28 Nisan 2017 10:04

'Açlık grevindeki Gülmen ve Özakça ciddi risk döneminde'

Emek ve meslek örgütleri açlık grevlerinin 51. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için ‘ciddi risk dönemi’uyarısı yaptı

Paylaş

İnsan sağlığı açısından “ciddi risk” dönemine gelinen açlık grevlerinin 51. gününde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için emek ve meslek örgütlerinin katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan ATO Yönetim Kurulu üyesi Benan Koyuncu Özakça ve Gülmen'in sağlık durumu hakkında bilgilendirme yaptı. Gülmen’in 7, Özakça’nın 16 kilo kaybettiğine dikkat çekilen basın toplantısında Özakça’nın annesi Sultan Özakça, yaptıkları başvurulara kamu kurumlarından yanıt gelmemesine isyan etti. Endişeli anne, “Artık yeter. Ben de çocuklarımın yanında açlık grevine başlayacağım. Dilekçelerimizin cevabını beklerken çocuklarımızın cenazelerini alacağız yoksa” diye konuştu.  

SES Ankara Şubesi'nde gerçekleşen toplantıya Semih Özakça, Nuriye Gülmen ve anneleriyle birlikte Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Benan Koyuncu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, ÇHD yöneticisi Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Timtik katıldı.  

'GÜLMEN 52, ÖZAKÇA 70 KİLOYA DÜŞTÜ'

Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumları hakkında bilgi veren ATO Yönetim Kurulu üyesi Benan Koyuncu, Gülmen ve Özakça ile açlık grevinin risklerini kendileri ile paylaştıklarını ve herhangi yaşanacak olumsuz bir durumda müdahale edilip edilmeyeceğini konuştuklarını belirtti. Nuriye Gülmen’in sağlık durumuna ilişkin bilgi veren Koyuncu, Gülmen’in 59 kilodan 52 kiloya düştüğünü, sindirim sisteminde sıkıntıların arttığını, kas sisteminde güçsüzlük yaşandığını söyledi. Özakça’nın ise 86 kilodan 70 kiloya düştüğünü belirten Koyuncu, iki emekçinin kalp hızlarında da düşüklük yaşandığını belirtti.

'ÖNCE YAŞAM HAKKI'

TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, Türkiye’de son süreçte 103 bin insanın kamudan ihraç edildiğini ve bunların hiçbir soruşturma, yargılamadan geçmeden hukuksuz bir şekilde
uygulandığını söyledi. Bakkalcı, bu durumu sivil ölüm olarak adlandırdı. Yaşanan hukuksuzluğa karşı ülkenin birçok yerinde direnişlerinde yaşadığını belirten Bakkalcı, “171 gündür bir oturma eylemi gerçekleşiyor. Bu eylem aslında hepimizin vicdanını temsil ediyor. Bu tutum karşısında borçluluk duygusunu taşıyoruz. Tıpçı olarak 51 gündür açlık grevinde olanların önce yaşam hakkı diyoruz, ancak yaşam demek onurlu bir yaşamdır aslında. Onurlu bir yaşam için direnenlere toplum olarak müdahil olmak zorundayız” diye konuştu. 

'ONLAR AİLELERİNİN EMEĞİNE SAHİP ÇIKIYOR'

Avukat Timtik, açlık grevlerinin amacının iktidarı etkilemek için yapılan eylemler olmadığını belirterek, toplumun örgütlü kesimlerini harekete geçirme amacı taşıdığını söyledi. Gülmen ve Özakça'nın sadece kendilerini düşünmediğini belirten Timtik, “Onlar ailelerinin yıllardır kendilerine verdiği emeğe sahip çıkıyor. Kazanılmış hakları var. Onlar korunmak zorunda” dedi. Toplumun örgütlü kesimleri OHAL döneminde geri çekilmiş olmasa böyle bir eyleme gerek kalmayacağını kaydeden Timtik, bir yerde açlık grevi varsa bunun o toplumun kötü durumda olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. 

'ÇOCUKLARIMIZIN ÖLÜMÜNÜ SEYRETMEYECEĞİZ'

Toplantıda söz alan Semih Özakça'nın annesi Sultan Özakça, başta Mili Eğitim Bakanlığı, YÖK ve Meclis olmak üzere birçok yere başvurduklarını ancak şu ana kadar herhangi bir muhatap bulamadıklarını kaydetti. “Dilekçe verin, Gereğini yapacağız” söylemlerine rağmen hiçbir şekilde harekete geçilmediğini belirten Özakça çocuklarının sağlığı hakkında endişe içerisinde olduklarını vurguladı. Özakça çocuklarının herhangi bir suçu olsa açlık grevi gibi bir eyleme cesaret edemeyeceğini vurguladı. Özakça, kendilerinin de çocuklarının ölümünü seyretmeyeceklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık yeter. Endişe içerisindeyiz. Ben de çocuklarımın yanında açlık grevine başlayacağım. Dilekçelerimizin cevabını beklerken çocuklarımızın cenazelerini alacağız yoksa. Artık bir yerden başlansın. İçimiz kan ağlıyor”.  

Nuriye Gülmen'in annesi Cemile Gülmen de çocuklarının sağlıklarından endişe ettiklerini ve artık sağlıklarına kavuşmasını istediklerini belirtti. 

'SOMUT BİR KAZANIM ELDE EDİNCEYE KADAR DEVAM EDECEĞİZ'

Nuriye Gülmen de, açlık grevinin bir çığlık olduğunu belirterek insanlara harekete geçmek için bir çağrı olduğunu söyledi. Açlık grevi eyleminin sonunun herkesle birlikte yazılacağını kaydeden Gülmen, “Bu eylemin sonunu birlikte yazacağız. İnsanları bir şeyler yapmaya çağırıyoruz. Herkesin küçük de olsa yapabileceği bir şeyler vardır. Ve bu küçük şeyler büyük bir şeye dönüşecek. Hiç kimse ben ne yapabilirim diye düşünmesin. Biz haksız yere işten atıldık. Bir yerden başlamalıyız” dedi. Açlık grevi eylemlerinin süresiz olduğuna dikkat çeken Gülmen, somut bir kazanım elde edene kadar eylemlerine devam edeceklerini söyledi. Gülmen herkesi yarın akşam saat: 20.00'de gerçekleştirecekleri dilek balonu uçurma etkinliğinde kendilerine destek vermeye çağırdı. (Ankara/EVRENSEL)


 

ÖNCEKİ HABER

4 sendikadan 'İş Sağlığı ve Güvenliği Günü' çağrısı

SONRAKİ HABER

İdam ipiyle fotoğraf paylaşan öğretmene ‘kınama’ cezası 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...