Vedat YALVAÇ
İstanbul

1 Mayıs’a sayılı günler kala yerel kutlamalarda başlıyor. 28 Nisan Cuma günü saat 08.00’da Beylikdüzü Belediyesi önünde, saat 19.00’da Avcılar yürüyüş yolu başında, 29 Nisan Cumartesi saat 16.00’da Esenyurt meydanında yapılacak yerel kutlamalara çağrı yapan sendika ve oda temsilcileri, bu yıl öne çıkan öncelikli taleplerin “Güvenceli iş ve güvenceli gelecek” olduğunu söyledi, herkesi bu taleplerle 1 Mayıs’ta buluşmaya çağırdı. 

Örgütlenme önündeki sorunlara değinen Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir, “İşçiler ve emekçiler en ufak bir hak talebinde işten atmalarla tehdit ediliyor. mevcut iktidar ise işçilerin ve emekçilerin değil işverenlerin işini kolaylaştırıyor. Emek cephesinde her geçen gün büyüyen bu sorunlar yalnızca Belediye-İş üyesi işçilerin sorunları değil, herkesin ortak sorunları. Emek cephesi bu sorunlar karşısında bütün farklılıklarına rağmen taleplerini hep bir ağızdan dillendirmeyi başaramadığı sürece kimse bizi ciddiye almaz ve sorunlarımıza çözüm de üretmez. Bu nedenle bütün farklılıklarımıza rağmen bir araya gelip emek cephesinin ortak taleplerini dillendirebilmeliyiz” diye konuştu. Her seçim dönemi taşeron işçilerin kadro vaadi ile kandırıldığını hatırlatan Genel-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Adil Çifçi de, “Bir önceki Başbakan Ahmet Davutoğlu herkese kayıtsız, şartsız asıl işi yapan kadro verileceğini söyledi. Ancak sözünde durmadı. Kendisi de zaten taşeronmuş ki kısa süre içinde o da gönderildi” diye konuştu. Kamu da 700 bin toplamda da 3 milyonun üzerinde taşeron işçi olduğunu söyleyen Çiftçi şöyle devam etti: “Memleket taşeron cennetine dönmüş durumda. Biz 1 Mayıs kutlamalarında taşeron işçilerin özlemi olan güvenceli iş ve güvenceli gelecek talebini yineleyeceğiz. Bunların yanı sıra işçilerin emekçilerin özgürlük ve demokrasi talebini, adalet talebini haykıracağız” dedi.

İHRAÇLARLA İŞ GÜVENCEMİZ TEHDİT EDİLİYOR

Kamu emekçilerinin iş güvencesinin hükümetin hedefinde olduğuna dikkat çeken Tüm Bel-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Kadri Kılıcı da, “KHK’lerle ihraç edilen arkadaşlarımız üzerinden 3 milyon kamu emekçisine gözdağı veriliyor. Verilen göz dağı da iş güvencesinin ortadan kaldırılmasıdır. Haliyle işyerlerinden başlayarak sokağa yansıyan kitlesel bir mücadele ortaya konamadığı sürece, ihraç edilenler fiili meşru mücadele ile işlerine geri dönmeleri sağlanamadı sürece hükümet 657 sayılı yasadaki değişikliği de rahatlıkla yapabilecek. Bu nedenle 1 Mayıs’a giderken öncelikli talebimiz OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerle işten çıkarılanların işlerine geri dönmesi” diye konuştu.

KIDEM TAZMİNATININ GASPINA YANIT VERECEĞİZ

İşten atmaların arttığını ve kıdem tazminatının gaspı ısıtılıp ısıtılıp işçilerin önüne getirildiğini dile getiren DİSK/Gıda-İş Marmara Bölge Temsilcisi İbrahim Kızılyer, “İşsizlik her geçen artıyor. İşyerlerindeki çalışma koşulları kötüleşiyor, baskılar artıyor. Buna bağlı olarak iş cinayetleri de almış başını gidiyor. Acil olarak çözülmesi gereken bu taleplerimizi 1 Mayıs’ın tarihsel anlamı ile birleştirerek haykıracağız” diye konuştu. Yerel Kutlamaların önemine de değinen Kızılyer, “1 Mayıs özellikle genç işçiler tarafından çatışmalı bir gün olarak biliniyor ve kendi sorunlarının uzağında bir gün olarak görülüyor. Bu algıyı işçilerin çalıştığı, ikamet ettiği alanlarda kutlamalar yaparak kırmamız gerekiyor. 1 Mayıs’ın anlamını bu genç işçilere anlatmamız gerekiyor. Her yerde etkinlikler yapıp güç biriktirerek bu gücü alanlara taşımamız gerekiyor.” 

“Bu yılki 1 Mayıs’ın işçi sınıfının en önemli kazanımların dan biri olan kıdem tazminatı hakkının gasp edilmek istenmesine yanıt verilecek bir mücadele günü olacak” diyen Liman-İş Örgütlenme Uzmanı Sinan Ceviz 1 Mayısın içini boşaltan anlayışları eleştirdi: “Bu anlayışa inat her yerde kitlesel kutlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ben tüm işçi kardeşlerimi özellikle sendikasız işyerlerindeki kardeşlerimizi bu 1 Mayıs’ta zorunlu mesaiye kalmamaya ve 1 Mayıs’ta alanlarda yerlerini almaya çağırıyorum. Açlığa yoksulluğa serme ya saltanatına ve işten atmalara karşı çaresiz değiliz birlik olarak ve mücadele ederek haklarımıza sahip çıkabiliriz. Özellikle kıdem tazminatını gasp edenlerin ‘herkes alsın diye yapıyoruz bu düzenlemeyi’ yada ‘Şu an çalışanlar haklarını alacak’ gibi aldatmalarına en iyi yanıtı alanlarda ‘Hayır kıdem tazminatına dokunamazsınız’ diyerek vereceğiz. Bu nedenle mesai dayatmalarına karşı çıkıp bizim günümüz olan 1 Mayısta alanlarda yerimizi almalıyız” diye konuştu.

ALANLARI DOLDURMALIYIZ

Esenyurt, Avcılar ve Beykildüzü’nde yapılacak yerel kutlamaların önemine değinen Makine Mühendisleri Odası Beylikdüzü İlçe Temsilcisi Ezgi Kılıç da “DİSK’e bağlı sendikalar başta olmak üzere dost kurumlarla yerellerde ortak 1 Mayıs kutlamaları kararı aldık. Bu yerel kutlamalarda hayatlarında hiç 1 Mayısa katılmayan işçi ve emekçileri alanlara davet edeceğiz. O gün bölgemizde faaliyet yürüten birçok fabrikada işçilere zorunlu mesai yaptırılmak istenecek. Bizler ise bu kutlamalarla işçilere ve emekçilere 1 Mayıs’ın resmi tatil olduğunu taleplerimizle alanları doldurmamız gerektiğini anlatacağız. Belki işçiler emekçiler bir günlük mesai ücretlerinden olacaklar ancak kıdem tazminatının fona devredilmesine, işçi ölümlerine, meslek hastalıklarına, taşeron çalışmaya, güvencesiz çalışma koşullarına, doğanın talanına, OHAL’e ve KHK’lere karşı güçlü bir şekilde hayır diyebilmek için 1 Mayıs alanını doldurmamız gerekiyor” dedi.