Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kim kimdir?
Fransa, cumhurbaşkanını seçmek için bugün sandığa gidiyor. Seçimlerde öne çıkan beş aday kim?
Elif GÖRGÜ
İstanbul
Fransa'da bugün ilk turu gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde öne çıkan beş aday var; aşırı sağcı Marine Le Pen, merkez sağın adayı François Fillon, liberal Emmanuel Macron, sol aday Jean-Luc Melenchon ve ilk beşte olsa da şans verilmeyen iktidar partisinin adayı Benoît Hamon.
BENOÎT HAMON
İktidar partisi Sosyalist Partinin mevcut Cumhurbaşkanı François Hollande ve Eski Başbakanı Manuel Valls, parti içinde ve Fransa genelinde destek görmeyerek adaylık yarışından erken elendi, Hamon öne çıktı. İktidar partisinin ‘sol kanadı’nı temsil ediyor. Eski Eğitim Bakanı. Kendi partisinin ‘sağ kanadı’ ise kendisini değil liberal aday Emmanuel Macron’a oy verecek, ki zaten Eski Başbakan Valls çoktan ‘yoldaş’ını satarak Macron’u desteklediğini ilan etti bile. Hamon’un ön seçimde aday seçilmesi parti içi dengeleri değiştirdi. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk ikiye girerek ikinci tura kalmasına ihtimal verilmiyor. Bu arada ‘sol kanat’ dediğimize bakmayın, Hamon partisinden destek görebilmek için ‘solcu’ programını değiştererek sağa kaydı. Seçimden sonra Sosyalist Parti içinde hegemonya savaşlarının sürmesi bekleniyor.
FRANÇOIS FILLON
Fransa’da bu seçimler tüm partileri altüst etti, geleneksel liderler bir bir elendi. Ana muhalefet partisi, sağ merkez “Cumhuriyetçiler’in adayı François Fillon da eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile partisinin eski başbakanı Alain Juppe’yi elemeyi başardı.
“Ultra liberal, muhafazakar” sıfatlarını birlikte taşıyan François Fillon, cumhurbaşkanlığına kesin gözüyle bakıldığı bir dönemde art arda ortaya çıkan yolsuzluklarıyla geri düştü. Karısı ve çocuklarına maaş bağlattığı, Fransa emekçileri için kemer sıkma politikaları planlarken kendisinin yüz binlerce avroluk kıyafetler giydiği, hediyeler kabul ettiği ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı seçilerek Fransız kapitalizminin kurtarıcılığı görevini üstlenmesi, en azından anketlere göre, çok yüksek ihtimal değil.
EMMANUEL MACRON
Fillon’un düşüşü Emmanuel Macron’un yükselişi oldu. Eski Sosyalist Partili. Bir dönem mevcut Cumhurbaşkanı François Hollande’ın danışmanlığı görevini yürüttü. Hollande’ın neoliberal yasalarının mimarlarından sayılıyor. 2014’de Sosyalist Parti’nin sol kanadını iktidar politikalarına tepki olarak hükümeti terk etti. Macron, Ekonomi Bakanlığına atandı. 2 yıllık bakanlığı boyunca işçi düşmanı politikalara imza attı. Cumhurbaşkanlığı için aday adaylığı süreci başladığında partisinden ayrılarak En Marche (İleri) adlı yeni bir parti kurdu.
Uzun süre kamuoyu yoklamalarında şansı görünmüyordu. Sosyalist Partideki altüst oluşlar ve sağ aday Fillon’un yolsuzluk batağından kurtulamamasıyla hızlı bir şekilde yükseldi. Burjuva medya Macron balonunu şişirdikçe şişirdi. Bugün adaylar içinde, Fransa burjuvazisinin en çok desteklediği ve cumhurbaşkanı olmaya en yakın aday olarak görülüyor. Tabii Fransız emekçileri izin verirse.
MARINE LE PEN
Tek kadın adayın aşırıcı sağcı olması ne acı! Ulusal Cephe’nin adayı Marine Le Pen, 2011’de başına geçtiği partisini önce -babası da dahil- “fazla faşistler”den biraz temizledi. Burjuvazinin de işine gelecek şekilde partiyi aşırı sağdan merkeze doğru biraz ittiriverdi. Parti içi muhalefeti eledi ve bir de bağımsız bir hareket kurdu.
Böylelikle Ulusal Cephenin “tarihi kötü ünü”nden uzaklaşmaya, imajını yenilemeye çalıştı. Yabancı düşmanlığını törpüleyerek, AB düşmanlığını öne çıkarttı. Sol jargondan kopya çekerek emekçileri etkilemeye çalıştı; seçim kampanyasının merkezine yoksulluğu koydu. Başarılı da oldu. Marine Le Pen’in, seçimlerin ilk turunda birinci çıkması bekleniyor. İkinci turda elenme ihtimali ise çok yüksek. Yine de kesin değil.
JEAN-LUC MELENCHON
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Fransa’da güçlü bir sınıf hareketinin ardından geldi. Ocak-haziran 2016 arasında el Khomri adı verilen yeni iş yasasına karşı işçilerin öncülüğünde birleşen emekçilerin hareketi, ülkede son yılların en ileri ve en keskin sınıf mücadelesine dönüştü. Fransız kapitalizmi varlığını sürdürmek için gerekli düzenlemeleri içeren yasayı, ancak ünlü Fransız demokrasini ortadan kaldırarak geçirebildi. Yine de yükselen emek hareketi iktidar partisinin cumhurbaşkanlığı seçiminden neredeyse tamamen elenmesini, liderlerinin siyasi kariyerlerinin dibe vurmasını sağladı.
Emek ve demokrasi mücadelesinde ileri bir rol oynamış olan, ilerici partilerin ittifakı Sol Cephe ise tam da bu dönemde koltuk kavgasına düştü. İki temel parti, Fransız Komünist Partisi ile Sol Parti arasındaki taktik anlaşmazlığa rağmen, işçilerin mücadelesindeki yükseliş Cephe’nin dağılmasını engelledi. Sol Parti’nin Lideri Jean Luc Melenchon, kendi adaylığını dayattı ve bağımsız adaylığını açıkladı. Boyun Eğmeyen Fransa ismini verdiği bir hareket kurdu. Tüm tartışmalara rağmen destek buldu.
Neoliberalizm karşıtı bir programı olan Melenchon, özellikle son bir ayda ve çıktığı televizyon programlarındaki başarılı tartışmalarıyla, başta gençler olmak üzere emekçilerin büyük desteğini aldı. Sınıf hareketinin yüksek olduğu bir dönemde kendisini dayatarak sol hareketi dağılma noktasına getiren Melenchon, şimdi onları kendi etrafında birleştirmeye çalışıyor. Seçim kampanyasında işçi ve emekçilerin en acil taleplerini haykıran Melenchon, son hafta anketlerde en hızlı yükselen aday oldu ve birden seçilme şansı kazandı.
Yükselen hareketiyle siyasi partileri sarsan Fransa işçi ve emekçilerinin, sandıkta kimi tercih edeceğini ise bu gece öğreneceğiz.