10 Mayıs 2017 05:27

'Mide asidini azaltan ilaçlar, bunamaya neden olabilir'

Prof. Dr. Emin Ersoy, reflü tedavisinde kullanılan mide asidi azaltıcı ilaçların uzun süreli kullanımda bunamaya neden olduğunu açıkladı.

Paylaş

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy, reflü tedavisinde kullanılan mide asidini azaltan ilaçların çok uzun süre kullanılmasının bunama, böbrek yetmezliği ve kadınlarda osteoporoza neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ersoy, 2016 yılında bilim dergisi JAMA'da yayınlanan araştırma sonucunun bu yan etkileri ortaya koyduğunu belirtti. Prof. Dr. Ersoy ayrıca reflü hastalığının en çok yoğun stres altındaki İstanbul ve çevresinde yaşayan insanlarda olduğunu açıkladı.

BUNAMA, OSTEOPOROZ VE BÖBREK YETMEZLİĞİNE NEDEN OLUYOR

JAMA adlı dergide 2016 yılında yayımlanan makalenin çok önemli bir araştırma sonucu olduğunu belirten Ersoy, şunları söyledi:

"Reflü hastalığı veya diğer nedenlerle kullanılan, mide asidini tamamen ortadan kaldıran ilaçlar, uzun süre kullanıldıklarında kadınlarda osteoporoz, her iki cinste de demans dediğimiz bunama hastalığı ve böbrek yetmezliklerine neden oluyor. Dolayısıyla biz mide asidini tamamen ortadan kaldıran bu ilaçları kontrolsüz bir şekilde, endoskopi yapılıp neden saptanmadan çok uzun sürelerle kullanılmasını istemiyoruz çünkü hastada çok önemli yan etkileri çıkıyor. Bu ilaçlar mide içerisindeki asidi bloke ediyorlar. Midenin içindeki asit bir taşı atsanız eritecek güçte bir asit. Siz bu asidi, bu ilaçlarla çok uzun süre ortadan kaldırdığınızda bu tür yan etkileri görüyoruz bu hastalarda. Diyoruz ki, lütfen kulaktan dolma bilgilerle bu ilaçları kullanmayın. Mutlaka bir hekim kontrolünde kullanın. İlaçları kontrolsüz kullandığınızda da bağırsaklarımızdaki mikroorganizmaları da değiştirip faydalı olanları öldürüyorlar. Çok önemli enfeksiyonlara neden oluyorlar. Bunlar da çok önemli. Bu enfeksiyonlara neden olduğu takdirde ciddi hasta kayıplarıyla da karşılaşabiliyoruz."

REFLÜ EN SIK İSTANBUL'DA GÖRÜLÜYOR

Prof. Dr. Ersoy, sağlıklı insanların da ayda 1 kez reflü yaşadığını ancak bunun hastalık kategorisine girmediğini belirtti: "Bizim için önemli olan kısmı hastalık haline gelmiş kısmıdır. Ama bu kısmı yemek borusu içine kaçan mide asidi ve safra gibi içeriğin yemek borusu içinde gereğinden çok kalma durumu vardır.

Hastalığın görülme sıklığının olduğu bölgeler, özellikle stresin çok olduğu, yoğun ve hızlı bir yaşam tarzı süren ve düzensiz beslenen insan gruplarının olduğu yerlerdir. Türkiye diye düşünürsek Marmara Bölgesi, İstanbul ve çevresi reflü hastalığının en sık görüldüğü bölgeler arasındadır."

MİDE FITIĞI AMELİYAT EDİLMEDEN HASTALIK ORTADAN KALKMAZ

Reflü hastalığının tedavisinde 2 seçenek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tanesi ve öncelikli olanı medikal tedaviler yani tıbbi, ilaçlı tedaviler. İkincisi ise cerrahi tedaviler. Tıbbi tedaviler hastalığın bulgularını gidermeye yönelik ilaçlar ama temelinde hastanın kötü beslenme alışkanlıklarını gidermek üstüne kurulu bir tedavi yöntemidir. Tıbbi tedavi aldığı süreç içinde hastalar, reflüye neden olan kötü alışkanlıklar, stres, kötü beslenme alışkanlıkları ortadan kaldırmazlarsa reflü hastalığı bulguları hep devam eder. Dolayısıyla ilaç artı bu kötü alışkanlıkların ortadan kaldırılması lazım. Cerrahi seçenekte ise bizim asıl vurguladığımız ve cerrahi önerdiğimiz hasta grubu mide fıtığı artı reflü hastalığı olan hastalardır. Çünkü bir hastada mide fıtığı artı reflü hastalığı varsa buna neden olan mide fıtığı cerrahi olarak düzeltilmediği sürece bu hastalık iyileşmez. Bu hasta grubuna mutlaka laparoskopik dediğimiz kapalı yöntemle mide fıtıklarının giderilmesini öneriyoruz." (DHA)

ÖNCEKİ HABER

Genç kadını öldürdükten sonra 'intihar etti' dedi!

SONRAKİ HABER

Eurovision'da finale kalan ilk 10 ülke belli oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...