09 Mayıs 2017 00:36

Ho Amca Nasıl Ho Amca Oldu?

Doç.Dr. Ulaş Başar Gezgin, Vietnam direnişinin önderi Ho Çi Min'in yaşamını yazdı.

Paylaş

Doç.Dr. Ulaş Başar GEZGİN
 

Türkçede Vietnam’la ilgili olarak çok az kitap var. Bunların neredeyse tümü ’60’lı, ’70’li yıllarda sosyalist dalganın etkisiyle çevrilip yayımlanmış kitaplar. Bunlar içinde sosyalist romanlar da var, kuramsal kitaplar da... Bu kitaplar bugün çok zor bulunuyor, baskıları yapılmıyor. Bu yazıda, bu kitaplardan birine, 1968’de Payel Yayınevi’nden Büyük Devrimciler Dizisi’nin 1. kitabı olarak yayınlanan, bir Fransız yazarın, Jean Lacouture’un (1921-2015) ve çeviride birçok sol klasiği ve romanı Türkçeye kazandırmış olan Şerif Hulûsi’nin (1910-1971) imzasını taşıyan ‘Ho Şi Minh’ kitabını ele alıyoruz. 

Kitabın yazarı, yaşam öyküsü yazarlığıyla ün yapmış sömürgecilik karşıtı bir gazeteci. Kitabın adının doğrusu, ‘Ho Çi Min’ olacak. Ho Amca’nın adı Türkçeye Fransızca’dan geçtiği için böyle bir hata yapılmış. Kitaptaki çeşitli özel adlar da aynı nedenle yanlış aktarılmış. Ancak elbette Türkiye ’68’i ile Vietnam’ın doğrudan ilişkili olmadığı 1968 gibi bir yılda bu hatalar doğal. 

Bugün bile Türkiye’de Ho Amca’nın adı çoğunlukla yanlış yazılıyor. Kitap, Fransızca’da 1967’de yayınlanmış. Hemen bir yıl sonra Türkçeye kazandırılması övgüye değer. Ayrıca, savaşın 1975’te son bulduğunu, dolayısıyla kitabın savaş bitmeden önce yazıldığını buraya not edelim. Kitabın Fransa’da yayımlanmasından 2 yıl sonra Ho Amca son nefesini verecekti. 

LİDERİN BİR BABA DEĞİL TORUN OLARAK PORTRESİ

Kitapta kimi burjuva yaşam öykücülerinin yaptığı gibi, bütün güzellikleri liderin bireysel özelliklerine bağlamak gibi bir hataya düşülmüyor. Oysa birçok yaşam öykücü bu hataya bilerek ya da bilmeyerek düşüyor, böylece liderin ve destekçilerinin övgüsünü kazanıyor. Lacouture’a göre, kavruk, cılız delikanlının devleşip Ho Amca’ya dönüşmesinde doğduğu toprakların büyük rolü var. Bu nedenle, yazar, uzun uzun Ho Amca’nın doğduğu eyaleti anlatıyor ve Ho Amca’dan birkaç kuşak önce bölgeden yetişmiş devrimcileri anıyor. 

Ho Amca’nın babası, Fransız sömürgecilere karşı geldiği için işinden atılan bir memur. Bu yıllarda Ho Amca bir Fransız gemisine bulaşıkçı olarak binip Vietnam’ı terk edecektir. Babası ise, bundan sonra bir iş tutmaz. 20 yıl şehir şehir dolaşıp ‘hikayeci amca’ olarak tanınır, bir tapınakta verir son nefesini. 

SÜRGÜNDE 30 YIL    

Ho Amca bu adını sonradan alacaktır. 1941’e, Vietnam’a gerilla savaşı başlatmak üzere gizlice dönene kadar yurt dışında geçen 30 yılda o ülke benim bu ülke benim gizemli bir yaşam sürer. Bütün ömrünü ülkesinin bağımsızlığına ayırır. Fransız sömürge polisi, Ho Amca’nın Nguyen Tat Thanh (Ho Amca’nın doğumdaki adı) olduğunu bir türlü anlayamaz. 

1911, Ho Amca’nın yaşamı için bir dönüm noktası olacaktı. Fransızca öğretmenliği işini bırakıp yukarıda belirtildiği gibi ülkeyi terk edecektir. Bir emekçi olarak Akdeniz’in birçok limanında ve daha sonra ABD’de bulunur. 1914’te Londra’ya geçer. Burada İrlandalı devrimcilerle tanışır. 1917’de Fransa’ya geçer. Buradaki takma adı, ‘yurtsever’ (Nguyễn Ái Quốc) olacaktır. Bu ad, yıllar içinde Vietnamlı devrimci kuşaklar arasında adeta bir efsane olarak akıllarda kalacaktır. Avrupa yıllarında, yaşamını tümüyle kendi emeğiyle kazanacaktır. Garsonluktan fotoğrafçılığa kadar çeşit çeşit işte çalışacaktır. Fransa’nın tüm ilerici hareketleriyle bağlantıya geçecek, Fransız Komünist Partisinin ve daha sonra Vietnam Komünist Partisinin kurucuları arasında yer alacaktır. 

Ho Çi Min

HO AMCA NASIL LENİNİST OLDU?

Ho Amca’nın Leninizmle tanışması da Fransa’da olacaktır. Belki bu tanışma gerçekleşmeseydi, Ho Amca, Ho Amca olmayacaktı; uluslararası hak arama mücadelelerinden soyutlanmış bir yurtsever olarak kalacak, yeterince destek bulamayacaktı. Ho Amca, önce Lenin’i bir yurtsever olarak sever, sonra tezlerini okuyup daha çok sever:

“Lenin’in tezleri bende büyük bir heyecan, büyük bir şevk, büyük bir iman uyandırdı, ve meseleleri aydın bir şekilde görüp anlamama yardım etti. O kadar çok sevinmiştim ki, sevincimden ağlamağa başlamış, ve ‘sanki beni dinleyen büyük bir kalabalık önünde konuşuyormuşum gibi. “‘Zulüm ve işkence edilen, sefalet içinde yüzen sevgili hemşehriler! Bize lazım olan şey işte bu, kurtuluş yolumuz işte bu!” diye odada yalnız başıma haykırmıştım.

(...) 

Öne sürdüğüm biricik delil şundan ibaretti: “Arkadaşlar, sömürgeciliği mahkum etmezseniz, zulüm ve işkence edilen halkları desteklemezseniz, öyleyse, ne biçim bir inkılap yapmak iddiasındasınız?​”

Beni Lenin’e ve Üçüncü Enternasyonal’e inanmağa ilk zamanlar sürükleyen komünizm olmadı, vatanseverlik oldu. Yavaş yavaş, mücadele sırasında adım adım ilerliyerek, Marksçı - Leninci nazariyeyi pratik çalışma ile birleştirecektir ki, zulüm ve işkence görenlerle, bütün dünya emekçilerini yalnız ve yalnız sosyalizmin kurtarabileceğini anlamış oldum. 

Çin’de olduğu gibi, Vietnam’da da herkesin pek bildiği bir efsanede sihirli bir torbanın sözü edilir. İnsan büyük zorluklarla karşılaşınca, işin çıkar yolunu bulabilmesi için, bu torbayı, açıvermesi elverirmiş. Marksçılık Lenincilik, inkılapçılar için de, Vietnam halkı için de sade sihirli bir torba, doğru yönü gösteren bir  pusula olmakla kalmaz, son zafere kadar, sosyalizme ve komünizme kadar giden yolu da aydınlatan hakiki bir güneştir.” (s.31-32) 

FRANSA’DAN SOVYETLERE VE ASYA’YA 

Fransa’da kaldığı dönemde Ho Amca’nın kaleme aldığı ‘Fransız Sömürge İdaresini Dava Ediyorum’ kitabı büyük ses getirir. Arapça, Çince ve Fransızca bir kapağa sahip olan kitapta yalnız Vietnam’da değil diğer Fransız sömürgelerinde yapılan kötülükler de anlatılır. Bu dönem çıkardığı haftalık gazetede (Le Paria), Fransa’nın diğer sömürgelerinden olan yazarlara (özellikle Cezayirlilere) yer verecektir. Gazete, tek bir coğrafyayı aşan sömürgecilik karşıtı bir halklar arası dayanışmayı savunacaktır. 

Amca, 1923-1924 gibi Sovyetlere geçer, oradan Enternasyonel’in verdiği özel görevle Çin’e. 1941’de Vietnam’a dönene dek, geriye kalan sürgün hayatının büyük bölümü Çin’de geçecektir. Bu dönemde Ho Amca Çin dışında Tayland’da ve Hong Kong’da çeşitli takma adlarla yaşayacaktır. Tayland’da geniş Vietnamlı diasporasını örgütleyecek, Vietnamca ve Tayca eğitim veren bir okul açacaktır. Çin’deki büyük Vietnamlı diasporası, çıkarmaya başladığı Devrimci Gençlik (Thanh Nien) Dergisi çevresinde toplanır.

1930’a gelindiğinde, Vietnam’da komünist önderlikten bağımsız olarak çeşitli yurtsever isyanlar gerçekleşmiş ve bunlar bir yandan Vietnamlılara kendi güçlerini göstermişken bir yandan da büyük kayıplarla sonuçlanmıştı. Vietnamlı aydınların çıkış arayışları bir değil tam 3 komünist partisi doğurur. Bir araya gelmeleri çok zor olsa da sonunda, Ho Amca’nın önderliğinde tek bir partide birleşirler. Fakat bu sürede Ho Amca enternasyonal bağlantıları dolayısıyla deşifre olur ve Hong Kong’da İngiliz sömürge yönetimince hapse atılır. Fransız sömürge yönetimi asmak üzere ısrarla onun iadesini ister. 

YARIN: Ho Amca’nın gözaltında kaybedilmesi 

ÖNCEKİ HABER

CMS’de TİS, ücretler ve vardiya değişimi

SONRAKİ HABER

Lugansk ile Ukrayna arasında, gerilimin ortasında... 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...