29 Nisan 2017 02:05

12 saat gece vardiyası, iş kazasına yara bandı

Kocaeli'de 5 yıldır bir plastik fabrikasında çalışan Nesrin, çalışma koşullarını anlattı: Uzun mesailer, iş kazaları, düşük ücret...

Paylaş

Gözde MEYDAN
Kocaeli

Nesrin 36 yaşında işçi bir kadın. Gece vardiyasından çıktığı sabah, sözleştiğimiz gibi buluşuyoruz. “Nasıl hiç geceden çıkmış gibi durmuyorum değil mi?” diye soruyor. Artık vücudunun gece vardiyasına alıştığını söylüyor.

Nesrin’in 5 yıldır çalıştığı plastik fabrikası Arçelik’e makina parçaları üretiyor. Küçük parçaların üretiminde özellikle kadınlar tercih ediliyor. Hem elleri erkek işçilere göre daha küçük olduğu için, hem de daha özverili çalıştıkları için böyle olduğunu söylüyor. Kadın işçiler üretilen parçaların üzerindeki çapakları temizlemek için falçata kullanıyorlar. İşi yetiştirmek için hızlı çalıştıklarından, zaman zaman ellerinin kesildiğini anlatıyor. “Ustabaşına söyleyince önemsemiyorlar, yara bandı takıp çalışmaya devam ediyoruz” diyor.

Ve başından geçen bir olayı anlatıyor: “Bir keresinde falçatamın ucundaki bıçağı değiştirdim, yeni bıçaklar da yağlı oluyor. Parçaya yağ bulaşmasın diye bıçağı pantolonuma sildim, sonra bir baktım hem pantolonumu kesmişim, hem de bacağımı. Yukarı çıkıp gösterdim bacağımı, hiçbir şey demediler. Yeni pantolon aldım, yara bandıyla yarayı yapıştırdım, o halde çalışmaya devam ettim.”

VAR MI BUNUN BİR ÇARESİ?

Gece vardiyasının nasıl geçtiğini soruyoruz. “İlk başlarda çok zor oluyor sonra zamanla alışıyorsun ama ne kadar alışırsan alış belli bir saatten sonra uyku bastırıyor. Ben evli olmadığım için şanslıyım ama evli olup da gece vardiyasında çalışan arkadaşlarımın hali perişan. Gündüz de çocukla, evin işiyle uğraşmaya devam ediyorlar. Sosyal yaşam kalmıyor, kimseyle görüşme şansın yok, daha fazla uyku için her şeyden vazgeçiyorsun” diyor. “Molalarınız yeterli mi, dinlenmenize yetiyor mu?” sorusuna ise fabrikada çay molası olmadığını ama çay makinesinden çay alabildiklerini söyleyerek yanıt veriyor. “Çayı alıyorsun, makinenin başına geçiyorsun. O hızla çalışırken çay içilebilir mi, çay buz gibi oluyor zaten. Yemek molamız bir saat, onda da bize bir ekmeğin içine domates, salam, kaşar koyup veriyorlar. 12 saat boyunca doğru düzgün yemek yemeden çalışıyoruz” diye devam ediyor. 

Nesrin’e Çalışma Bakanının “Kadın işçiler gece vardiyasında 7.5 saatten fazla çalıştırılamaz” açıklamasından bahsediyoruz. Şaşırıyor: “Bizim fabrikada zorunlu mesai var, akşam 19.30’da gidip sabah 7.30’da çıkıyoruz. İtiraz etme şansımız yok çünkü primimiz kesiliyor. Öyle bakanın bahsettiği gibi müfettişin filan da geldiği yok. Mesela bazı haklarımız olduğunu biliyoruz, mesaiye kalmayabiliriz; yerimiz değiştirildiğinde çalışmayabiliriz... Ama bunları yapmaya kalkışırsak maaşımızdan kesiliyor. Üretim esnasında hiç hata yapılmazsa ve bir ay boyunca hiç izin, rapor kullanılmazsa 50 TL prim veriliyor, bu prim zamanla katlanıyor. Şimdi ben aylardır hiç izin kullanmadım, bir aksilik olmazsa prim alacağım.”

5 YILLIK İŞÇİ, 30 LİRA ZAM ALMIŞ

Asgari ücretle geçinmek zor olduğundan 50 liralık prim işçiler için çok önemli. İlk ay 50 lira olan prim ikinci ay 100 lira oluyor. Üretimde bir hata olduğunda yani Nesrin’in deyimiyle “ret yediğinde” prim alamıyorsun. İşçilerin prim konusunda birbiriyle yarıştıklarından, birinin yaptığı hatanın diğerini etkilemesinden dolayı zaman zaman sürtüşmelerin yaşandığını anlatıyor. Bu yıl maaşına sadece 30 lira zam aldığını söylüyor öfkelenerek: “5 yıllık işçiyim, 30 lira zam aldım düşünebiliyor musun, hadi ben evli değilim ama fabrikada evli olan bir sürü insanın geçinmesi mümkün değil.” Nesrin’e “1 Mayıs’ta ne yapacaksın?” diye soruyoruz, “Küçükken babamla 1 Mayıs’a giderdik ama bu 1 Mayıs mecburen çalışmak zorundayım” diyor ve devam ediyor: “İşçilerin birliği olmazsa bir şeylerin değişmesi çok zor, ben sendikasız bir işyerinde çalışıyorum. Fabrikaya sendikanın gelmesi bile işçilerin birliği sayesinde olacak bir şey.”

(*) ekmekvegul.net sitesinden alınmıştır

ÖNCEKİ HABER

Mesaide değil 1 Mayıs’ta buluşalım

SONRAKİ HABER

Haklarımızı savunmak için...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...