Önümüzdeki süreç zor, önemli görevler bizi bekliyor
SES Yalova Temsilcilik Örgütlenme Sekreteri Hüseyin Ercan SES’in 9. Olağan Kongresi ile ilgili düşüncelerini yazdı.
Hüseyin ERCAN
SES Yalova Temsilcilik Örgütlenme Sekreteri
Sendikamız SES’in 9. Olağan Kongresini, olağanüstü hal koşullarında gerçekleştirdik. Bu kongre 2009 yılında üye olduğum sendikamın katıldığım ilk genel kurulu olması nedeniyle benim için önemliydi. Gece yarısı KHK’si ile ihraç edilen bir kamu emekçisi olarak elbette beklentim yüksekti.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) bugüne kadarki tarihsel sürecini aktaran belgesel film gösterimi ile başlayan kongre bize aslında işin özünü gösteriyordu: İşçi sınıfının mücadelesinden bağımsız olmayan bir sendikal mücadele hattı... Nüveleri işyerlerinde örülen bir emek örgütüydü anlatılan. Çalışma raporunun okunmasından sonra yurdun dört bir yanından gelen her bir delege arkadaşımızın konuşmasını can kulağıyla dinledim. Emek örgütüydük biz ve sağlık emekçilerinin geçmişte yaşadığı sorunlar, bu sorunlara sendikanın gösterdiği tutum ve gelecek süreçte nasıl bir eylem programı yapılacağı öncelikli hedef olmalıydı kanımca.
Her biri kendi disiplini içinde değerlendirildiğinde başkaca bilimsel toplantıların konusu olabilecek analiz ve araştırmaların uzun metinlerle sunulması haliyle genel kurula katılan delegelerin salonu boşaltmasına ve delegasyonun dikkatinin dağılmasına neden oldu. Salonun en sessiz olduğu, dikkatlerin çekildiği konuşmalar, metine bağlı olmayan, işyeri deneyimlerinin anlatıldığı ve nasıl bir sendika sorusuna yanıt arayan konuşmalar oldu. Sosyal hizmet alanı ile ilgili tespit ve öneriler bir ya da iki delege arkadaş tarafından dile getirildi sadece.
İhraç edilen bizlere yönelik düşünceler de ifade edildi kürsüden ve gerek işin maddi dayanışma ayağı gerek mücadele yol ve yöntemleri sınırlı da olsa tartışıldı. “İşimi geri istiyorum” talebi ile yapılan sokak eylemlerinin gündeme geldiği konuşmalarda KESK’in tavrı eleştirilirken, delegasyona yönelik üsttenci tavır işini kaybetmiş biri olarak beni oldukça üzdü. İhraç edildiğim günden beri işyerime sık sık gidip sendikal çalışmama devam ediyor, emekçi arkadaşlarım ile dertleşiyor, onları dinliyor ve sağlık alanının her geçen gün içinden çıkılmaz hale gelmesi karşısında onlarla çözümler arıyorum. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri arasındaki huzursuzluk, tükenmişlik ve işten çıkarılma korkusu karşısında onlarla yine birlikte olmam başta bana mücadele azmi sonra da onlara umut oluyor. Kitlesel sokak eylemlerini yaratacak yegane merkezin işyerleri olduğunu ben de dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım, tabii ki bunun sokak eylemlerini küçümsemek olmadığını, sokağı da güçlendireceğini ekleyerek.
Gece geç saatlere kadar süren toplantılar, alınan kararlar ve tüzük değişiklikleri ile biten kongrenin ardından önümüzdeki zor süreçte bizi önemli görevler bekliyor. Süreç ne kadar zor olsa da genel kurul süresince gördüğüm birliktelik ve dayanışma hali kazananın biz olacağını açık ve net bir şekilde gösteriyor.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
