'Emek karşıtı tutum seçimden sonra da sürecek'

Türk-İş Başkanlar Kurulu, 1 Mayıs kutlamaları, son dönemde artan saldırılar, kamu toplu sözleşmeleri, anayasa değişikliği, AKP Hükümeti’nin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi almak istemesi ve Arap ülkelerindeki gelişmelerle ilgili olarak toplandı.

‘HER YER 1 MAYIS ALANI’

Toplantı öncesi konuşan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, 1 Mayıs’ın bayram olarak tatil ilan edildiğini ve geçtiğimiz yıl da Taksim’in açıldığını hatırlattı. “Gelinen noktada Türk-İş için Türkiye’nin tüm alanları 1 Mayıs alanıdır” diyen Kumlu, 1 Mayıs’ı nerede ve nasıl kutlayacaklarını kurulda konuşup, yol haritalarını belirleyeceklerini söyledi. Türk-İş Başkanı Kumlu bir soru üzerine de, DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’un İstanbul’da yaptığı basın toplantısında kendilerine çağrı yapıldığını, ayrıca konuya ilişkin kendilerine ziyaretler de bulunulduğunu aktardı.

Mustafa Kumlu, diğer emek ve meslek örgütlerinden gelen çağrıları da toplantıda değerlendireceklerini ifade etti.

‘TÜM TOPLUM RAHATSIZ’

Çalışanların hak ve özgürlüklerinin genişletilmediği, aksine budandığı bir ülkenin daha fazla demokratikleşmesinin mümkün olmayacağını kaydeden Kumlu, Türkiye’de sosyal gelişmeyi ihmal eden bir ekonomik büyüme anlayışı ile karşı karşıya olduklarını söyledi.

Toplumsal eşitsizliklerin, dengesizliklerin arttığına işaret eden Kumlu, “Sosyal güvenlik ve sağlık haklarından, İşsizlik Sigortası Fonu’na, güvencesiz çalışma biçimlerinden taşeronlaşmaya kadar bir çok konuda emeğe karşı bir tavır içine girilmesi sadece bizi değil, bütün toplumu rahatsız edecek boyutlara ulaşmıştır” dedi. Hükümet edişin bu biçiminin yoğun tepkileri beraberinde getirdiğini belirten Kumlu, “Torba yasada yer alan emek karşıtı hükümlerle kendisini bir kez daha ifade eden bu yaklaşımın seçimler sonrasında da devam edeceğine ilişkin işaretler tarafımızdan gayet net okunmaktadır” dedi.

AKP’nin de, diğer partilerin de emeğin hak ve kazanımlarına el uzatmak yerine geliştirmek için çaba sarfedecekleri sözü vermelerini isteyen Kumlu, “Bu alanda verilecek mesajların içtenliği, temsil ettiğimiz kitlenin oylarının şekillenmesinde hiç kuşkusuz belirleyici olacaktır” dedi. Düşünce özgürlüğü alanındaki kısıtlamalara da dikkat çeken Kumlu, insanlara düşüncelerinden dolayı baskı yapılan, açıkladığı ya da açıklamadığı düşüncelerinden dolayı müdahale edilen ülkelerde demokrasinin sorunlu olduğunun açık olduğunu söyledi. Kumlu, bu uygulamaların terk edilmesini istedi.(Ankara/EVRENSEL)

‘TİS’LER SEÇİMDEN ÖNCE BİTMELİ’

Kamu toplusözleşmelerine de değinen Kumlu, Kamu Kesimi Koordinasyon Kurulu’nu oluşturulup, toplantılara başladıklarını söyledi. Bu sözleşme döneminde düşük ücretlerin iyileştirilmesini, refahtan pay alınmasını hedeflediklerini belirten Kumlu, sözleşmelerin seçimlerden önce bitirilmesini istediklerini de sözlerine ekledi. Kumlu, yaklaşık 250 bin, aileleriyle bir milyon kişinin memnuniyeti ya da memnuniyetsizliğinin seçim sandığına yansıyacağı uyarısında bulundu.

‘KHK HÜKÜMET EDİŞ BİÇİMİNİ GÖSTERİYOR’

Hükümetin, seçimlere üç ay kala ve seçimlerden sonrayı da kapsayan KHK alma yetkisini eleştiren Kumlu, “TBMM’nin devre dışı bırakılmasını beraberinde getiren böyle bir yetkinin istenmesi, hükümet ediş biçimini de içeren birçok tartışmayı beraberinde getirecektir. Türkiye’de yürütmenin tüm tasarruflarını yasama organının onayladığı yasalar oluşturmalıdır” dedi.

Japonya’daki deprem ve tsunami sonrası meydana gelen nükleer sızıntının, nükleer enerji konusunu tüm dünyada tartışılır hale getirdiğini de kaydeden Kumlu, “Hiçbir şey insan hayatından daha önemli değildir” dedi. Kumlu, Japonya’daki sızıntının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye için de “uyarı” olarak algılanmasını ve nükleer enerji yaklaşımının yeniden gözden geçirilmesini istedi. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE ORTADOĞU’DAKİ GELİŞMELER

Türkiye’de anayasanın bütün toplum kesimlerini kuşatacak bir anlayışla hazırlanmasının, ekonomik ve toplumsal gelişmeye olduğu kadar toplumsal barışa ve uzlaşmaya da katkı sağlayacağını söyledi. Seçim öncesi siyasi partilerin nasıl bir anayasa değişikliği yapacaklarına ilişkin değişiklikleri kamuoyu ile paylaşmalarını da isteyen Kumlu, konunun muğlak bırakılmasının siyasi partilerin projelerinin inandırıcılığını da ortadan kaldıracağını ifade etti.

Tunus’ta başlayıp, diğer Ortadoğu ülkelerini de kapsayan değişiklik taleplerine dikkat çeken Kumlu, söz konusu ülkelerin diktatörlerinin, bu çağda baskı rejimlerinin artık sürdürülemez olduğunu göremedikleri için de insanların ayağa kalkıp, özgürlük ve demokrasi taleplerini dile getirdiklerini ifade etti. NATO müdahalesinin Libya halkı için acı bir tablo yarattığını belirten Kumlu, ülkenin zenginliklerinin talan edilmemesi ve kukla bir yönetim yerine Libya halkının kendi iradesiyle bir yönetimin oluşturulması gerektiğini ifade etti. (Ankara/EVRENSEL)