Başbakan 5 günde çıktı emekli memur 2 ayda!
Hala Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüğü için ismini vermek istemeyen vatandaş, TEDAŞ’ta memur olarak yıllarca çalıştı ve aynı kurumdan emekli oldu. Hastane enfeksiyonu kapması nedeniyle, 6 hafta daha antibiyotik tedavisi göreceği için Hacettepe Üniversite’nde yatmak zorunda olan vatandaş, hastaneye yatışından bu yana başından geçenleri gazetemize anlattı.
‘1 BİN 250 LİRA MEDİKAL CİHAZLAR İÇİN GİTTİ’
“Kalın bağırsağımda düvertikül var ve bu yüzden 30 cm kalın bağırsağım alındı. Hastalığım için Türkiye’nin en güvenilir olduğunu düşündüğüm üniversite hastanesi olan Hacettepe’ye başvurdum. Ama burası benim bildiğim Hacettepe değil. Ameliyat için gerekli medikal malzemelerin parasını benden peşin aldılar, tam 1250 lira. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan paramı geri alabilmek için fiş veya fatura istedim. Vermediler. Ameliyat sonrası iki gün yoğun bakımda kaldım. 2 asistan doktor, 2 hemşire 14 hastaya bakıyor. Uzman doktorlar vizite geliyor ama benimle gerçekten ilgilendiklerini görmedim. Hemşire ve asistanlar dışında bizi ciddi bir şekilde muayene eden olmadı. Sonra taburcu oldum ama iltihap kapmışım. Bu yüzden hastaneye tekrar geldim. Acil’den servise çıkardılar”
TEK ODANIN GÜNLÜĞÜ 100 LİRA
“Tekrar enfeksiyon kapmayayım diye tek kişilik odada kaldım. 10 gün kaldım, bin lira ödedim. Daha fazla veremeyeceğim için şimdi iki kişilik odada kalıyorum, günlüğü 25 lira. Refakatçi olmadan hastanede yatmam mümkün değil ama refakatçiler için hiçbir destek yok. Hastanenin kantini ateş pahası. Fiero isimli şirket kantini işletiyor ve her şey çok pahalı. Siz de orayı kullanmaya mecbursunuz. Hasta yatış paramı öğrenci olan kızım kendi harçlığıyla yatırdı. Ben de borçlandım. İyileştikten sonra borçlarımı ödemeye çalışacağım. Anlamadığım Başbakan da bu hastalığı geçirdi, 5 gün sonra ayağa kalktı. Bu nasıl sosyal adalet? Burada tanıştığım birçok hasta, hastane enfeksiyonu nedeniyle yattığını belirtiyor. Türkiye’nin gözbebeği Hacettepe Hastanesi’nde yaşanıyor bunlar”. (Ankara/EVRENSEL)
ATO: PARAN VARSA SAĞLIK DÖNEMİ BAŞLADI
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özden Şener, hastanelerde ‘paran kadar sağlık’ döneminin başladığını ve bu kapsamda kamu, üniversite ve diğer hastanelerde tedavi ücreti alınmaya başlandığını kaydetti. Şener, “İstisnai sağlık hizmetlerine göre bazı ameliyatlar için ücret alınmaya başlandı. Örneğin prostat ameliyatını kansız, lazerle olmak isterseniz ücret veriyorsunuz. Birçok ameliyatta artık ücret alınıyor ve bu politikaya dönüştü. Yakında tüm sağlık hizmetlerinden ücret alınacak” diye konuştu.
‘HEKİMLER ZOR DURUMDA’
Ameliyatta kullanılan medikal malzemelerin ücretinin hastadan alınması için hekimlerin zorlandığını da ifade eden Şener, “Doktor, hastanenin ihaleyle aldığı medikal cihazların kalitesiz ve kullanılması halinde hastaya zarar verecek olduğunu fark ettiğinde, hastadan bu malzemelerin iyisini almasını önerebiliyor. Burada doktor zor durumda bırakılıyor. Eğer hastanenin malzemesiyle ameliyat yaparsa hastaya yarar yerine zarar verebilir, bu nedenle hastaya bu cihazları ‘siz alın’ diyor. Kesinlikle kötü niyetli değil” dedi. Şener sözlerini şöyle sürdürdü: “Düşünün bir işletmeniz var, kar etmek zorundasınız. Bu yüzden dışarıdan ihaleyle ilaç alırken en ucuzunu almak istiyorsunuz. Bu yüzden aldığınız kimi ilaçlar bir süre içinde bitebilir, kimisi de kalır. Sağlık ortamında hangi ilaç ne kadar gider bilemezsiniz. O yüzden bazı ilaçlar bittiğinde hastaya, ‘gidin, dışarıdan alın’ denmiş olabilir. Bir diğer konu, ABD’de bir doktora beş hemşire düşerken, Türkiye’de bir doktora bir hemşire düşüyor. Hemşire, sağlık memuru sayısı yetersiz. Oysaki personel açığı kapatılabilir. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir parçası olarak personel alınmıyor. Yeni sağlık çalışanları istihdam etmek yerine refakatçileri hem ücretsiz çalıştırıyorsunuz; onlar yakınlarının bakımlarını yapıyor hem de onlara hastanede her şeyi parayla sunuyorsunuz. Yaşananlar özelleştirme politikasının parçaları”.
Evrensel'i Takip Et