29 Nisan 2017 02:40

AYKOSAN işçileri: Birlik havası olsa biz de katılırdık

İstanbul Ayakkabıcılar Küçük Sanayi Sitesi’nde çalışan işçilerle 1 Mayıs'ı konuştuk. İşçilerin çoğu asgari ücrete günde 10 saat çalışıyor.

Paylaş

Fırat TURGUT
Neslihan KARYEMEZ
İstanbul

İkitelli Sanayi Sitesi içerisinde yer alan İstanbul Ayakkabıcılar Küçük Sanayi Sitesi’nde (AYKOSAN) işçilerle 1 Mayıs’ı konuşmak için bir araya geliyoruz. Sendikalı işyerinin bulunmadığı sanayi sitesinde 10 bin işçi çalışıyor. Özellikle son yıllarda 1 Mayıs kutlamalarının darlaştığını ifade eden işçiler, “Birlik havası içinde olsa, işçilerin yoğun olarak katıldığı bir bayram gibi geçse biz de katılırdık” diyor.

Matbaa iş kolunda çalışan 4 kadın işçiden biri bizi “Üzgünüz” diye karşılıyor. Nedenini sorunca “evet çıktı” diyor. Masadaki diğer kadın işçi “3 evetçi 1 hayırcı var masada ama siyaset karıştırmayalım şimdi” diyor. 

‘İŞÇİNİN MEMNUNUM DEDİĞİ HAYATLI OLMADI’

Günde 10 saat çalıştıklarını söylüyor işçiler. Çoğu asgari ücret alıyor. Aralarından biri alıyor sözü: “İşçi hakkını arayamıyor ki. Bir şey söylüyorsun, üstüne bin tane şey söyleyecek müdürleri getirmişler. Şimdi de kıdem tazminatı kaldırılıyor, iyi oluyor daha beterleri gelecek. Evetçiler size söylüyorum. Kaldırılır, zaten bir şey dile getirildiyse bu kesinlikle olacaktır.” Diğer işçilerden biri “Kaldırılırsa bence mükafatlandıracaklar” diyor. Hayır diyen işçi ise “Yahu elindekini alıyorlar ne mükafatı bekliyorsun” diye cevap veriyor.

Devam ediyor işçiler: “Cumartesi mesaisi mecburi kılındı. Adam geliyor geleceksin, gelmiyorsan hafta içini kesiyorum diyor. Bir de aldığımız ücret ortada. Asgari ücret en az 1600 lira olmalı. Şu an kimse ev geçindiremiyor ki. Özellikle kirada oturan bir insan zaten aldığı paranın 1000 lirasını kiraya veriyor. Her şeyin fiyatı yükseldi. Çay alıyorsun, 1 kilosu 25 lira. Geçim derdi yetmezmiş gibi işçiye de köle gibi bakıyorlar zaten. Önüne gelen bağırıyor. Ustabaşı bağırır, müdür bağırır, patron bağırır. İşçisin sonuçta. Hiçbir zaman işçinin ‘Ben çok memnunum dediği bir iş hayatı olmamıştır”

‘1 MAYIS EK ÜCRET DEMEK’

1 Mayıs’ın çoğu işçi için ek ücret anlamına geldiğini söylüyorlar. İşçiler “Yoruluyoruz ama maaşımız yetmediği için geliyoruz. Aslında o kadar şeyden şikayet ediyoruz. Yüzlerce kişiye sorsan hepsinin ayrı derdi vardır. Mesela iki haftalık iznimiz birer hafta şeklinde bölündü, öyle karar almışlar. Tatile gitmek için bile bir plan yapamıyoruz. Ama gel gör ki sesimiz çıkmıyor” diyor. Kadın işçilerden biri noktayı koyuyor: “Cem Karaca diyorum, işçisin sen işçi kal.”

Bir triko fabrikasında çalışan iki ustayla birlikteyiz. “Ülkede millet geçim derdine düşmüş” diyor. Geçim derdinin, insanları 1 Mayıs’ta bile çalışmaya yönlendirdiğini söylüyor işçi: “Yüzde yüz mesai veriyor, işçi razı olmazsa bazen yüzde 200 bile veriyor. 1 Mayıs günü çalışmayı işçilerin tercihine bırakıyorlar ama işçinin ihtiyacı var, geliyor tabii.”

Çalışmadıkları takdirde 1 Mayıs’a katılıp katılmayacaklarını soruyoruz. Eleştirileri oluyor: “Bakıyoruz, tüm partiler orada. İşçiden çok partiler dolduruyor. Gerçekten işçilerin bayramı şeklinde kutlansa, gruplaşmalar olmasa gideriz yürüyüşümüzü yaparız, bayramımızı kutlarız. Oradaki herkes işçi olacak. Birlik havası olsa gidersin.”

Senelerdir 12 saat çalıştığını, son yıllarda 10 saat çalıştığını belirten bir işçi de “Haftalık 45 saat çalışalım, cumartesi çalışmayalım. Keşke olsa ama olmuyor. 1 Mayıs da aslında önemli ama gidemiyoruz. İşe geliyoruz” diyor.

Başka bir işçi ise 1 Mayıs günü çalışmayacağını, 1 Mayıs kutlamalarına katılmak istediğini ancak katılmayacağını söylüyor: “Tüm örgütler, partiler orada ama işçiler yok. Ben niye gideyim ki oraya? Sendikalar işçileri toplasa, işçi bayramı olarak kutlansa giderdim.”

ÖNCEKİ HABER

Haklarımızı savunmak için...

SONRAKİ HABER

Aydın’da 1 Mayıs çalışmaları sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa