30 Nisan 2017 16:32

Gıda-İş’ten işçi sağlığı ve güvenliği eğitimi

Gıda-İş Kocaeli’de işçi sağlığı ve güvenliği eğitimi düzenledi.

Paylaş

DİSK Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı Selçuk Karstarlı, Kocaeli İzmit’te işçilerle 1 Mayıs öncesinde "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi" gerçekleştirdi.

Eğitime farklı iş kollarından işçiler de katıldı. Söyleşide ilk olarak Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinden Selçuk Karstarlısöz aldı. Karstarlı konuşmasına iş kazası değil iş cinayeti kavramının kullanılması gerektiğini çünkü yaşanan ölümlerin büyük kısmının önlenebilir olduğunu ancak önlenmediğini dile getirerek başladı. “2016 yılında 1970 işçi iş cinayetlerinde öldü. En çok iş cinayetinin yaşandığı alan inşaat ve bu sadece bizim bildiğimiz kadarı, tam verilere ulaşmamız çok zor çünkü kayıt dışı çalışma bu sektörde çok fazla. Özellikle mülteciler geçimini sağlayabilmek için bu sektörde sıkça çalışıyor ve bu insanların kesinlikle bir kaydı yok” diyen Karstarlı, bunun en büyük nedenini inşaatın tarımla birlikte en örgütsüz iş kolu olmasına bağladı.

‘İŞ CİNAYETLERİ SİSTEMSELDİR’

“İş cinayetleri kesinlikle tekil olarak iş yeri bazında değerlendirilemez, sistemsel bir meseledir. İş cinayetlerinin büyük kısmının işçi hatasından kaynakladığını söylüyorlar ancak asıl sebep kâr artırma hırsı ve maliyet düşürme isteği. Eğer bir işte işçinin can güvenliği sağlanamıyorsa bu iş yapılmamalı, öncelik işçinin can güvenliği olmalı” diyerek söze devam eden Karstarlı, İş cinayetlerinin çalışanlara oranını açıkladı ve bunun Türkiye’de yüksek olmasını örgütlülüğün neredeyse suç haline getirilmesine bağladı. “Türkiye’de iş cinayetlerinin sigortalı çalışanlara oranı Norveç, İngiltere gibi ülkelerin nerdeyse 20 katı. Bu ülkelerde sendikal örgütlenme hakkı büyük ölçüde kazanılmış durumda. Türkiye’de bu cinayetleri önlemenin yolu da işçilerin birliği ve sendikal örgütlenmeden geçiyor.” dedi.

Karstarlı’nın ardından sözü alan DİSK Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ise, sendikalarının iş güvenliği önlemlerinin alınması için gösterdiği çabadan bahsetti, “Sendika olarak bakanlığa sürekli gidiyoruz ancak denetçiler ya haberli gidiyor iş yerlerine ya da hiç gitmiyor, sermaye çıkarlarının işçi çıkarlarının önünde tutulduğunu buradan görüyoruz.” dedi. Aslan referandum sürecinde işçilerin bölündüğümü ifade ederek, “Bu ülkede neredeyse her seçimden sonra İşçi haklarına büyük saldırılar geldi. Referandum sonrasında da kıdem tazminatının fona devri ve kamu emekçilerine yönelik bir reform tartışılıyor.” dedi. Aslan, kıdem tazminatının kaldırılmasının veya büyük oranda azaltılmasının 30’u aşkın yıldır patronların, TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, TİSK gibi patron kuruluşlarının ve hükümetlerin rüyası olduğunu ancak sendikaların kapatıldığı, işçi örgütlülüğünün yok edildiği 80 cuntası döneminde bile bunu başaramadıklarını dile getirdi.

Aslan, “Gelen yasa kıdem tazminatını neredeyse 3’te 1’ine düşürüyor. İşçilerin kendilerine yönelik bu saldırıyı püskürtmek için sendikal örgütlülüklerini güçlendirmesi ve taleplerine birlikte sahip çıkması gerekiyor. Sendikaların da kendi aralarında birlik oluşturarak işçilere yönelik bu saldırının karşısında durması gerekiyor. Yarın 1 Mayıs, biz de yarın bu talepler ile birlikte alanlarda olmalıyız” diyerek sözlerini noktaladı.

Eğitim soru cevap kısmının ardından sona erdi. (Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Estetik ameliyat nasıl yapılır?

SONRAKİ HABER

Başakşehir, Beşiktaş'ı 3-1 yendi, fark 4 puana indi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...