bırakır.

VİETNAM’IN ‘MEDETSİZ YALNIZLIĞI’

Vietnam’ın uluslararası yalnızlığı da düşündürücüdür. SSCB, Vietnam’ın bağımsızlık sürecinde doğrudan müdahil değildir; Sovyetler o dönemde daha çok Kore’deki gelişmelerle meşguldür. Ho Amca, kişisel sevimliliği nedeniyle Fransız sömürgeci ve burjuva basınında bile övgüyle anılan bir isim olur; ancak kendisi Fransız Komünist Partisi’nin kurucularından olmasına karşın; Fransız komünistlerden umduğu desteği bulamaz. FKP’liler, konu sömürgeler olduğunda ulusalcıdırlar. Onlara göre, Fransız bayrağının dalgalandığı her yer (Cezayir, Vietnam, Gine vb.) Fransız toprağıdır. Fransız hükümetinde çok sayıda komünist bakan ve Meclis’te çok sayıda komünist milletvekili olmasına karşın, bunların Vietnam’ın barışçıl bir biçimde bağımsız olmasında hiç bir katkıları olmaz.

Vietnam tarafı, özellikle Ho Amca ve Vietnam genelkurmay başkanı olmasına karşın Vo Nguyen Giap, barışçıl bir biçimde bağımsız olmak için ellerinden geleni yaparlar; hatta bunun için kimi ilkelerinden ödün bile verirler. Ancak Fransız sömürgeciliğinin hukuk tanımazlığı bu çatışmayı silahlı mücadeleye dönüştürür ve 1945 ile 1975 arasında 3 milyon can kaybının olduğu bir cehennem coğrafyasıyla karşılaşırız.

Vietnam’daki savaşlar için, Vietnam tarafına kimse ‘militarist’ diyemez; çünkü kendi içlerindeki radikal muhalefetten gelecek sert tepkileri göze alarak yine de barış talep eden taraf hep Vietnam tarafı olmuştur. Ancak, bir kez Fransa’nın ve ABD’nin müzakere taleplerinin tümüyle oyalama ve kandırmaca olduklarına emin olduklarında silaha sarılmışlardır. Ondan sonra da Vietnam’ın kuzeyiyle güneyiyle toprak bütünlüğü içinde bağımsız olmasına dek, yaklaşık 30 yıl silahı elden bırakmayacaklardır.

19 ARALIK’I UNUTMA

1946’daki anlaşmadan sonra, Vietnam askerleriyle Fransız askerlerinden karma birlikler oluşturulur. Bu birliklerde ufak tefek çatışmalar çıkar, fakat tatlıya bağlanır. Kasım 1946’ya gelindiğinde ise Hanoi’un dış ticarete açılan limanı olan Hai Phong’la ilgili bir anlaşmazlık domino etkisi yaratarak anlaşmanın son bulmasına yol açar. Fransız askeri, limandaki sevkiyatlarda Vietnam askerini yetkisiz kılmaya kalkmaktadır. Bir kıvılcım çakar ve Fransız ordusu, Vietnam ordusu ve sivil Vietnam halkı arasında çatışmalar başlar.

Fransız deniz topçusunun şehre saldırısından sonra Fransız resmi kaynaklarına göre 6 bin Vietnamlı sivil ‘etkisiz hale getirilir.’ Bunlar, bardağı taşıran sonra damla olur. Gelişen olaylar sonucunda, Vo Nguyen Giap ve milisleri, 19 Aralık 1946’da Fransız sömürgecileri kovmak üzere genel bir saldırı başlatırlar. İlk iş olarak bütün trafoları patlatarak sömürgecileri gafil avlarlar. Bu tarih, Hanoi’da hâlen anılmaktadır. Ülkenin en bakımlı sokaklarından biri olan Kitapçılar Sokağı (Hanoi), 19 Aralık adını taşımaktadır. Ayrıca yıldönümü için caddeler 19 Aralık panolarıyla donatılır.

TEKRAR KÖLE OLMAKTANSA...

Ho Amca, başkentten güvenli bölgeye güçlükle geçecek ve Vietnam halkına direniş çağrısında bulunacaktır:

“Bütün memleketteki hemşeriler,

“Barışa olan muhabbetimiz yüzünden, birtakım tavizlerde bulunduk. Oysa, biz taviz verdikçe, Fransız sömürgecileri bundan faydalanıp, haklarımızı gaspetmeğe yeltendiler ...

“Hayır! Memleketimizi kaybetmektense, tekrar köle haline gelmektense, her şeyimizi feda ederiz, daha iyi. Hemşeriler ayağa kalkın!

“...Tüfeği olan, tüfeğini alsın, kılıcı olan, kılıcını kuşansın! Tüfeği de, kılıcı da olmayan, kazmasını, nacağını, sopasını kapsın!

“...Yoksunlukların en ağırlarına, ıstırapların en acılarına katlanacakmışız. Olsun, hepsini göze alalım. Sonunda zaferi biz kazanacağız ... “ (s.165-166)

Fransızlara karşı direnme savaşı sırasında Ho Amca Fransız muhataplarına defalarca mektup yazacak, onları müzakereye davet edecektir. Oralı olmazlar. Tek bir yanıt verirler, onda da Vietnam tarafının kabul etmeyeceği kesin olarak bilinen bir koşul öne sürelecektir: Vietnamlı direnişçilerin silahlarını bırakıp teslim olması. Bu göstermelik zeytin dalı, elbette reddedilecekti.

VİETNAM YALNIZ DEĞİLDİR ARTIK

1949’da Vietnam’ın yalnızlığı büyük ölçüde hafifleyecektir, çünkü bu yılda Çin İç Savaş ve Direnme Savaşı son bulacak, Çin Halk Cumhuriyeti kurulacaktır. Böylece Vietnamlı devrimcilerin, Çin’in 1972’de ABD’yle anlaşmasına dek sadık ve güçlü bir müttefiki olacaktır. 1950’yle birlikte Fransız Komünist Partisi yönetimi de değişir; sonunda, olmaları gerektiği gibi ulusalcılıktan enternasyonalizme yönelirler.

FKP aradan geçen yıllarda artık çokça bakana ve vekile sahip olmasa da, Ho Amca’yı saklandığı dağ başkentinde ziyaret etmiş olan yeni FKP başkanının 1950’deki konuşması, FKP’nin siyasetindeki değişimi yansıtıyordu:

“Vatansever Fransızlar olduğumuz içindir ki, Enternasyonalci zihniyetten hız almış işçiler olduğumuz içindir ki, Vietnam'da girişilen pis ve kirli savaş aleyhinde mücadele ediyoruz. Fransa'yı sevdiğimiz içindir ki, işlenen cinayetlerden Fransızların sorumlu olduklarını öğrenince, utançtan yüzümüz kızarıyor ve ıstırap duyuyoruz. Karl Marx'ın “Başka bir halkı ezen halkın kendisi de hür olamaz” sözlerinin doğru ve yerinde olduğunu hiç bir zaman bugün anladığımız kadar dehşetle anlamamıştık.” (s.182) 

Yarın: Dağlardan zafere

Yazı dizisinin 1. Günü: Ho Amca Nasıl Ho Amca Oldu?

Yazı dizisinin 2. Günü: Ho Amca’nın gözaltında kaybedilmesi

ÖNCEKİ HABER

Haliliye’de bayrak asmak artık ‘zorunlu’

SONRAKİ HABER

5. Amed Tiyatro Festivali bugün başlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...