02 Mayıs 2017 04:48

Çok daha iyisi olabilirdi

Önder Karakaya, Avrupa basketbolunda Euroleague'den FİBA Şampiyonlar Ligi'ne, geçirdiğimiz haftayı değerlendirdi.

Paylaş

Önder KARAKAYA

Avrupa'da hareketli bir basketbol haftası geride kaldı. Kendi adıma bir miktar düş kırıklığı yaşıyorum, zira özellikle Darüşşafaka Doğuş'tan beklentim bir nebze daha yüksekti. Öte yandan, Olimpiakos-Efes serisi 2-2 ile Yunanistan'a döndü ki hatırlayanlar mutlaka vardır; geçtiğimiz hafta bu sayfalarda 2-2 ile dönüşün sonundaki karanlık yoldan bahsetmiştim. Görünen o ki Euroleague Final Four organizasyonu içerisinde yer alacak tek ekibimiz yine Fenerbahçe olacak. Bu arada, FIBA Şampiyonlar Ligi'nde tarihi bir başarı yakalayarak Bandırma'ya dönen Banvit üzerine bilahare bir paragraf açılmalı şüphesiz. Saso Filipovski'nin talebeleri kupayı kazanmanın eşiğinden dönse de ortaya konulan efor gurur vericiydi.

FENERBAHÇE SÜPÜRMEYE ALIŞTI

Panathinaikos'u İstanbul'da da darmadağın ederek seriyi 3-0 ile süpüren Fenerbahçe ile yeni haftaya start verelim. Sarı-lacivertli ekip THY Euroleague'de peş peşe 3. kez Final Four'a katılma hakkı kazandı. Yıllar boyu gıpta ile başarı alışkanlığını takip ettiğimiz İspanya ve Yunanistan temsilcileri ile CSKA ve Maccabi gibi basketbol devlerinin başarı alışkanlığını edinen bir Fenerbahçe görüyoruz. Zeljko Obradovic'in ekibinin 3 sezon boyunca sırasıyla çeyrek finalde Maccabi, Real Madrid ve PAO'yu 3-0'lık serilerle sürklase ederek Final Four'a yürümesi gerçekten inanılması güç bir olay. Bahsi geçen takımlar Avrupa basketbolunun tartışmasız en üst düzey oluşumları. Fenerbahçe umuyorum ki bu sezon kupaya uzanacak. Ancak asıl önemli olan nokta her yıl seviyeyi biraz daha yukarı çekerek sindire sindire ilerleyebilmek ve takım bu kültürü edinmiş görünüyor.

DİRENİŞİ BİR RİBAUND KIRDI

1-1 ile İstanbul'a getirdiği seriyle bizleri heyecanlandıran, fakat devamında bekleneni veremeyen Darüşşafaka Doğuş cephesinde gurur ve üzüntü bir arada yaşanıyor. Çarşamba akşamı Real Madrid'in ağırlandığı 3. maçta salonu dolduran yaklaşık 5 bin basketbolseverle birlikte galibiyetin eşiğinden dönen Daçka, o moral bozukluğuyla cuma mesaisine de yeterince odaklanamadı ve dev rakibine 3-1 ile yol verdi. Bahsettiğim 3. karşılaşmada çok kritik bir sekans vardı. Darüşşafaka 20 sayıya dayanan farkı eriterek 3 sayıya kadar indirmişti. Bu öyle bir geri dönüştü ki basın tribününde sol tarafımda oturan Alman gazeteciyi dahi ayaklandırmıştı. Bitime yaklaşık 5 dakikalık bir süre kala taraftarın müthiş uğultusuyla birlikte savunmayı iyiden iyiye sertleştiren yeşil-siyahlılar bir hücumda iki kez savunma ribaundunu alamayınca Luka Doncic basket-faul ile cezayı kesti ve her şey o anda son buldu. Basketbol gibi dinamik sporlarda bu tarz kesitler çok can yakıyor. Geçen sezonun finalinde Fenerbahçe'nin çekemediği bir ribaund şampiyonluğa mâl olmuştu. Bu ribaund Daçka'nın belki de Final Four biletini kaçırmasına sebep oldu, ancak Koç Blatt'ın da vurguladığı gibi takım o gece elinden geleni yaptı. Onlar adına olumlu bir Euoleague sezonu olduğunu söylemek mümkün.

KAPIYI KAPATAMAYANLAR

Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar isimli eseri son yıllarda özellikle sosyal medyada pek çok isme bürünerek esprilere ilham vermiştir. Efes için bunu bir süreliğine "Kapıyı Kapatamayanlar" olarak değiştirelim. Lacivert-beyazlılar için cuma akşamı her şey muazzam görünüyordu. Pire'den 1-1 ile gelen seriyi çarşamba 2-1'e getirmişler ve artık işi bitirmek için parkeye çıkmışlardı. Perasovic'in ekibi 4. maç gecesine çok da iyi başladı. Lakin özellikle son periyotta alışılagelmiş savunma sertliğini parkeye yansıtan Olimpiakos durumu 2-2'ye getirdi ve işi Yunanistan'da bitirme fırsatı yakaladı. Anımsayanlar mutlaka vardır, bu iki takım 2013'te de çeyrek final serisinde eşleşmişler ve yine 5. kapışma için Barış ve Dostluk Spor Salonu'nda buluşmuşlardı. Efes o mücadeleye çok kararlı başlamıştı ve hatta 3. çeyreğin ortalarına doğru skoru 47-35'e getirerek önemli bir avantaj yakalamıştı. Ancak o noktadan sonra devreye giren Spanoulis ve Printezis gibi isimler Yunanistan temsilcisine galibiyeti getirmişti. Zaten Kırmızılar adına o yolun sonu da Euroleague şampiyonluğu olmuştu. Efes'in yine öyle bir başlangıca ihtiyacı var. İşler çok ama çok zor, fakat bu sezonun Olimpiakos'u o sezonun Olimpiakos'undan kesinlikle daha iyi durumda değil. Sezonun karar maçı bu akşam 21:00'de başlayacak. Umarım temsilcimiz Final Four vizesiyle Türkiye'ye dönmeyi başarabilir.

EMEKLE GELEN FİNAL

Ve Bandırma Banvit. FIBA Şampiyonlar Ligi'nde kupanın kıyısından dönen turuncu-yeşilliler içten bir teşekkürü hak etti. Yarı finalde Monaco'yu geçme ihtimallerinin azımsanmayacak seviyede olduğunu defalarca dillendirmiştim, ki bunu başardılar. Ancak finalde Final Four'un ev sahibi Tenerife'ye diş geçirmeyi başaramadılar. Aslında mücadele boyunca Banvit'in arzu ettiği senaryo işledi. Bandırma ekibi rakibini hep bir adım geriden takip etti ve son bölümde öne geçmek adına beklediği fırsatı da yakaladı, fakat kullanamadı. Kendi adıma ortaya konulan emekten çok memnun olduğumu ifade etmeliyim. Uzun yıllardır süren yapılanma neticesinde bu noktaya gelen Bandırma ekibinin bir sonraki denemesi şampiyonlukla neticelenecektir.

Ben yazıyı kaleme aldığım esnada takvimler 1 Mayıs'ı gösteriyordu. Her kesimden emeğin değerini bilen ve kendisini emekçi olarak görenlerin bayramı kutlu olsun. Tekrar buluşuncaya dek Oscar Robertson kadar verimli bir hafta geçirmenizi dilerim.

ÖNCEKİ HABER

Meslektaşlarını 'Alevi', 'PKK'lı', 'FETÖ'cü' diye ihbar etti

SONRAKİ HABER

2 milyon 500 bin dekar tarım arazisi betona gömüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...