26 Nisan 2017 10:20

HDP’li vekil Nihat Akdoğan tahliye edildi

Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan tahliye edildi.

Paylaş

Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan 6 aylık tutukluluğun ardından çıkarıldığı mahkemede tahliye edildi. Akdoğan savunmasında, dokunulmazlıkları kaldıran iktidarın Meclisi ve birçok kenti bombalayan generallere dokunulmazlık zırhı getirdiğine dikkat çekti.

HDP milletvekilleri ve eş başkanlarına yönelik operasyonda 7 Kasım 2016'da tutuklanan HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan hakkında 4 ayrı suçlama nedeniyle 85 yıla kadar hapis istemiyle açılanan davanın yargılamasına başlandı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Akdoğan tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden SEGBİS üzerinden katılırken, avukatları hazır bulundu. HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP milletvekilleri Feleknaz Uca, Ziya Pir ve Meral Danış Beştaş’ın yanı sıra çok sayıda kişi duruşmaya izleyici olarak katıldı. Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasıyla başlayan duruşmada Akdoğan'ın savunmasına geçildi.

‘GENERALLERE DOKUNULMAZLIK ZIRHI GETİRİLDİ'

Tutuklu yargılandığı davanın "siyasi bir dava" olduğuna işaret eden Akdoğan, “7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan realitenin kabul edilmemesi sonucunda HDP'li milletvekillerine bu operasyon yapıldı. Şu anda yapılan yargılamanın hiç bir hukuki temeli yoktur. 15 Temmuz darbe girişimde Meclisi bombalayan bir örgüte (Gülen Hareketi) üye olduğu için tutuklanan savcının hazırladığı fezlekeler nedeniyle yargılanıyorum. Bu savcı, bir milletvekili olarak bana tanınan anayasal bir hak olan soru önergesini İçişleri Bakanlığı'na sorduğum için beni 'örgüte yardım etmek' ile suçlayarak hakkımda fezleke hazırladı. Ben şu anda darbeci bir zihniyet ve Meclisi bombalayan bir örgütün hazırladığı iddianame ile yargılanıyorum. Bu durum benim için eziyettir. Şu anda yetkileri hukuksuzca gasp edilmiş ve yasama dokunulmazlığı devam eden bir milletvekili olarak karşınızda bulunuyorum. Eşi ve benzeri görülmemiş bir baskı ile karşı karşıya kaldık.

Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği dönemlerde biz ısrarla bu sürecin darbe olduğunu söyledik. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde hukuksuzluklara göz yumuldu. İnsanlar toplu olarak cezalandırıldı. Halkın seçtiği milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıran iktidar, birçok kenti Yüksekova'yı yerle bir eden ve Meclisi bombalayan generallere dokunulmazlık zırhı getirdi. Biz yaptığımız bütün açıklamalarda bunu dile getirdik. Ancak AKP buna göz yumdu" diye konuştu.

‘REFERANDUM KAMPANYASININ DIŞINDA TUTULDUK NASIL MEŞRU OLABİLİR’

Rejim değişikliğinin yaşandığı bir dönemi milletvekilleri olarak cezaevinde karşıladıklarını ifade eden Akdoğan, “Bu süreçte toplumsal bir sözleşme olan Anayasa'nın değişikliği karşısında kendi propagandamızı yapamadık. Yüzde 87 oyla seçilen 3 Hakkari milletvekili tutuklu olduğu için. Şimdi de referandum için 'halk iradesi sandığı yansıdı' diyorlar. Siyasi iktidar yargı eliyle yaptığı müdahale nedeniyle halk iradesinin ortaya çıkması engellendi. HDP olarak bu referandum kampanyasının dışında tutulduk. Bu referandum nasıl meşru olabilir" diye sordu.

Suçlama konusu yapılan konuşmalarda ve yürüyüşlerde halkının talebini dile getirdiğini ve bu nedenle yargılandığını ifade eden Akdoğan, “Biz propagandayı barış, kardeşlik ve insan hakları için yaparız" ifadesini kullandı.

Yaptığı konuşmaların Kürtçeden Türkçeye yanlış çevrildiğini söyleyen Akdoğan, "Partimi övdüğüm konuşmam 'örgüt propagandası' olarak gösterilmiş. HDP olarak bugüne kadar barış ve kardeşlik için mücadele ettik. Dün ne söylediysek bugün de aynı şeyleri söyleriz" dedi.

'TAZİYELERE GİTMEK İDEOLOJİK DEĞİL İNSANİDİR’

İstanbul'da 17/25 Aralık operasyonunda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın ifadeye çağrıldığını hatırlatan Akdoğan, “Erdoğan oğlu Bilal Erdoğan ifadeye çağrıldığında dokunulmazlığı olmamasına rağmen oğlu için 'İfadeye gitmeyecek' dedi. Bu durum hukukun üstünlüğünü üstünlerin hukukunun olduğunu göstermiyor mu? Bütün ülkeler için model olması gereken ülke olmak yerine tek adam yönetimine gitti. Bunun için her şey yerle bir edildi. Sadece barışı istediğimiz için cezaevindeyiz" diye vurguladı.

Yaşamını yitiren PKK'lilerin taziyelerine katılmasının suçlama konusu yapılmasına tepki gösteren Akdoğan, “Taziyelere gitmek ideolojik değil insani bir şeydir. Taziyelere propaganda amaçlı gidilmez" diyerek, üzerine atılı bütün suçlamaları reddetti. Akdoğan, tahliyesini istedi.

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ

Ardından duruşma savcısı, kuvvetli suç şüphesi ve delillerin toplanmamasını gerekçe göstererek, Akdoğan'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mütalaaya karşı savunma yapan Akdoğan'ın avukatı Rıdvan Kurt, müvekkili hakkında fezlekeyi hazırlayan savcının suç işlediğini ve hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. İddianamedeki suçlamaların soyut ve dayanaktan yoksun olduğunu ifade eden Kurt, müvekkilinin tahliyesini istedi. Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir ise, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve AİHM'in verdiği emsal kararları hatırlatarak, müvekkilinin iddianamede yer alan suçlamalar nedeniyle beraat etmesi gerektiğini vurguladı. Tutuklu milletvekilleri için AYM'ye yaptıkları başvuru üzerinden 6 ay geçmesine rağmen davada yaprak bile kıpırdamadığına dikkat çeken Yalçındağ, müvekkilinin tahliye edilmesini istedi.

Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya 1 saat ara verdi. Aranın ardından avukatların yaptığı savunmaların bitmesi ardından mahkeme heyeti karar için kısa bir ara verdi. Mahkeme heyeti Akdoğan’ın “adli kontrol” şartıyla tahliyesine karar verdi. Karar oy çokluğu ile alındı.

DAVA HAKKINDA

Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması ardından HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan 7 Kasım'da Hakkari'de gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Silivri Cezaevi'ne konulan Akdoğan’ın siyasi parti faaliyeti kapsamında katıldığı 14 eylem ve etkinlikte “suçu ve suçluyu övmek”, “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme bunların hareketlerine katılma”, “Örgüte üye olma” ve 14 defa “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla 85 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Akdoğan hakkında açılan dava “güvenlik” gerekçesiyle Hakkari'den Diyarbakır'a nakledildi. Akdoğan hakkındaki birçok fezlekeyi hazırlayan Hakkari Cumhuriyet Savcısı Serkan Özden, “FETÖ/PDY” soruşturması kapsamında Temmuz ayında gözaltına alınmış ve meslekten ihraç edildi. (DİHABER)
 

 

ÖNCEKİ HABER

YSK üyeleri hakkında suç duyurusu

SONRAKİ HABER

Çavuşoğlu: Avrupa Konseyi ile ilişkileri gözden geçireceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa