09 Mayıs 2017 14:58

Nursel Aydoğan’ın vekilliğinin düşmesine Meclis’te tepki

Filiz Kerestecioğlu ve Ahmet Yıldırım TBMM Genel Kurulu’nda HDP Milletvekili Nursel Aydoğan’ın milletvekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi.

Paylaş

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın milletvekilliğinin hukuksuzca düşürülmesine ilk tepkiler TBMM Genel Kurulu’nda geldi. HDP Grup Başkan vekilleri Filiz Kerestecioğlu ve Ahmet Yıldırım, karara tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:

‘AYDOĞAN ‘ARTIK YETER, CANLAR ÖLMESİN, ÖZGÜRLÜK YEŞERSİN’ DEDİ’

HDP Grup Başkan Vekili Filiz Kerestecioğlu Meclisin tarihe, milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıran ve onların, bir partinin, halkın iradesini yok sayarak, milletvekillerini hapsederek, söz haklarını elinden almaya gayret eden bir Parlamento olarak geçececeğini belirterek şunları söyledi: Ya buna hep beraber "Artık dur." diyeceğiz ve bundan sonrasında devam edilmeyecek ya da gerçekten hep beraber tarihe bu şekilde geçmeyi kabul etmiş olacaksınız.

Zamanında Sayın Cemil Çiçek'in de aynı şey başına geldiğinde "Ben bu Parlamentoda olduğum sürece, Başkan olduğum sürece kimsenin burada milletvekilliğinin düşürülmesine, bu ayıba izin vermem." demişti ve bu olumlu karşılanmıştı kamuoyunda.
Şimdi, Nursel Vekilimizin söylediği sözlerden başka hiçbir şey yok. Ne dedi Nursel Vekilimiz? "Artık yeter, canlar ölmesin, özgürlük yeşersin." Şimdi, siz ne diyorsunuz peki? Diyordunuz ki: "Bu kürsüde söyleyemediğiniz söz mü var?" Evet, varmış demek ki bu kürsüde söyleyemediğimiz söz. Sözlerden dolayı yargılandı arkadaşlarımız, sözlerden dolayı içerideler.

Selahattin Demirtaş'ın, Eş Genel Başkanımızın hâlâ duruşma tarihi belli değil. Bundan hiç mi rahatsızlık duymuyorsunuz hiçbiriniz? Bir partinin onlarca milletvekili, üstelik de oyun oynar gibi bir içeri bir dışarı şeklinde yaşatırken bundan hiç mi bir parlamenter üzülmüyor ve sıkıntı duymuyor? Görevinizi yaptığınızı mı düşünüyorsunuz?”

'İKTİDARA HALKIN İRADESİNE MÜDAHALE ETME UTANCI YETER'

HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım ise şunları söyledi: “Hukuk garabeti olan kararın kısa öyküsünü ileteyim: 18 Mayıs 2011, suça konu söz; “Artık yeter, canlar ölmesin, özgürlük yeşersin”. Davayı açan savcı, Ahmet Karaca, MİT tırlarını durduran ve bugün yargılanan savcı. Kararı alan mahkeme heyetindeki 3 kişi de ihraç edilmiş. İktidarın arkasına sığındığı hukuk bu. Tamamı iktidar tarafından terörist olarak nitelenen savcı ve hakimlerin arkasına sığınan bir iktidar gerçekliği ve böyle bir başbakanlık tezkeresiyle karşı karşıyayız. Bu utanç bu iktidara yeter.

İktidar halkın iradesini siyasi kararla kaldıran bir noktadadır. Teröristlerin aldığı kararın arkasına sığınan ve teröristlerden medet uman bir iktidar. Ahmet Karaca iyi bir savcıydı da MİT TIR'larında niye iyi savcı değildi. 302’den yargılanıyor. İktidar tarafından terörist kabul edilen bir savcının hazırladığı bir iddianame ve iktidarın KHK’sı ile ihraç edilen 3 hakimin aldığı kararın arkasına, terörizmin arkasına sığınan bir siyasi iktidara halkın iradesine bu kadar müdahale etme utancı yeter. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Munzur dağlarında karlar yeni eriyor

SONRAKİ HABER

HSK’den bin 45 adli ve idari yargı üyesine atama